HAK-PAR Kiminle İttifak Yapmalı?..
Cemal CANBAY
Haziran ayında yapılacak seçimlere kısa
bir süre kala Partilerin seçim stratejileri ve ittifak
politikaları etrafındaki tartışmalar
devam ediyor. Iki dönemdir iktidarda olan AKP mevcut pozisyonunu
korumak ve bir dönem daha iktidarda kalmayı hedeflerken;
CHP iktidar olmanın, MHP büyük söylemlerine karşın
Meclise girmenin hesabını yapıyor.
Türk Siyasi Cephesinde olan diğer partiler hesaplarını
daha çok barajı aşma ya da pozisyonlarını
AKP karşıtlığı veyahut destekciliği
biçiminde sürdürme eğilimi içerisindeler. Seçimlere
doğru bu Partilerin eğilimlerinin beklentilerini
karşılıyacak cephelerde yerlerini almalarını
beklemek şaşırtıcı olmasa gerek.
Genel seçimlerin Kürt Cephesinde yansımalarına
gelince; BDP(Barış ve Demokrasi Partisi) seçimlere
bağımsız adaylara gireceğini açıklarken,
Hak-Par tüm İllerde seçimlere katılacağını
açıkladı. KADEP cephesinde bu konuda şimdiye
kadar net bir açıklama yapılmadı.
Tüm bu gelişmeler arasında BDP ve DTK(Demokratik
Toplum Kongresi) tarafından yapılan Hak-Par
ve KADEP ziyaretlerinde seçimlere birlikte katılınması
yolundaki açıklamaların ardından şimdiye
kadar somut bir adım atılmadığını
yada dışarı yansımadığını
görüyoruz..
BDP`nin seçim politikasının son ana kadar
Abdullah Öcalanın ipoteği altında olduğu
geçmiş örneklerde olduğu gibi kuşku götürmezken;
Hak-Par Genel Başkanı Bayram Bozyel tarafından
Kürdistan Post İnternet sitesine verilen mülakat
da ‘Kürtler için Birlik Zamanı’ ifadesinin öne çıkarılması
ve bu konudaki asıl sorumluluğun BDP tarafında
olduğunun dile getirilmesi Hak-Par`nin seçimlere
kadar birlik konudaki çalışmalara kapısının
açık olduğunu yansıtıyor. Bu arada
basında AKP ile Hak-Par arasında görüşmeler
yapıldığınıda buraya kaydetmek
gerek.
Tüm bunları bir araya getirdiğimizde önümüzdeki
dönem için Hak-Par`nin önünde farklı alternatifler
olduğu görülmekte. Bu seçeneklerin ilki; Partinin
kendi başına seçimlere katılmasıdır.
Hak-Par tarafından böyle bir açıklama yapılmakla
birlikte, bu aşağıdaki seçenekler devre
dışı kaldığında ortaya konulacak
son durumdur.
İkinci seçenek; bir kısım Kürt Medyası
içerisinde yapılan tartışmalara bakıldığında
BDP`nin dışında kalan Parti ve örgütlerin
bir cephe altında altında seçimlere birlikte
katılmasıdır. Bunu savunanlarin bir kısmı
BDP`ni ‘Ulusal değerlere sahip’ bir parti olarak
görmeme eğilimi içerisindeler.
Üçüncü bir seçenek; AKP ile Hak-Par`nin seçimlerde işbirliği
yapması olarak karşımıza çıkıyor.
Eğer AKP ile Hak-Par seçimler sonrası yapılacak
Anayasa ve Kürt sorunun çözümü nokatasına atılacak
bazı adımlarda anlaşmaları durumunda
pek ala bu seçenek de varlığını sürdürebilir.
Nitekim Anayasa oylamasında Hak-Par ortaya koyduğu
tavırla olumlu atılacak adımlara destek
vereceğini kayıtsız kalmayacağını
ortaya koydu.
Dördüncü seçenek olarakda Bayram Bozyelin bir kez daha
dillendirdiği ‘‘Kürtler için Birlik Zamanı’
ifadesini yansıtan bir seçim ittifakıdır.
Bu ittifak; Kürt Halkının çıkarlarına
en denk düşen ve seçimlerden sonrada Kürt sorunun
çözümü noktasında güçlü bir Kürt tarafı yaratma
potansiyelini taşımakla beraber daha önce yaşananlara
bakıldığında en zoru olma eğilimi
taşımaktadır.
Tüm bu seçenekler karşılaştırıldığında
bir siyasi parti olarak Hak-Par`nin tüm bu seçenekleri
değerlendirme hakkı vardır. Bu değerlendirme
yapma hakkı Hak-Par`nin kuruluşunda itibaren
ortaya koyduğu Kürt halkının çıkarlarını
temel alan politikalarında yatmaktadır.
|