HAK-PAR´ın basın açıklaması
HAK-PAR
İKİ YAŞINA AYAK BASTI..
PARTİMİZ, 11 Şubat 2002 günü bütün
işlemlerini tamamladı, kuruluş için
başvuruda bulundu. Bugün, bir yaşını
doldurdu ve iki yaşına ayak bastı.
Partimizin kuruluş gününde basın organları,
“HAK-PAR Kürt diline özgürlük ve Kürtçe eğitime
destekle başlangıç yaptı/işe
başladı” diye yazdılar. Basın
bu yaklaşımıyla, mevcut olan siyasi
partilerden farklı bir program, tüzük ve anlayışa
sahip bir partinin kuruluşunun habercisiydi.
Bu yaklaşım, doğruydu ve günümüzde
de bu doğru, yakıcılığını
devam ettiriyor.
Partimizin iki yaşına basması vesilesiyle
basın kanalıyla kamuoyuna bazı konuları
bir kez daha aktarmanın doğru ve gerekli
olduğunu düşünüyoruz.
1-Partimizin programı, tüzüğü, ürettiği
politikalar ve olaylara yaklaşım tarzı
incelendiği zaman, mevcut sistem partilerinden,
demokrasi anlayışı, Kürt sorununu
çözmede tek taraf olmasından dolayı, farklı
bir karakterde olduğu ve temel bir toplumsal
ihtiyacın ürünü olduğu görülmektedir.
2-Partimiz, Türkiye’de mevcut otoriter/totaliter
sistemi, katılımcı, çoğulcu
demokrasi ve AB standartlarında yeniden yapılandırmak;
demokratikleşmenin olmazsa olmaz koşullarından
biri olan Kürt sorununu, evrensel demokrasinin siyasi,
idari, hukuki parametreleri içinde, AB ülkelerinin
modellerini de gözeterek, çözmek; yoksulluğa,
adaletsizliğe, eşitsizliğe ve gelir
imtiyazlılığına son vermek,
için çalışmalar yürütmüştür. Günümüzde
de bu çabaları devam etmektedir. Ama, koşullar
gereği, üstüne düşenleri tümüyle yapamadığı
da bir gerçektir.
3- Partimizin kuruluşundan bir ay sonra,
Anayasa Mahkemesi’nde hakkında kapatılma
davasının açılması büyük bir
talihsizlik ve haksızlıktı. Bu dava,
partimizin çalışmaları önünde ciddi
bir engel oluşturmuştur. Bu dava ile birlikte,
basının partimiz üzerinde uyguladığı
ambargo yetmiyormuş gibi, basında tanınmış
ve etkili bazı köşe yazarlarının
partimizi yanlış tanıtmaları;
Kürt basınında etkin olan PKK ve yandaşlarının
saldırıları da, parti çalışmalarımız
önünde önemli engeller olmuşlardır.
4- Partimizin kuruluşundan kısa bir
süre sonra (5 Mart 2002 günü), etkin, politika üreticisi
kurucu, Parti Meclisi ve Başkanlık Kurulu
üyemiz Nurettin BASUT’u trafik kazasında kaybetmek,
partimiz için bir darbe olmuştur.
5- Partimiz, Türkiye’nin yeniden yapılandırılmasının
bir parçası olan AB üyeliği için yoğun
bir çaba göstermiştir. Ne yazık ki, AB
Katılım Ortaklığı Belgesi
çerçevesinde Türkiye’nin AB üyeliği için yapması
gereken acil/elzem reformlar konusunda adımlar
atılmamıştır. Özellikle de,
Kürt sorunu ve diğer etnik grupların sorunlarının
çözümü için, sağlıklı, evrensel ölçülere
uygun ve demokrasi için elzem olan projeler üretilmemiştir.
Bu alanda TBMM’de kabul edilen Uyum yasaları
ise, sorunun çözümünü daha karmaşık hale
getirmiş, çözüm yerine çözümsüzlüğü üretmiştir.
6- Partimizin kuruluşundan sonra, Irak sorunu,
Kürt sorunundan ve Irak’ın bir bölge ve komşu
ülke olmasından Türkiye’nin güncel ve yakıcı
sorunu olmuştur. Partimiz bu gerçeğin
bir parçası olarak, Irak sorunuyla ilgili uygun,
makul ve adaletli politikalar üretmeye çalışmıştır.
Ne yazık ki, Türkiye’de iktidar ve iktidar
dışı güçlerin, ülkelerde yaşayan
üçte bir Kürt nüfusunu hesaba katmadan, Irak’taki
Kürt Bölgesini tahrip etmeyi ve yok etmeyi amaç
edinen politikalar üretmesini çok tehlikeli bulmuştur.
Irak’ta merkezi sorun, Saddam diktatörlüğünün
son bulması, kitle imha silahlarının
yok edilmesi, Irak’taki ulusal ve etnik grupların
özgür iradelerine dayalı bir demokratik yönetimin,
federal bir sistemin yapılandırılması
iken, bunun dışındaki amaçlarla uğraşmanın,
işgalci emellerle ve Kürt topluluğuna
düşmanlıkla bir alakasının olduğu
da ortadadır. Bu tutum ve davranıştan
vazgeçilmesi, Türkiye’de zaten hak ve özgürlüklere
dayalı olmayan sahte barışı
bile dinamitlemesi kaçınılmaz olur.
7- Partimiz yasal engellerden dolayı, Erken
Genel Seçime katılamadı. Seçimlerden,
büyük değişiklikler yaratacak bir iktidar
yapısı umudu taşınırken,
bu gerçekleşmemiştir. Seçim sonrası,
AK Parti Hükümeti’nin programları incelendiği
zaman, Türkiye’nin temel sorunlarını ve
özellikle de Kürt sorunu gibi hayati bir sorununu
çözemeyeceği ortadadır. Partimiz zamanında
bu konularla ilgili görüşlerini kamuoyuna iletmiştir.
8- Partimizin kuruluşundan sonra, parti kurucusu,
Parti Meclisi ve Başkanlık Kurulu üyesi
İbrahim Güçlü, parti kuruluş çalışmaları
aşamasında Mersin’de yaptığı
basın toplantısındaki konuşmamdan
dolayı Adana DGM; parti kurucumuz Fehmi ATMACA,
Ağrı Eğitim -Sen Kongresi’nde
yaptığı konuşmadan dolayı
Erzurum DGM tarafından birer yıl cezaya
çarptırıldılar.
Ankara, 10 Şubat 2003
HAK VE ÖZGÜRLÜKLER PARTİSİ
(HAK-PAR)
GENEL MERKEZİ
|