PSK PSK Bulten KOMKAR Roja Nû Weşan / Yayın Link Arşiv
Dengê Kurdistan
 PSK
PSK Bulten
 KOMKAR
 Roja Nû
 Weşan/Yayın
 Arşiv
 Link
Pirs û Bersîv
Soru / Cevap
Webmaster
1
 
 
 
HAK VE ÖZGÜRLÜKLER PARTİSİ (HAK-PAR)
I. OLAĞAN BÜYÜK KONGRESİ SONUÇ BİLDİRİSİ

Hak ve Özgürlükler Partisi 1. Olağan Büyük Kongresi Türkiye’de ve dünyada önemli gelişmelerin yaşandığı, Kürtlerin de bu gelişmelerden önemli oranda etkilendiği bir dönemde gerçekleşiyor.

İnsanlık hala bir dizi sorunla boğuşmaya devam ediyor. Açlık, yoksulluk tek tek ülkede ve ülkeler arasındaki gelir farkından kaynaklanan uçurum, çevre kirliliği, aşırı silahlanma bu sorunların başlıcalarını oluşturmaktadır. Son yıllarda ciddi boyutlara ulaşan terör olgusu ise dünyadaki söz konusu çarpıklıkların bir sonucudur ve ancak bir bütünlük içinde ele alınarak çözülebilir.

İç ve dış koşullar bir bütün olarak Türkiye’yi ciddi bir değişim ile yüz yüze bırakmıştır. İçerde ve dışarıda öcüler yaratarak otoriter politikalarını egemen kılanlar Türkiye’yi her alanda tıkamış bulunuyor.

Türkiye dışarıda Kıbrıs, Ege sorunu, Avrupa Birliği, Ermenistan ve Kürt sorunu nedeniyle Irak’da ciddi sorunları yaşamaktadır.

İçerdeki sorunlar ise daha az değil. Ekonomini son dönemdeki suni göstergelerin aksine belini doğrultmuş değil. Üretim ve istihdam alanındaki sorunlar devam ediyor. Toplumun ezici çoğunluğu resmi rakamlarla yoksulluk sınırının altında, büyük bir kesimi ise açlık koşullarında yaşıyor.

Sosyal ve kültürel alandaki yozlaşma çığırından çıkmış bulunuyor. Temiz bir siyaset için bir hayli zamana ihtiyaç var. Türkiye’de son AB Uyum Yasaları çerçevesinde MGK’nın yetkileri belirli ölçüde yeniden düzenlense bile, bu kurumun varlığı ve yetkileri demokrasi ile bağdaşmaktan uzaktır.

Türkiye’de ipleri ellerinden kaçırmak istemeyenlerin başvurduğu gerekçelerden biri de irtica-laiklik çelişkisi ya da irtica tehdididir. İrtica tehdidi kimi güçlerin Türkiye’nin demokrasi gündemini değiştirmek için başvurdukları bir tuzaktır.

Demokrasinin yokluğu Türkiye’nin gerçek sorunu olmaya devam ediyor. Çağdaş standartlara uygun temel hak ve özgürlüklerin inşası hala sağlanmış değil. Basın-yayın alanında, dernekler, iş, siyasi partiler, gösteri ve yürüyüş yasalarında, düşünce ve örgütlenme alanında ciddi değişikliklere ihtiyaç var. Bütün bu değişikliklerin bir anlam kazanması için de 12 Eylül Anayasası’nın katılımcı, yeni bir Anayasa ile değiştirilmesi şarttır.

Kürt sorununun çözümsüzlüğü Türkiye’nin önünü tıkayan en büyük sorundur. Kürtçe yayın ve eğitim konusunda yapılan ancak pratiğe geçmeyen kimi düzenlemelere rağmen, Kürt sorununda geçmişten gelen red ve inkar politikasından vazgeçilmiş değil. Kürtlerin varlığı hala kabul edilmiyor. Bir dil olarak Kürtçe “günlük yaşamda kullanılan dil ve lehçe” olarak ifade ediliyor. Dolayısıyla Kürt sorununu çözmek bir yana hala onun varlığı bile kabul edilmiş değil.

Kürtlere ve Kürtlerin yaşadığı bölgede, geçmişten gelen baskı kurumları ve politikaları hala gündemde. 24 yıl devam eden sıkıyönetim ve OHAL resmi olarak kalkmış görünse bile, aynı sistem Koordinatör Valilik adı altında sistemde devam ettirilmektedir. Köy koruculuğu sistemi hala dağıtılmış değil. Bir dönem bölgede sayısız cinayete imza atmış devlet içindeki katillerden bugüne kadar hesap sorulmuş değil. Köylerinden zorla göç ettirilen milyonlarca Kürt insanının yerlerine dönüşü için gerekli koşullar yaratılmış değil. Ülkeyi yönetenler, genel bir afla dağdakileri indirmek yerine hala pişmanlık yasaları ile insanları kişiliksizliğe davet etmektedirler.

Gözaltında ve cezaevlerinde işkence ve kötü muameleler hala devam etmektedir. Kürt sorununu programlarına alan partilere karşı izlenen antidemokratik uygulamaların son örneği ise Partimize, kuruluşundan bir ay sonra açılmış ve şu anda karar aşamasında olan KAPATMA DAVASI’dır. Bütün bunlar Türkiye’yi yönetenlerin Kürt sorunu konusunda hangi noktada bulunduğunun açık örneğidir.

Hak ve Özgürlükler Partisi 1. Olağan Büyük Kongresi Türkiye’nin temel sorunu olarak demokrasinin yokluğu ve Kürt sorununun çözümsüzlüğünü görmektedir. Kongremiz çözümü gerçek anlamda bir demokrasinin kurulmasında, Kürtlere evrensel bütün hak ve özgürlüklerin tanınmasında görür.

Kongremiz göz boyama niteliğindeki adımlar yerine, Türkiye’yi yönetenleri, Kürt sorununu evrensel ölçülere uygun olarak eşitlikçi bir temelde çözmek için adım atmaya çağırır. Türkiye’de demokrasinin inşası da Kürt sorununun çözümüne bağlıdır.

TÜRKİYE’YE DEMOKRASİ
KÜRTLERE ÖZGÜRLÜK

 

  Dengê Kurdistan © 2004