Dilekçecilere
ceza
ANKA - ANKARA - Kandıra F Tipi Cezaevi'ndeki
40 mahkûm, Adalet Bakanı Cemil Çiçek'e dilekçe
yazmaya kalkınca, bir ay mektup ve görüş
yasağı cezasına çarptırıldı.
40 siyasi mahkûm, Adalet Bakanı Cemil Çiçek'e
hitaben cezaevindeki sorunlarını içeren
birer dilekçe yazarak, bakanlığa ulaştırmaları
için kasım ayı başında cezaevi
yönetimine verdi. Dilekçeleri inceleyen yönetim,
metinlerin aynı olmasını gerekçe
göstererek mahkûmların 'toplu eylem' yaptığı
görüşüne vardı ve disiplin soruşturması
başlattı. Soruşturmayı, aralık
ayında tamamlayan cezaevi yönetimi, mahkûmlara
23 Aralık 2002-23 Ocak 2003 tarihleri arasında
açık görüşe çıkma ve mektup yazma
yasağı getirdi.
Neler istiyorlar?
Mahkûmlar, görüş ve mektup yasağı
cezasına yol açan dilekçede, keyfi aramalardan
şikâyet ediyordu. Revire çıkarken ve mahkemeye
giderken zorla ayakkabılarının çıkarıldığını,
çoraplarına kadar arandıklarını
anlatan mahkûmlar, sabah ve akşam sayımlarının
da askeri disiplinle yapılmasını
istemediklerini yazdı.
Mahkûmlar ayrıca, musluklardan akan suyun
temiz olmaması nedeniyle kantinden parayla
su almak zorunda kaldıklarını, bazen
bir ay bile sıcak su akmadığı
için banyo yapamadıklarını belirterek,
"F tipi cezaevlerinde 24 saat su akacak"
açıklamalarının gerçeği yansıtmadığını
da söyledi.
Mahkûmlar, tedavilerinin yapılmaması,
ilaç ücretlerinin ödenmemesi, ailelerinin getirdiği
çorap ve iç çamaşırı gibi eşyaların
kendilerine verilmemesi, mektuplarının
geç postalanarak haberleşme özgürlüğünün
ihlal edilmesinden de şikâyet etti.
'Esir kampına döndü'
Mahkûmlardan Barış İnan'ın
avukatı Keleş Öztürk, mahkûmların
uzun süredir mektup yazamadığını,
telefon edemediğini ve aileleriyle görüştürülmediğini
açıkladı. Olayın F tipi cezaevlerindeki
tecrit uygulamasının bir parçası
olduğunu savunan Öztürk, cezaevlerinin bu şekilde
esir kampına dönüştürüldüğünü ileri
sürdü. Öztürk, cezaevi yönetiminin disiplin cezasını
'nâzım plan' denilen bir plana dayandırdığını,
ancak bu planın hiçbir yasal zemini bulunmadığını
ve kararın hukuki olmadığını
savundu.
|