AYRIMCILIĞI, ŞİDDETİ,
EŞİTSİZLİĞİ, ADALETSİZLİĞİ
KADIN MÜCADELESİ YENECEKTİR
Hak ve Özgürlükler Partisi-HAK-PAR Kadın Kolları
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla
yayınladıkları bildiri ile ayrımcılığı,
şiddeti, eşitsizliği ve adaletsizliği
Kadın Mücadelesinin yeneceğini belirtti.
Bildiride şöyle denildi;
8 Mart 1857 yılında New York’ta insan onuruna
aykırı çalışma koşullarının
değişmesi için greve giden dokuma işçisi
yüzü aşkın kadın işçinin vahşi
kapitalizmin talimatı ile diri diri yakıldı.
Aradan geçen bir asra rağmen kadın tarihindeki
bu ağır bedel, hala kadınlar tarafından
ödenmeye devam ediliyor.
Dünyanın yarısını oluşturuyoruz.
Ama hak ettiğimiz yeri hala alamıyoruz.
Savaşlar hala devam etmekte ve hala savaş
ganimeti olarak görülmekte, tecavüze, tacize konu olmaktayız.
Oy hakkına sahibiz ama, hala siyasette komik temsil
oranlarıyla temsil ediliyoruz.
Çalışma hayatında varız ama eşit
işe eşit ücrete, iyi çalışma koşullarına
sahip değiliz.
Şiddet bedenlerimizden elini çekmedi.
Sağlıktan ve eğitimden yeterli derecede
faydalanmıyoruz.
Hala kadınların gündeminde "aydınlanma"
bir sorun olarak duruyor.
Dünya hala egemenlerin dünyası. Mazlum ulusların
toprakları hala işgal altında, insanlarına,
doğal kaynaklarına el uzatılmış
durumda. Kadını ve erkeğiyle bu durum herkesi
vuruyorken kadın bundan çok daha fazla etkileniyor.
Biliyoruz ki vatanı olmayanların hakları
da olmuyor.
Biz Kürt Kadınlarının
sorunları da dünya kız kardeşlerinkiyle
benzer. Bizler de tüm diğer ulus kadınları
gibi cinsiyetimizden kaynaklı sorunlar yaşıyoruz.
Dayağa maruz kalıyoruz, öldürülüyoruz, eşit
işe eşit ücret almıyoruz, siyasette yeterince
temsil edilmiyoruz, yönetim mekanizmalarında son
derece cılızız, sağlık ve eğitimden
faydalanmıyoruz...
Ama biz Kürt Kadınları
diğer kadınlardan daha başka sorunlarla
da cebelleşiyoruz:
Ulusumuzun yaşadığı
sorunlar cinsiyetimize eklemli olarak boynumuzda duruyor.
Tecavüze uğramak, yerinden yurdundan edilmek, dilimizle
hayatı yaşayamamak, yaşadığımız
coğrafyaya dilimizdeki isimleriyle hitap edememek,
çocuklarımıza bize ait isimler verememek hep
gündemimizde oldu. Feodal geleneklerden kaynaklı
berdel, başlıkla, kayınla, çocuk yaşta
evlendirilme, "namus" kisvesi altında öldürülme
hayatlarımızı hep kararttı. Bunlara
karşı haklarımızı talep istemlerimiz
ise her dönem şiddetle bastırıldı.
Bu gün tablo bizim için eski
günlerdeki kadar karanlık değil kuşkusuz.
İktidar Kürt sorununu
kabul etme noktasına geldi. Kürtçe dili ile yayın
yapan bir televizyon kanalı , bazı üniversitelerde
Kürt kültürü ile ilgili enstitüler açtı, yasalar
nispeten yumuşatıldı.
Ancak Kürt sorununa ilişkin
gerçekçi bir çözüm üretmede hala iktidar kıvranıyor.
Oysa Kürt kadınlarının gerçek özgürlüğünün
sağlanması Kürt sorununun çözümüne bağlı.
Bu sorun çözülmediği
sürece biz Kürt Kadınlarının gündeminin
baş sırasını işgal etmeye devam
edecektir.
Ayrımcılığı,
şiddeti, eşitsizliği, adaletsizliği
kadın mücadelesi alt edecektir.
Yaşasın 8 Mart!
Yaşasın kadınların
örgütlü mücadelesi.
Yaşasın Kürt Kadınının
haklı mücadelesi.
HAK-PAR KADIN KOLLARI
|