Avrupa Birliği Komisyonu Diyarbakır’da
sivil toplum örgütleriyle bir araya geldi
Avrupa Birliği Komisyonu Türkiye Delegasyonu Başkanı
Büyükelçi Marc Pierini Diyarbakır’da sivil toplum
örgütleriyle bir araya geldi. Pierini Türkiye’de yaşanan
bütün gelişmeleri dikkatle takip ettiklerini, basın
özgürlüğü, anayasa reformu ve yargı reformu
ile ilgili olarak ciddi endişelerinin olduğunu
söyledi.
Çeşitli görüşmeler yapmak üzere bölgeye gelen
AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Marc Pierini
Diyarbakır’da 10 Mart Perşembe günü Sümer Park
Belediye Sosyal Tesis Toplantı Salonunda sivil toplum
örgütlerinin temsilcilerini dinledi. 20 civarında
STÖ’nün çağrıldığı toplantının
açılış konuşmasını yapan
Büyükelçi Marc Pierini; “Bizim için STÖ’ler demokrasinin
önemli bir tarafını oluşturuyor. Bir tarafta
seçim sandığı, diğer tarafta da STÖ’ler
vardır. Bizler de bunun için sizlerle bir araya geldik.
Vali, belediye başkanından sonra da sizleri
dinlemek istiyoruz.” dedi.
Türkiye-AB arasındaki ilişkilerin temelinin
güçlü olduğunu, giderek de güçlendiğini belirten
Pierini Türkiye ile AB ülkeleri arasındaki ticari
ilişkilere değindikten sonra Türkiye’nin AB
katılım süreci müzakerelerine dair basında
genel olumsuz haberler yazıldığını,
ancak yavaş da olsa müzakerelerin devam ettiğini
söyledi. Türkiye’deki siyasi reformları yakından
takip ettiklerini, bir takım ilerlemelerin yaşanmasına
rağmen basın özgürlüğü, yargı reformu,
anayasa reformu, azınlık hakları gibi konularda
ciddi endişelerinin olduğunu belirtti.
Diyarbakır ÇIRA Kültür Sanat Derneği adına
katılan yönetim kurulu üyesi Diyar Arcan, Diyarbakır
ÇIRA Kültür ve Sanat Derneği hakkında yaptığı
kısa bir bilgilendirmeden sonra “Biz Diyarbakır
ÇIRA Kültür ve Sanat Derneği olarak Kürt Sorununun
Türkiye’de çözüm bekleyen en önemli ve en acil sorun olduğu
ve bu sorun çözülmediği müddetçe diğer siyasi
ve ekonomik sorunların da nihai çözüme kavuşamayacağını
belirterek, AB’nin bu konudaki görüşünü sordu. Pierini,
Arcan’ın sorusuna cevaben, “Biz AB olarak iç ve dış
barışı çok önemsiyoruz. Yani bir ülkenin
AB’ye üye olabilmesi için hem içte hem de dışta
barış içinde yaşaması gerekiyor.”
dedi
Pierini, “Kürt açılımını da takip
ediyoruz. Yaşanan gelişmelerin beklentileri
karşılamadığını da görüyoruz.
Ayrıca Anayasa reformunu için toplumun bütün kesimlerinin
dinlenerek, demokratik bir anayasanın düzenlenmesi
gerektiği görüşündeyiz. Son olarak biz şiddetin
her türlü formunu reddediyoruz. Sorunların diyalog
ve demokratik adımlarla çözülmesini istiyoruz.” dedi.
Diyarbakır Siyasal ve Sosyal Araştırmalar
Vakfı-DİSA adına adına toplantıya
katılan Dr. Necdet İpekyüz de eskiden Diyarbakır’daki
STÖ’ler olarak AB delegasyonlarıyla neredeyse haftalık
görüşmeler yaptıklarını, sorunlarını
ve çözüm önerilerini anlattıklarını ancak
son yıllarda AB yetkililerinin STÖ’lerden çok devlet
yetkilileriyle görüştüğünü söyledi. İpekyüz
Kürt köylüleri başta olmak üzere toplumun her kesiminin
AB sürecinde en büyük hayallerinin anadil ile eğitim
ve insan hakları alanındaki düzenlemeler olduğunu
söyledi. Ancak TRT6’te Q harfi kullanılmasına
rağmen, İsmail Beşikçi’nin bu harfi kullandığı
için 16 ay hapis cezası ile cezalandırıldığını
dikkati çekerek, “İroni yapıyorum bazen; KCK
davasında TRT6 ‘Bilinmeyen bir dil’ cümlesini Kürtçe
nasıl aktarıyor, merak ediyorum.” dedi. İpekyüz
ayrıca basına yönelik yasaklamaların devam
ettiğini, bu bağlamda Azadiya Welat gazetesi
yazı işleri müdürüne 166 yılı aşkın
bir ceza kesildiğini de dikkati çekerek, kamu denetçiliği
alanında yapılan çalışmaların
tek tipçi olduğunu ve katılımcılığı
barındırmadığını da söyledi.
Sivil Toplum Geliştirme Merkezi adına katılan
Şeyhmus Diken ise AB’nin pasif dinleyicilikten, aktif
yaptırım uygulayan bir yapıya dönüşmesini
istediklerini söyledi. Diken, artık yılda bir
kez yayınlanan raporlar Kürtleri kesmiyor. Kürtler
somut adım bekliyor dedi.
Buna karşın Büyükelçi Pierini, AB bir STÖ
değil, bir devlet yapılanmasıdır.
Görüşmeler devletler arasında olur. Türkiye’deki
tüm kesimlerle görüşme, onları dinleme hakkımız
ve sorumluluğumuz var. Bunu da yapıyoruz. Ayrıca
her yıl ilerleme raporunu yayınlıyoruz.
Türkiye’nin atması gereken adımları burada
belirtiyoruz. Bu raporları hazırlama sürecinde
Güneydoğu Anadolu bölgesine büyük önem veriyoruz.
Bir şeyleri gözden kaçırabiliriz. Lütfen personelimize
ulaşınız ve onlarla görüşünüz, dedi.
Pierini ayrıca biz bu ülkenin vatandaşı
değiliz, burada oy kullanma hakkımız olmadığı
için de protesto etme hakkımız yoktur dedi.
Türkiye’de birçok kesim bize muhalefet partisi gözüyle
bakıyor ancak biz muhalefet partisi değiliz
dedi.
Yaklaşık iki saat süren toplantıda son
sözü alan Sarmaşık Derneği yönetim kurulu
üyesi Dr. Selçuk Mızraklı, “Biz AB’nin Nazi
Almanyasından, Musollini İtalyasından,
Bosna Hersek’ten, Çekoslovakya’da tankların önündeki
direnişlerden dersler çıkardığını
var sayıyoruz. AB’nin Sudan’da, Libya’da, Filistin’de
sorunların çözümü için takındığı
tutumu Kürt Sorununun çözümü için de göstermesi gerektiğini
düşünüyoruz dedi.
|