K A M U O Y U V E B A S I
N A A Ç I K L A M A
PARTİ ÜYEMİZ ÜZERİNDE
RUS RULETİ DENEMESİ...
Genel Başkanımız, partimizin kuruluşundan
kısa bir süre sonra (28.3.2003) basına
yaptığı açıklamada “Partimize,
üye ve taraftarlarımıza karşı
geliştirilen hukuk dışı uygulamalar,
demokratikleşmeye hizmet etmez” diyordu.
Genel başkanımız aynı basın
açıklamasında, “Parti üyelerimiz ve
taraftarlarımız, emniyet mensubu olduğunu
söyleyenler tarafından telefonla ve doğrudan
tehdit edilmektedirler” diyordu. Parti üyemiz
Fikret ŞAHİN’in karşı karşıya
olduğu tehditler de, bu uygulamanın örneklerinden
biri olarak ifade ediliyordu. Ayrıca, partimiz
yöneticisi Fehmi Demir’in ailesi de benzer muameleyle
karşı karşıya kalmıştır.
Genel Başkanımız basın açıklamasından
sonra, dönemin İçişleri Bakanı Rüştü
Kazım YÜCELEN ile de görüşerek, gelişmeleri
doğrudan aktarma olanağını elde
etmişti.
O tarihten sonra, “emniyet mensubuyum” diyenlerin
telefonlu ve doğrudan tehditlerinde bir kesilme
söz konusu oldu. Ama ne yazık ki, bu durum
uzun sürmedi.
Parti üyemiz Fikret ŞAHİN, 15 Şubat
2003 cumartesi günü gece yarısından sonra
saat 01.00 sıralarında ikamet ettiği
Batıkent’teki evinin önünde 06 DBL ... plakalı
Ford marka araba içinde bekleyen ve kendilerini
polis olarak tanıtan dört kişi tarafından,
gözleri ve elleri bağlanarak, yasadışı
bir sorgulamaya tabi tutulmuş, ziyadesiyle
tehdit ve şiddet metotlarıyla korkutulmaya,
sindirilmeye çalışılmıştır.
Bununla yetinmeyerek, kafası ve boynunda Rus
Ruleti denemesi yapılmıştır.
Bundan iki ay önce aynı üyemizin bıçakla
kesilen araba lastikleri kast edilerek (görünen
o ki aynı kişiler tarafından yapılmış),
önümüzdeki günlerde bununla kurtulamayacağı,
arabasının bombalanacağı ve
kendisinin de içinde öldürüleceği açıkça
dile getirilmiştir.
Parti üyemizden, yasal konumları açık
olan parti yöneticilerimizden İbrahim Güçlü,
Fehmi Demir, Reşit Deli, Nurettin Basut hakkında
bilgiler alınmaya çalışılmıştır.
Bilgilenme metotları da, baskının
bilgi almaya yönelik olmaktan ziyade, sindirmeye
yönelik olduğunu ortaya koymaktadır.
Daha önceki tarihlerde genel başkanımızın
bu kirli sindirme metotlarını İçişleri
Bakanı’na aktarmasından duyulan rahatsızlığı
da, bakana ağza alınmaz küfürleri savurarak
ifade etmişlerdir.
Partimiz üyelerine yönelik olan bu baskıların
ve şiddet uygulamalarının; hukukun
üstünlüğü, demokrasi ilkeleri ile izah edilir
bir yanı olamaz. Özellikle de AB’ye üye olmak
isteyen ve bunun için demokratik reformları
gerçekleştirmek mükellefiyetiyle karşı
karşıya olan Türkiye için, antidemokratik
yeni tuzaklardan biridir.
Bu uygulamalar ve emniyet mensubu diye kendisini
tanıtan insanların söyledikleri, önümüzdeki
günler de karanlık yeni bir faili meçhuller
döneminin başlayacağının ip
uçlarını ele veriyor. Zaten Türkiye’deki
mevcut durum, demokrasi, etnik/ulusal toplulukların
bireysel hak ve özgürlükleri açısından
iç açıcı değil. Suları daha
da bulandıracak uygulamaları engellemek,
tüm duyarlı demokratik kesimlerin; şiddetten
medet ummayan sorumlu kesimlerin görevidir.
Partimize ve üyelerine yönelik olan bu tür baskıları
protesto ediyoruz. Bu gelişmelerin teşhiri
ve engellenmesi için, ilgili insan hakları
kurumlarına, yargı kurumlarına, hükümete
ve bakanlıklara gerekli başvurularda da
bulunacağız.
Ankara, 17. 02. 2003
İbrahim GÜÇLÜ
Genel Başkan Yardımcısı
|