Hak ve Özgürlükler Partisinin
09.02.2004 Tarihli Parti Meclisi Sonuç Bildirisinde
şu konulara yer verildi
“4 Ocak 2004 tarihinde yapılan Hak ve Özgürlükler
Partisi (HAK-PAR) 1. Olağan Kongresi’nden seçilen
yeni Parti Meclisi, 7-8 Şubat 2004 tarihinde
toplanarak BK üyelerini seçti, ardında da gündemindeki
konuları değerlendirerek aşağıdaki
sonuçlara ulaştı.
1. 4 Ocak 2004 tarihinde başarıyla
gerçekleştirilen HAK-PAR 1. Olağan Kongresi’ni
ve Kongre sonrasındaki tepkileri değerlendiren
Parti Meclisimiz, 1.Olağan Kongremizi hem Partimiz,
hem de Kürtlerin hak ve özgürlük mücadeleleri açısından
son derece önemli bir gelişme olarak nitelendirmektedir.
Kongre süreci boyunca yapılan konuşma
ve değerlendirmeler ile bu konuşmaların
bir kısmının Kürtçe yapılması,
Türkiye’de Kürtlere ve Kürtçe’ye ilişkin var
olan tabuların kırılmasında
önemli bir rol oynadı. Parti Meclisimiz, Kongremize
ilişkin basına yansıyan çarpıtma
ve karalama niteliğindeki kimi haber ve yorumları
red ederken, iyi niyetli ve destekleyici mesajları
ise saygıyla karşılar.
2. HAK-PAR I.Olağan Büyük Kongre sonrası
gerçekleştirilen ilk Parti Meclisi Toplantımız,
Irak’ta önemli gelişmelerin yaşandığı
bir döneme denk düştü.
Saddam rejiminin devredilmesinden sonra Irak’ta
yaşayan halkların bu ülkenin geleceği
ile ilgili tartışmaları hız
kazandı. Irak’ta yaşayan Kürtler ve Arapların
bir kesimi etnik ve coğrafi temele dayanan
demokratik ve federal bir sistemin Irak için en
iyi rejim olduğunu savunuyor. Bu, onların
en doğal hakkı sayılmalıdır.
Ne var ki, Türkiye’deki kimi çevreler olmak üzere
bazı bölge devletleri, Irak’ta demokratik federal
bir sistemin kuruluş çalışmalarına
şiddetle karşı çıkıyor,
uluslar arası normları bir yana iterek
Irak’ın içişlerine el uzatıyor, buradaki
Kürtleri tehdit ediyorlar. Parti Meclisimiz, uluslar
arası hukuka aykırı bu tehdit ve
saldırgan politikaları bölge barışı
için tehlikeli bulmakta ve şiddetle kınamaktadır.
Irak Kürtlerine yönelik olarak söz konusu psikolojik
saldırıların sürdüğü bir dönemde,
1 Şubat 2004 tarihinde Hêwlêr’deki Kürdistan
Demokrat Partisi (KDP) ve Kürdistan Yurtseverler
Birliği (KYB) merkezlerine gerçekleştirilen
saldırılar ayrıca dikkat çekicidir.
Federasyon tartışmalarının yapıldığı,
KDP ve KYB güçlerinin önemli ölçüde yakınlaştıkları
bir dönemde gerçekleştirilen bu hunharca saldırıların
esas olarak Kürtlerin özgürlük mücadelesini hedeflediği
açıktır.
Parti Meclisimiz, 1 Şubat 2004 tarihinde
Hêwler’deki KDP ve KYB merkezlerine gerçekleştirilen
bu alçakça saldırıyı şiddetle
kınar, saldırıda yaşamını
yitiren insanları saygıyla anar, yaralılara
acil şifalar diler.
3. Parti Meclisimiz, HAK-PAR’ın, kuruluştan
bugüne dek Türkiye’de Kürt sorununun adil ve demokratik
çözümü yönünde yürüttüğü mücadeleyi bundan
sonra da kararlılıkla sürdürmeyi bir görev
olarak benimser.
Parti Meclisimiz, ayrıca AKP Hükümetinin
Kürt Sorununun çözümü konusunda sergilediği
statükocu tutumu, demokratikleşme konusundaki
ikircikli ve kararsızlığını
yakından takip etmektedir.
Geçmiş ve şu anki hükümetler AB’ye sundukları
Ulusal Programlarla, bir dizi değişim
ve demokratikleşme taahhüdünde bulundukları
halde, bugüne değin, özellikle de Kürtçe yayın
ve eğitim konusunda herhangi bir adım
atılmış değildir. Yasal düzeyde
yapılan değişiklik ve düzenlemeler
de hayata geçirilmemektedir.
Parti Meclisimiz, Türkiye ye ilişkin bir
gerçeğin altını yeniden çizmeyi yararlı
bulur: Kürt sorunu Türkiye’nin en temel sorunudur.
İçerde ve dışarıda Türkiye’nin
yaşadığı bir çok sıkıntının
temelinde bu sorun yatmaktadır. Bu nedenle
Kürt sorunu çözülmeden Türkiye’nin diğer sorunlarını
çözüp, düze çıkması olanaklı değil.
4.Türkiye, bilinen antidemokratik yasal
mevzuat ve pratiğiyle 28 Mart 2004 tarihinde
bir kez daha Yerel Genel Seçime gidecektir. HAK-PAR,
demokratik olmayan Siyasi Partiler Yasası’ndaki
düzenlemeler nedeniyle bu seçime katılamamaktadır.
Bu, haksız ve antidemokratik bir uygulamadır.
Öte yandan Parti Meclisimiz, mevcut tablo içinde
Yerel Genel Seçimlerin Türkiye’de ciddi değişikliklere
yol açacağı kanısında değildir.
Yerel Genel Seçimlerde iddia sahibi hiçbir
parti ya da partiler grubunun Türkiye’nin demokratikleşmesi
ve Kürt sorununun çözümü planında ciddi program
ve perspektifleri bulunmamaktadır.
Bu seçimlerde AK Parti’nin izlediği politika
tutucu ve ürkek, CHP’nin ki kemalist ve statükocu,
SHP ile birlikte bulunduğu partilerin yaklaşımı
ise Kürt hareketini düzene entegre etmeye dönüktür.
Bu nedenle de, Parti Meclisimiz bu parti ya da partiler
grubunun hiçbirisine oy verilmemesi kararındadır.
Bu tespitlerden yola çıkan ve partimizin
yasal ve örgütlülük durumunu göz önünde bulunduran
Parti Meclisimiz, kimi bölgelerde bağımsız
aday çıkarmanın olanaklarını
tartışmaya açmayı, ayrıca varsa
bağımsız yurtsever adayları
dışarıdan desteklemek için durumu
değerlendirmeyi kararlaştırır.
5. Parti Meclisimiz, 2004 yılının
Kürt sorununun çözüm girişimlerinin yoğunluk
kazanacağı, Kürtlerin temel taleplerinin
daha da belirginleşip netleşeceği
bir yıl olacağı inancındadır.
Bu çerçevede olmak üzere, Parti Meclisimiz, 2004
yılında uygulanması ve hayata geçirilmesi
için Başkanlık Kurulu’na (BK) bir Çalışma
Programı Taslağı sunmuştur.
Parti Meclisimiz bu çalışma programının
uygulanmasını denetlemeyi ve duruma göre
yeni politikalar oluşturmayı karar altına
aldı..”
|