Basın Açıklaması
HAK-PAR PARTİ MECLİSİ (PM) DÖRDÜNCÜ
TOPLANTISI YAPILDI...
HAK-PAR PM Dördüncü Toplantısı 3-4
Ağustos günlerinde, önemli gelişmelerin
gündemde olduğu bir dönemde yapıldı.
Dönemin hayati sorunları PM tarafından
tartışılarak, aşağıdaki
sonuçların kamuoyu ve basına açıklanması
benimsendi.
“AB UYUM YASALARI” GENEL BİR OLUMLULUĞU
İFADE ETMESİNE RAĞMEN, KÜRT SORUNUNUN
ÇÖZÜMÜ İÇİN HİÇ YETERLİ DEĞİLDİR...
TBMM, “AB Uyum Yasalarını”, uzun
tartışmalardan sonra, sistem partilerinin
geleceğe yönelik gerçek niyetlerini de bir
kez daha açığa vurarak, 3 Ağustos
2002 günü kabul etti. Bu yasaların muhtevası
incelendiği zaman, genel düzeyde bir olumluluğu
gösteriyor. Uzun yıllardır sürdürülmekte
olan demokratik mücadelenin sınırlı
başarısını ifade ediyor Bu yasalar
aynı zamanda, Türkiye’nin AB üyeliği sürecine
katkıda bulunacak, bireysel hak- özgürlüklerin
ve genel demokratikleşmenin genişlemesine
katkı sağlayacaktır.
Ne yazık ki Kürtlerle ilgili olarak yasada
yer alan hükümler, Kürtler hesaba katılmadığından,
hayati talepleri gözetilmediğinden ve toplumsal
bir uzlaşmaya dayanmadıklarından,
uygulama olanağı da az olan hükümlerdir,
Bu yasa ile, Kürtçe, eğitim dili olarak görülmemekte
ve kamusal alan dışında görülmektedir.
Kürtçe öğrenim kurslarının ve kamusal
yardımdan yoksun yayının, Kürtlerin
taleplerini karşılamayacağı
ve Kürt sorununu çözemeyeceği gerçeği
de bilinerek, halkımıza büyük bir tuzak
oluşturulmuştur.
Partimiz, bu gerçekleri, “AB Uyum Yasalarının”
hazırlanması aşamalarında da
görerek kamuoyunu aydınlatmaya çalışmıştır.
Partimiz bu aşamada da, “AB Uyum Yasalarını”,
Kürt sorununa köklü çözüm getiremeyeceği; çoğulcu,
katılımcı demokrasiyi yapılandıramayacağı;
Kürtlerin kolektif haklarını dışlamakta
olduğu çerçevesinde eleştirmeye devam
edecektir.
Ayrıca Parti Meclisimiz, AB Uyum Yasalarıyla
demokratikleşme sınırlarını
genişletmek isteyen Türkiye’de, Genel Başkanımız
Abdulmelik FIRAT’ın pasaportuna el konulmaya
devam edilmesinin, ciddi bir hak ve hukuk ihlali;
etnik ayrımcı bir uygulama olduğu
da saptanmıştır. Bu sorunun çözümlenmesi
için, ulusal ve uluslararası kurumlar düzeyinde
gerekli hukuki, siyasi girişimlerde bulunulmasının
planlanması benimsenmiştir.
HAK-PAR,
ERKEN SEÇİMİ, KÜRTLERİN İRADESİNİN
ŞEKİLLENMESİ ÇERÇEVESİNDE PLANLI
VE GERÇEKÇİ BİR TARZDA DEĞERLENDİRECEKTİR...
Meclis, 3 Kasım 2002 tarihinde Erken Seçim
yapılmasına karar vermiş bulunuyor..Bu
erken seçim tarihi ile birlikte partimizin kuruluş
tarihi (11 Şubat 2002) göz önüne alındığı
zaman, partimizin erken seçime katılması
hukuki olarak olanaklı değil.
Ayrıca partimiz ve gerçek demokrat muhalif
güçler seçimlere katılsalar bile, mevcut 12
Eylül Anayasasından, tekçi ve otoriter siyasi
sistemden, antidemokratik SPY ve Seçim Yasasından
dolayı temsil ettiği kesimlerin iradesini
parlamentoya tam anlamıyla yansıtma; kendi
düşüncelerini özgürce ifade etme olanağına
da sahip olamayacaktı.
Buna rağmen partimiz, erken seçim platformunu
doğru, planlı ve gerçekçi bir tarzda değerlendirecektir.
Erken seçimde parti politikamıza, partimizin
programındaki görüşleri, öncülük edecek
ve çalışma çizgimizi tayin edecektir.
Partimiz, halkımızın özgür ve demokratik
iradesinin, seçim platformuna derli toplu, güçlü,
çoğulcu ve renkli bir şekilde yansıtılması
ve seçimde somut davranış tarzlarının
belirlenmesi için: Kürt çevreleri, aydınları
ve siyasetçileriyle ilişkilerle; kamuoyundaki
ve partimiz bünyesindeki değişik türdeki
girişimlerle yoğun bir çalışma
yürütecektir.
Partimiz, özel bir Çalışma Gurubunun
yapacağı çalışmalar sonucunda
belirli alanlarda/şehirlerde bağımsız
milletvekili adayları ve diğer alternatif
seçim çalışmaları için bir araştırma
ve çalışma içinde olacaktır.
Partimiz, Türkiye’yi dışarı açan,
demokratikleşmeyi isteyen, Kürt sorununun çözümünden
bir ölçüde yana olan ve Türkiye’nin AB üyeliğini
savunan siyasi partiler, demokratik kitle örgütleri
ve sivil toplum kuruluşlarıyla diyaloglar
geliştirmeyi de ihmal etmeyecektir.
Partimiz, kapsamlı, ihtiyaca cevap veren SEÇİM
BİLDİRGESİ’nin hazırlanması
için çalışma de yürütecektir.
PARTİ MECLİSİ
|