psk@kurdistan.nu
PSK PSK Bulten Komkar Komjin Roja Nû Weşan / Yayın Arşiv Link Webmaster
Dengê Kurdistan
 PSK
PSK Bulten
 KOMKAR
Komjin
 Roja Nû
 Weşan/Yayın
 Arşiv
 Link
Webmaster
 

Hak-Par Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü Diyarbakır’da Coşkuyla Kutladı

Hak ve Özgürlükler Partisi Diyarbakır Kadın Kolları 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle bir şölen düzenledi.  

Diyarbakır Demirok Şölen Salonunda Şölene Hak-Par Genel Başkanı Bayram Bozyel, Genel Başkan Yardımcıları Ümit Tektaş, Hamiyet Çelebi, Sait Aydoğmuş’ un yanı sıra çok sayıda yönetici ve partili kadın katıldı.
Yoğun katılımın olduğu şölende çok sayıda kişi etkinliği ayakta izlemek zorunda kaldı.
Salonu önünde düzenlenen resim sergisi şölene gelenlerin yoğun ilgisi ile karşılaştı. Diyarbakır ÇIRA Kültür ve Sanat Derneği kadın grubunun düzenlediği sergideki resimler ilgiyle izlendi.

Şölende kısa bir konuşma yapan Hak ve Özgürlükler Partisi Genel Başkanı Bayram Bozyel, tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutladı. Bozyel, Kürt halkının özgürlük mücadelesinde kadınların yükünün iki kat fazla olduğunu söyleyerek, anaların gözyaşının dinmesi için, Kürt halkının özgürlüğüne kavuşması için HAK-PAR’lı kadınların daha çok alanlara çıkması gerektiğini belirtti.

Kadın Çalışmalarından Sorumlu Hak-Par Genel Başkan Yardımcısı Hamiyet Çelebi, şölene katılım gösteren ve emek harcayan herkese teşekkür etti. Ayrımcılığa, şiddete, eşitsizliğe, adaletsizliğe hayır demek için her gün 8 Mart olsun diyerek sözlerini devam ettiren Çelebi; “Gönül isterdi ki bu günü sadece bir kutlama günü olarak yaşayalım, ama ne yazık ki yaşadığımız sorunlar diz boyu ve hala çözümsüz olarak hayatlarımızda yer işgal etmekte” dedi.
Kadınların dünyanın yarısını oluşturmasına rağmen hak ettiği yeri alamadığını ifade eden Çelebi; “Savaşlar hala devam etmekte ve hala savaş ganimeti olarak görülüyor, tecavüze, tacize konu oluyoruz. Oy hakkına sahibiz ama, hala siyasette komik temsil oranlarıyla temsil ediliyoruz.Çalışma hayatında varız ama eşit işe eşit ücrete, iyi çalışma koşullarına sahip değiliz.Şiddet bedenlerimizden elini çekmedi. Sağlıktan ve eğitimden yeterli derecede faydalanmıyoruz. Hala kadınların gündeminde "aydınlanma" bir sorun olarak duruyor. Dünya hala egemenlerin dünyası. Mazlum ulusların toprakları hala işgal altında, insanlarına, doğal kaynaklarına el uzatılmış durumda. Kadını ve erkeğiyle bu durum herkesi vuruyorken kadın bundan çok daha fazla etkileniyor. Biliyoruz ki vatanı olmayanların hakları da olmuyor.”

Kürt kadınlarının da dünyadaki kadınlarla benzer sorunların yanı sıra Kürt olmaktan kaynaklı sorunlar yaşadığını söyleyen Çelebi; “Biz Kürt Kadınlarının sorunları dünya kız kardeşlerinkinden ayrı mı? Elbette ki bizim de sorunlarımız onlarınkine çok benziyor. Bizler de tüm diğer ulus kadınları gibi cinsiyetimizden kaynaklı sorunlar yaşıyoruz. Dayağa maruz kalıyoruz, öldürülüyoruz, eşit işe eşit ücret almıyoruz, siyasette yeterince temsil edilmiyoruz, yönetim mekanizmalarında son derece cılızız, sağlık ve eğitimden faydalanmıyoruz. Diğer kadınlarla benzer yaşantı örneklerimizi uzun uzadıya yazabiliriz. Ama biz diğer kadınlardan daha başka sorunlarla da cebelleşiyoruz. Ulusumuzun yaşadığı sorunlar cinsiyetimize eklemli olarak boynumuzda duruyor. Tecavüze uğramak, yerinden yurdundan edilmek, dilimizle hayatı yaşayamamak, yaşadığımız coğrafyaya dilimizdeki isimleriyle hitap edememek, çocuklarımıza bize ait isimler verememek hep gündemimizde oldu. Haklarımızı talep istemlerimiz her dönem şiddetle bastırıldı. Bu gün tablo bizim için eski günlerdeki kadar karanlık değil kuşkusuz.  İktidar Kürt sorununu kabul etme noktasına geldi. Kürtçe dili ile yayın yapan bir televizyon kanalı açtı, bazı üniversitelerde Kürt kültürü ile ilgili enstitüler açtı, yasalar nispeten yumuşatıldı.” Kürt sorununun çözüme kavuşması için gerçekçi bir çözüm üretmede iktidarın hala kıvrandığını ifade eden Çelebi, Kürt kadınlarının gerçek özgürlüğünün sağlanmasının Kürt sorununun çözümüne bağlı olduğunu kaydetti.
Çelebi sözlerini şöyle sürdürdü; “Bu sorun çözülmediği sürece biz Kürt Kadınlarının gündeminin baş sırasını işgal etmeye devam edecektir.  Kürt sorununun ve Kürt Kadın Sorununun çözümü açısından biz kadınlar açısından önemli bir husus da siyasette kadının ve siyasetin reel halidir. Siyaset hayatı değiştirmenin, sorunların çözümünü sağlamanın en etkin kanallarından biridir. Kadınlar olarak yaşadığımız dünyanın lehimize değişmesini istiyorsak siyasete aktif katılım sağlamak dışında bir şansımız yok. Erkek egemenliğindeki siyaset,  sorunlarımıza çareler üretmekte her zaman aciz olacaktır. Kendi sorunlarımızı çözmenin, toplumsal duyarlılık geliştirip, baskı oluşturmanın tek yolu siyasete kendi rengimizi de vermektir. Sırf bu nedenle bile olsa kadınların siyasete katılımı hayati bir önemdedir. Bir diğer husus da siyasetin tüm mekanizmalarında kadınların temsiliyetinin sağlanması gerekliliğidir. Kadın temsiliyetinin sağlanamaması ne yapılan siyasetin dönüştürücü etkisini sağlar ne de tüm toplumu kucaklayıp kitleselleşebilir. Kadınlar açısından HAK-PAR’ın toplumsal cinsiyetçiliğe karşı tutarlı duruşuna olan inancımızla kadınların aktif siyaset yapabileceği siyasi bir zemin olarak HAK-PAR’ı görüyoruz. Tüm kadınları Hak-Par çatısı altında siyaset yapmaya çağırıyoruz. Bu yılın 8 Mart'ını birlikte kutluyor olmaktan büyük bir sevinç duyuyoruz. Ancak kadın sorununun bir güne sığdırılamayacak büyüklük ve ağırlıkta bir sorun olduğuna da inanıyoruz. Her günün 8 Mart heyecanıyla yaşanmasının ve her günün ivmesi her an yükselen bir mücadele ruhuyla karşılanmasının gerekliliğine inanıyoruz. Ayrımcılığa, şiddete, eşitsizliğe, adaletsizliğe hayır demek için her gün 8 Mart olsun.”  

HAK-PAR Diyarbakır İl yönetimi adına Sevgi Moray bir konuşma yaptı. Moray konuşmasında Kürt kadınlarının özgürlük mücadelesine sunduğu katkılardan söz etti. Konuşmaların ardından gelen mesajlar okundu.

Şölende son olarak Diyarbakır ÇIRA Kültür ve Sanat Derneği’nin müzik grubu, söyledikleri türkülerle katılımcıları hem duygulandırdı., hem de coşturdu. Şölen çekilen halaylarla son buldu.   

 
   
Dengê Kurdistan © 2011