Tarih araştırmacısı Ali
Haydar Koç;
“Lozan Antlaşması
Kürdistan´da yapılan soykırımlara
zemin hazırladı”
Gürkan Kılınçkaya
Kürdistan Dernekler Birliği (KOMKAR)´nin Federal
Almanya´nın birçok kentinde ve Avrupa´nın
çeşitli ülkelerinde düzenlediği: „Lozan
Antlaşmasının 80. Yıldönümünde:
Lozan´dan AB´ye Kürt Sorunu“ konulu konferanslar
dizisinin ilki 13 Eylül 03 tarihinde Mannheim´de,
ikincisi ise 14 Eylül 03 tarihinde Stuttgart´da
gerçekleştirildi. Konuşmacı olarak
tarih araştırmacısı Ali Haydar
Koç´un katıldığı konferanslara
yoğun bir katılımın olduğu
gözlemlendi.
Koç, konuşmalarını Osmanlı
Devleti´nin son döneminden Türkiye Cumhuriyeti´ne
Kürt Sorunu nasıl oluştu; Lozan Antlaşması
ve Kürtler; Kürdistan´da sömürge sürecinin başlaması;
Kürdistan´da soykırım ve Lozan Antlaşması´ndan
günümüze Kürt sorunu; AB ve Türkiye olarak beş
başlık altında aktardı. Osmanlı
Devleti´nin 19. yüzyılın sonlarına
kadar çok uluslu bir imparatorluk olduğunu
ve ümmetçilik anlayışı ile yönetildiğini
belirten Koç, bu nedenle Müslüman bir ulus olan
Kürtlerin 19. yüzyılın ilk çeğreğine
kadar ciddi bir baskı görmediklerini dile getirdi.
Bu durumun 19. yüzyılın başlarından
itibaren, Kürt meselesinin ortaya çıkmasıyla
birlikte, Kürtlerin Osmanlı devletinin baskılarına
maruz kaldıklarını anlatan Koç, bu
durumun 19 yüzyılın sonlarına kadar
sürdüğünü ve özellikle cumhuriyetin kuruluşu
ile baskıların daha da arttığını
ve günümüze dek devam ettiğini söyledi.
Ali Haydar Koç, Kürtlerin 1. Dünya Savaşı´nda
ve sonrasında M. Kemal´e büyük destek verdiklerini,
cumhuriyet kurulduktan sonra Kürtlere verilen tüm
sözlerin unutulduğunu, Kürtlerin eşi görülmedik
bir imha ve inkar politikası ile yüzyüze kaldıklarını
ve Lozan Antlaşması ile tamamen yok sayıldıklarını
belirtti. Lozan Antlaşması´nın Kürdistan´da
yapılan soykırımlara da zemin hazırladığını
vurgulayan Koç konuşmasına şöyle
devam etti: “Lozan antlaşması ile Kürtler
inkar edildikten sonra, Kürt inkarına tepki
olarak ortaya çıkan isyanlar ve sonrasında
yüz binlerce Kürt katledildi ve yine yüzbinlercesi
sürgüne tabii tutuldu. Kürtler bu süreçte Ermenilerden
çok daha ağır bir soykırıma
maruz kalmışlardır. Ancak dış
politikada Kürtlerin yeterince varlık gösterememeleri
nedeniyle bu soykırım dünyaya duyurulamadı”.
Lozan Antlaşması ile Türk halkının
yaratıldığını, Kürtlerin
ise yok sayıldığını söyleyen
Koç; “8 ülke tarafından imzalanan bu antlaşmanın
hiçbir maddesinde Kürt adı geçmemektedir. Bu
antlaşmanın 37’den 45’e kadar olan maddeleri
Türkiye´deki azınlıklarla ilgilidir ama
Kürtler burda azınlık olarak dahi kabul
edilmemişlerdir. Şayet Kürtler ciddi bir
lobi çalışması yaparlarsa bu antlaşmayı
geçersiz kılabilirler. Çünkü bu antlaşmayı
imzalayan 8 devletten 6´sı o dönemde krallık
ile yönetiliyordu ve bu antlaşma krallar adına
imzalanmıştı. Günümüzde o ülkelerin
birçoğu cumhuriyet ile yönetilmektedirler”.
AB´nin Kürt sorununa bakışına da
değinen Koç, AB´nin Kürt sorununu ulasal bir
sorun olarak değil, salt bir insan hakları
sorunu olarak ele aldığını ve
bu mantığın da sorunu çözmeye yetmiyeceğini
dile getiren Koç, devamla; “AB´nin Kürt sorununu
çözmek gibi bir niyeti yok ve hiçbir zaman olmadı
da. Dikkat edilirse yıllardır Kürtlere
karşı kullanılan silahların
büyük çoğunluğu AB ülkeleri tarafindan
Türkiye ve Irak´a satılmıştır.
AB hiçbir zaman Kürt sorununun çözümü noktasında
Türkiye´ye ciddi bir anlamda yönelmemiştir.
Türkiye, insan ve azınlık hakları
konusunda birçok antlaşmanın altına
imza atmış ama bunların gereğini
hiçbir zaman yerine getirmemiştir” dedi.
Konferanslar izleyicilerden gelen soruların
cevaplandırılmasıyla son buldu.
|