AVRUPA PARLAMENTOSU SEÇİMLERİ;
DANİMARKA’DA KÜRTLER GÜÇLERİNİ GÖSTERDİ
Avrupa’da 13 haziran’da Avrupa Parlamentosu seçimleri
yapıldı. Bu arada Kürtlerde Avrupa’da bir güç
olduklarını kanıtlamak için çalışmalar
yaptılar. Bu çalışmalardan biride Danimarka’da
yapıldı.
Danimarka’da seçim çalışmaları aylar öncesinden başladı.
Bu seçimlerde amaç bir Kürdün seçilmesi degil, Kürtlerin
Danimarka’da bir güç olduklarını göstermekti.
Bunun için, Danimarka KOMKAR aylar öncesinden çalışmalarına
başladı. Bunun için bir brüşür yapmaya
ve bir seçim toplantısı düzenlemeye karar verdi.
Önce adaylarla ilişkiye geçti ve onlardan, Kürtlerin
niye kendilerine oy vermesi gerektigine dair birer yazı
aldı.Danimarka Kürt Konseyi Başkanı, Milletvekili
Lars Kramer Mikkelsen’den de Kürtlerin oy kullanmanısının
önemine dair bir yazı aldı. Seçim toplantısı
için salon tuttu ve daha sonra Kürt örgütleri ile bir
toplantı yaparak, bu çalışmayı birlikte
yapma önerisi götürdü ve kabul gördü. KOMKAR, XOYBUN,
Danimarka Kürt İnsiyatifi ve HEVKARİ yapılan
brüşürü Kürtçe ve Danimarkaca çoğaltarak yoğun
bir şekilde dağıttılar.
Bu ön çalışmalar 6 haziran, pazar günü yapılan seçim toplantısında
ürününü verdi. İnşaat İşçileri Sendikasının
toplantı salonu dolmuştu. 6 politik partinin
adayı toplantıya konuşmacı olarak
gelmişti. Danimarka televizyonu ve yerel Kürt televizyonu’da
toplantıya gelmişlerdi. Çocuklar için ayrı
bir oda ayrılmıştı. Çocukların
kendileri için ayrılan odaya alınmasından
sonra onlara şeker dağıtıldı.
Burda isteyen çocuk çizgi film izledi, istemeyenlerde
boyalı kalemlerle resim yaptılar.
Toplantıyı yöneten Şevki Hüseyin Kızılocak,
kısa açılış konuşmasında,
toplatının amacını açıkladı,
Danimarka Kürtlerinin oy verirken, adayların, Kürdistan’da
ki gelişmeler ve Danimarka politikaları göz
önüne alarak oy verdiklerini ve bu nedenle panele katılanların
bu iki konudaki görüşlerini açıklamalarını
istedi.
Hükümetin büyük ortağı, Liberal Parti’den Ellen Trane Nörby, Ana muhalefet
partisi, Sosyal Demokrat Parti’den Britta Thomsen, hükümetin
diger ortağı olan Muhazafakar Parti’den Andreas
Boisen, Sosyalist Halk Partisi’nden şu anda Avrupa
Parlamentosu Milletvekili Pernille Frahm, Birlik Listesi’den
Sören Söndergaard ve yine şu anda Haziran Hareketi’in
den Avrupa Parlamentosu Milletvekili olan Bent Hindrup
Andersen konuşmalarını yaptılar. Konuşmacılar,
Danimarkalıların seçim toplantılarına
katılmadıklarını ve Kürtlerin seçimlere
gösterdigi ilgiden memnun olduklarını, dile
getirdiler.
Bu konuşmalardan sonra sorular bölümüne geçildi. Kürtler, Danimarka ve
Avrupa politikasından ziyade, adayların Kürt
politikası konusunda ki görüşlerini sordular
ve onların konuşmalarını yorumladılar.
Paneldekilerin gelen soruları cevaplamalarından
sonra, Toplantı sırasında en çok konuşulan
konulardan biri, Türkiye’nin AB adaylığı
oldu. Bu konuda hem konuşmacılar hemde Kürtler
aynı fikirdeydi. Türkiye, Kürtlerin temel haklarını
kabul etmeden ve kriterleri yerine getirmeden AB’ye üye
olamaz.
KOMKAR toplantının bitiminde katılımcılara bir yemek
verdi.Yemek sırasında katılımcılar
ve adaylar sohbet etme fırsatı buldular. Toplantıdan
sonra, konuşmacılara birer Kürt bayrağı
ve Kürdistan’da yetişen üzümlerden yapılmış
şarap hediye edildi ve Danimarka-Kürt Konseyi’nin
26 mayıs 2004’de Danimarka Parlamentosu’n da yapmış
olduğu konuşmalar ile PSK’nın mayıs
ayında hazırladığı ingilizce
raporun birer kopyası verildi.
Yorum:
Kürtler Dünya’nın dört bir yanına dağılmış durumdalar.
Kürtlerin Avrupa’da ki güçleri artık milyonlarla
ifade ediliyor. Bu, Kürt sorununun dünya ya tanıtılmasında
önemli bir güç ama kuru ve yanlış yönlendirilmiş
kalabalıklar bir şeye yaramaz hatta zarar verirler.
Bunun için Kürtler bu güçlerini iyi organize etmeli ve
doğru bir şekilde kullanmalı.
Avrupa’da ki Kürtler şimdiye kadar çalışmalarını daha
çok kendi kendilerine yönelik toplantılar ve Avrupalılara
yönelik gösterilerle şeklinde yaptılar. Bunu
devam etmekle birlikte, Avrupa ülkerinde vatandaş
olmalarından dolayı oy gücünü kullanmadılar.
İşte bunu kullanmanın tam zamanıdır.
Demokratik Avrupa’da en önemli güç oydur ve Kürtler bunu kullanmasını
ögrenmelidirler. Oy hakkının olması başlıbaşına
bir güç degildir. Avrupalı politikacıların
bu gücü görmesi gerekir. Bu gücü göstermek için, Kürtler
bulundukları ülkelerde politik partiler içinde aktif
olmalı ve Kürt örgütleri ise Danimarka’da olduğu
gibi seçim toplantıları düzenlemelidir.
Danimarka’da seçim toplantısına katılan adaylar bunu açıkça
dile getirdiler. Kürtler seçim toplantıları
ile oy güçlerini gösterdikten sonra, çeşitli partilerle
Kürtlerin istekleri ve bunların yerine getirilmesi
konusunda pazarlığa girebilirler. Bunun için
Avrupa Birligi seçimleri önemli bir firsattı ama
Danimarka’nın dışında bu tür toplantıların
yapıldığını işitmedim. Oysa
Kürtler bunu her seçimde, merkezi ve yerel düzeyde organize
etmelidirler. Bu seçim geçti ama bundan sonra da seçimler
olacak ve Avrupa Kürtleri bunu bir program olarak önlerine
koymalidırlar.
Özelliklede Türkiye’nin tarih almak için, sözde reformlarla göz boyamaya çalıştığı
ve hatta bu işte devlete teslim olmuş “Kürtleri”,
gerekirse hapisten çıkarıp, Avrupa’ya göndererek
kullanmaya çalıştığı bir dönemde,
bu tür çalışmaların yapılması
çok önemlidir. Bunu yapmadığımız taktirde,
Türklerin ve onların uşakları sözde Kürtlerin
çabaları başarılı olur.
Bu tür çalışmaların meyvası kısa zamanda alınmaz.
Unutmamalı ki, dünya’nın bu kadar küçüldügü,
birbirine bağımlı olduğu çağımızda,
Kürtlerin özgürlügüne kavuşmasında dış
etken daha da önemli bir konuma geliyor. Bunun için Kürtler
azimle ve sabırla bu çalışmaları örgütlemeli
ve gelecek için yatırım yapmalıdır.
|