|
BURKAY
“sorunlarımızı kin ve düşmanlık
üzerine çözemeyiz”
Dicle Amedi/Amed
Kemal Burkay, onuruna verilen yemekte barış
mesajları verdi.
31 yıl aradan sonra Diyarbakır’a dönen Kemal
Burkay için Kervansaray Otel’de yemek düzenlendi.
Yemeğin
açılış konuşmasını HAK-PAR
il başkanı Arif Sevinç Kürtçe yaptı; Burkay’a
ve konuklara “hoş geldiniz” diyerek başladığı
konuşmasını şöyle sürdürdü;
“Ne yazık ki bu gün ülkemizde topların tüfeklerin
sesi duyulmakta, barut kokuları etrafı sarmaktadır.
Bu nedenle üzgünüz.
Ancak biz barış ve özgürlük gününün de geleceğine
inanıyoruz.
Esecek olan barış rüzgarı bu gün içinde
bulunduğumuz karanlığı aydınlatacak,
özgürlüğün yolunu açacaktır.
Kemal Abi, 31 yıl aradan sonra sürgünden döndü
ve şimdi aramızda, Bu bizi mutlu etmekte. Çünkü
bundan böyle iklimin değişeceğine, “Akdeniz”
olacağına inanıyoruz.”dedi
Yemeğin
ardından teşekkür konuşması yapmak
için kürsüye çıkan Burkay silahların susmasını
istedi. Kendisine gösterilen ilgiden çok memnun olduğunu
ve bu kadar ilgi beklemediğini belirten Burkay, "Değerli
konuklar ve arkadaşlar, bu akşam burada bulunmakla
gösterdiğiniz ilgi ve dostça sıcaklık için
teşekkür ederim hepinize. Burada 1971'de Diyarbakır
Askeri Cezaevi'nde yattığımız arkadaşlarımız
var, İsveç'te sürgünde beraber kaldığımız
arkadaşlarımız var, iş adamları
var, kendi köyümden gelenler var, yurt dışından
gelenler var. Hepinize teşekkür ederim göstermiş
olduğunuz ilgiden dolayı. Doğrusu bu kadarını
beklemiyordum. İstanbul'da uçaktan indikten itibaren,
Ankara'da ve Diyarbakır'da karşılaştığım
ilgiden elbette çok hoşnudum. Hak-Par'da gelişim
için bir komite oluşturdular ve bir hayli emek verdiler.
Kürt arkadaşlarım, Türkler, akademisyen, yazar
ve birçok siyaset adamı benim gelişimi çok olumlu
bir şekilde karşıladı, yani olumlu
buldu" dedi.
AB
Bakanı Egemen Bağış ve Kültür ve Turizm
Bakanı Ertuğrul Günay ile birlikte ortak mesaj
verdiklerini ancak bazı çevrelerin bundan rahatsız
olduğunu söyleyen Kemal Burkay, "Egemen Bağış
ve Ertuğrul Günay ile ortak mesajlar verdik. Bu nedenle
bazı çevreler rahatsız oldular. Hatta beni suçlayan
açıklamalar oldu. Bunu haksızlık olarak
nitelendiriyorum. Beni AK Parti yandaşı olarak
gösterenler oldu. Benim görüşlerimi herkes bilir,
benim bu yüzden başım dik. AK Partili politikacılar,
devlet adamları bana böylesi bir ilgi gösterdilerse
bundan da şikayetçi değilim tabii ki. Korkmam
için, utanmam için hiçbir sebep yok. Böylesine uygar bir
diyalogun gerekli olduğunu düşünüyorum. Yalnız
benimle de değil, diğer Kürt kesimleriyle de
görüşmek gerek. Zaten sorunlarımızı
kin ve düşmanlık üzerine çözemeyiz. Geldiğim
günden beri gördüğüm ilgiden hoşnudum. Ne Kürt
kardeşlerimin ne de Türk kardeşlerimin bu kadar
ilgisini beklemiyordum. Bu sürpriz oldu. Bunu kendi kişisel
durumum ile izah etmiyorum, hayalci değilim. Gerek
Kürt halkı, gerek Türk halkı arasında Kürt
sorununun çözümü ve Türkiye'nin demokratikleşmesi,
barışa ulaşılması yönünde bir
eğilim var" diye konuştu.
30
yıldan bu yana süren çatışmanın toplumu
yorduğunu ve büyük acılara mal olduğunu
belirten Burkay, bazı çevrelerin hala savaşı
sürdürmek istediğini ifade etti. Burkay, şunları
söyledi:
"30 yıldır süren çatışma toplumu
yordu. Büyük acılara mal oldu, şu anda bazı
çevreler savaşı hala sürdürmek istiyor olsalar
bile, barış girişimlerini, yumuşama
girişimlerini sabote etseler bile, öyle görünüyor
ki her iki halkta çözüm istiyor, barış istiyor,
demokrasi istiyor. Bana gösterilen bu ilgi de geçmişten
beri göstermiş olduğum barışçıl
bir politikayı savunmamdan geliyor. Biliyorsunuz,
Kürt halkı için dile getirdiğimiz talepler belki
bir kesim tarafından kabul edilemez gibi görünse
bile bunun tartışılmasına tahammül
edebiliyorlar birçok çevre. Bu aynı zamanda şunu
gösteriyor; hem Türkler hem Kürtler çözüm için bir değer
biçiyorlar. Ben ne yapabilirim, benim elimde sihirli değnek
yok, elimde çok büyük güçler yok. Ama bundan sonra sorunların
diyalogla barışçıl bir şekilde çözümü
için bu güne kadar elimden geleni yaptım, bundan
sonra da yapacağım."
Burkay,
"Ben inanıyorum ki şu anda bile yaşanan
acılı olaylara rağmen, dökülen kanlara
ve bunun yarattığı gerilime rağmen
artık işin sonuna yaklaşıyoruz. Artık
çatışma ile bir sonuç almak mümkün değil
her iki kesim bakımından da. Bu nedenle son
günlerde yeniden ısınan savaş edebiyatını
bir talihsizlik olarak değerlendiriyorum" dedi.
Barış için gerekli çabaları sürdürmek
ve silahların karşılıklı susması
gerektiğini belirten Burkay, "Bunun için bize
düşen tüm güçlüklere rağmen barış
için çabaları sürdürmek, silahların karşılıklı
susmasını istemek, diyalog talep etmek.
Bugün belki böylesi bir ortamda bu istekler naif görünebilir
ve gerçekçi görünmeyebilir ama en gerçekçisi budur. 30
yıldır süren çatışma ortamı hiçbir
sorunu çözmedi. Bizim ülkemizde de bu sorunu çatışma
ile değil, ancak diyalog ile çözebiliriz. Bu nedenle
silahlar karşılıklı susmalı,
diyalog ortamı başlamalı ve siyaset normalleşmeli.
Hem Kürt siyasetinin hem Türk siyasetinin normalleşmesi
için silahların susması şart. Silahlar
susmadan toplum özgürce konuşamaz, siyaset normal
kanalları bulamaz, çözüm üretemeyiz. Doğru bildiğimiz
politik hattı kararlılıkla ve cesaretle
savunmalıyız. Doğru olanı cesaretle
dile getirmeliyiz. Çünkü başka çözüm yolu yoktur"
şeklinde konuştu.
21
ağustos 2011 tarihinde gerçekleşen akşam
yemeğinde Kürt sanatçı Mehmet Atlı kısa
bir dinleti sundu.
Diyarbakır’da Kervansaray otelde Kemal Burkay onuruna
verilen yemeğe yaklaşık 800 kişi katıldı.
Yemeğe HAKPAR Genel Başkanı Bayram Bozyel
ve genel başkan yardımcıları,Diyarbakır
il yöneticileri, KOMKAR-Swêd Başkanı Haluk Öztürk,
KADEP, AKParti il yöneticileri, TŞDK, Fırat
Dicle Diyalog grubu, TevKurd, GÜNSİAD,
DİSİAD, DİSA, Diyarbakır Barosu, Diyarbakır
Mali Müşavirler Odası,Pir sultan Abdal Derneği,
ŞiviDer, ÇIRA Kültür ve sanat derneği’nin de
aralarında bulunduğu çok sayıda kurum temsilcisinin
yanı sıra, Sabri Vesek, Lütfi Baksi, Şahismail
Bedirhanoğlu, Azad Ziya Eren, Necdet İpekgöz,
Sabahattin Korkmaz, Şehmus Ülek, Eyüp Karakeçi, Fahri
Karakoyunlu, Gazi Daş, Muharrem Fidan,Halim İpek,
Hamit Kılıçaslan, Osman Karavil, Said Veroj
Adnan Özbingöl, Sait Aydoğmuş, Süleyman Aliş,
Cemil Aydoğan, Muhittin Batmanlı,nın da
aralarında bulunduğu çok sayıda politik
şahsiyet ve sanatçı katıldı.
|