BASINA VE KAMUOYUNA
DEPLİLER HAKKINDA VERİLEN KARAR HUKUK DIŞIDIR
Ankara 1. Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesi,
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin yeniden
yargılama kararı doğrultusunda baktığı davada;
DEP milletvekilleri Hatip Dicle, Leyla Zana, Orhan
Doğan ve Selim Sadak hakkında eskiden verilen
15 yıllık hapis cezası kararında direndi. Ankara
1 Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesinin
aldığı bu karar, Türkiyede yapılan
yasal düzenlemelerin, açılan paketlerin,
hükümet tarafından verilen demokratikleşme
vaatlerinin ne kadar boş olduğunu göstermektedir.
Avrupa hukuk ve yargı normlarıyla yakından uzaktan
ilişkisi olmayan DGMlerin alacakları
kararların hukuka, adil yargıya, toplumun vicdanına
aykırı olacağı açıktır. Bu çerçevede
DEPli milletvekilleri hakkında verilen son
karar tamamen siyasi niteliktedir.
DEP davası ve yeniden yargılama süreci,
Türkiyede değişim ve normalleşme
karşıtlarının bir güç
gösterisine ve direniş alanına
dönüştü. Bazı çevreler
bu dava üzerinden ellerindeki güçten
ve mevcut statükodan vazgeçmek niyetinde
olmadıklarını gösteriyor.
Bu tutum; Türkiyenin demokratikleştirilmesine,
hukukun üstünlüğüne, AB
standartlarına uygun bir yapılanmaya,
hak ve özgürlüklere dayalı
bir toplumun oluşumuna zara veriyor.
Bu nedenlerle, olağanüstü koşuların
ürünü olan diğer yasa ve kurumlar
gibi, DGMlerin kaldırılması
da artık daha fazla ertelenemez.
Öte yandan Türkiyenin, Avrupa Birliği
sürecinde inandırıcı olmasının
en somut göstergelerinden birisi DEP milletvekillerinin
serbest bırakılmasıdır.
Bu ilk adımı, siyasi nedenlerle içeride
tutulan insanlar için bir affın çıkartılması
izlemeli. Bu tür adımlar Kürt sorununun
çözümüne giden yolu kolaylaştıracağı
gibi, geçmişteki yaraların iyileşmesi,
önyargıların silinmesi, toplumda
barış ve iyimserlik duygularının
yeşermesi için de hayati önem
taşımaktadır.
Bütün bunlar için, başta
hükümet olmak üzere herkese görev
düşüyor.
Bayram Bozyel
Genel Başkan Yardımcısı
|