Danimarka Parlamentosu’nda Kürt konferansı;
”Kürtler;
bir halk, dört ülke, nasıl bir gelecek?”
Hüseyin Kizilocak
Danimarka Parlamentosu’nda, 26 mayıs 2004 tarihinde, Danimarka-Kürt Konseyi,
DKR, tarafından ”Kürtler; bir halk, dört ülke,
nasıl bir gelecek” konulu bir konferans düzenlendi.
Konferansa çağrılı olan Kürt temsilcilerin
hepsi katılırken, konferansa davet edilen
Türkiye, İran ve Suriye Hükümet temsilcileri
ile İrak’ın Arap temsilcileri katılmadılar.
Konferans DKR Yönetim Kurulu Üyesi Tarihçi Bent
christensen tarafından yönetildi.
Konferans, Danimarka-Kürt Konseyi Başkanı, Parlemento üyesi, Avrupa
konseyi Parlamenterler Asamblesi üyesi ve Uluslararası
Parlamenterler Birligi Başkan Yardımcısı
Lars Kramer Mikkelsen tarafından açıldı.
Başkan yaptığı kısa açılış
konuşmasına, son yıllarda Ortadoğu’da,
Kürtlerin yaşadığı ülkelerde
ve Türkiye’de Kürtlerin insan haklarının
daha fazla gündeme geldigini, belirterek başladı.
“Irak savaşı konusunda yoruma girmiyecegim
ama bunun sonunda, Saddam diktatörlügünün yıkıldığı
bir gerçektir ve en önemli positiv gelişmede
Kürtlerin durumunda meydana gelmiştir” dedi.
Mikkelsen, bir Danimarka Milletvekili, Avrupa Konseyi Parlamenterler Asamblesi
üyesi ve DKR üyesi olarak, Türkiye’nin AB’ye girmesi
için daha yapması gereken çok zorunlu degişiklikler
olduğunu, kendilerinin, yapılan degişiklerin
asker, hapishane ve polis merkezlerinde hayata geçtigini
görmek istediklerini ve bu iki ülkedeki gelişmelere
daha aktuel olması nedeniyle önem verdiklerini
ama İran ve Suriye’deki insan haklarının
durumunuda unutmadıklarını, söyledi.
Mikkelsen bundan sonra, Kürdistan’ın dört parçasını temsilen
konferansa katılan misafirlere hoş geldiniz
dedi ve konferencen temel açılış
konuşmasını yapmak üzere eski Dışişleri
Bakanı, Sosyal Demokrat Parti Genel Başkanı
Mogens Lykketoft’u kürsüye davet etti. Mogens Lykketoft’un
gelecek seçimlerde başbakan olması bekleniyor.
Lykketoft, Kürtlere karşı yapılan haksızlığı
kabul etmeyeceklerini ve Kürtlerin de insan haklarından
yararlanması gerektigini, belirtti. Konuşmasında
özellikle Türkiye’nin AB üyeligi üzerinde duran
Lykketoft, Türkiye’nin Kopenhag Kriterlerini yerine
getirmeden ve Kürtlerin haklarını kabul
etmeden AB’ye üye olamayacağını,
söyledi.
Daha sonra, Danimarka Syddansk Üniversitesi’n den Dr. Khaled Salih bu dört ülkeden
durumunu inceledigi raporunu sundu. Dr. Salih konuşmasında,
bu dört ülkede Kürtlerin durumunun aktuel bir degerlendirmesini
yaptı ve dünyadaki diger ülkelerdende örnekler
vererek, sorunun barışçıl bir şekilde
nasıl çözümlenecegini açıkladı. Dr.
Salih, En iyi çözüm yolunun tarafların diyalogundan
geçtigini ve iyi niyetli bir diyalogun, sorunun
çözümünün anahtarı olduğunu, belirtti.
Daha sonra geçtigimiz günlerde yayınlanan, “Tanınmamış bir
ülkeye gezi” adlı kitabın yazarları,
Danimarkalı karı koca yazar Nina Rasmussen
ve Tina Hjalte bir konuşma yaptılar. Saddam’ın
devrilmesinden hemen sonra Kürdistan’ın üç
parçasını 4 ay boyunca gezdiklerini, İran
gidemediklerini, çünkü Nina Rasmussen’in daha önce
İran’a gittigini ve burası hakkında’da
bir kitap yazdığını ve bu nedenle
sadece üç ülkeye gidebildiklerini, İran’a gitmelerinin
yasak olduğunu, belirttiler. Rasmussen ve Hjalte,
kendilerinin Kürdistan’ın dört parçasınıda
gezdiklerini ve Kürtlerin komşuları Arap,
Türk ve Farslar’dan çok farklı bir halk olduklarını’
dile getirdiler ve kendi izlenimlerini anlattılar.
Türkiye’nin kendilerini gezileri sırasında
rahat bırakmıyacağını bildikleri
için, daha önce Türkiye Danimarka Elçiligine başvurarak,
halı ve kilim dokumacılığı
konusunda araştırma yapmak istediklerini
ve Elçilikten onlara yardımcı olunması
gerektigi konusunda bir mektup aldıklarını
ama buna rağmen, Türkiye’de sürekli olarak
takip edildiklerini, söylediler.
Bu iki yazarın, Kürdistan’a yaptıkları gezilerini, konuştukları
insanları, karşılaştıkları
zorlukları, anlattıkları bu kitabı,
şu sıralar Danimarka’da en çok satılan
kitaplar arasında yer alıyor.
Bu iki yazarın konuşmalarından sonra sorular bölümüne geçildi
ve konferansın sabah bölümü sonuçlandı.
Ögleden sonra iki bölüm halinde yapılan oturumun birincisinde, Kürdistanlı
politik örgütlerin temsilcileri, Kürtlerin taleplerinin
neler olduklarını dile getirdiler. Bu
bölümde Güney Kürdistan’dan Kürdistan Hükümeti’nin
Kuzey Avrupa ülkeleri temsilcisi Taha Barwary, Kuzey
kürdistan’dan Avrupa Kürt Platformu’nu temsilen
Keya İzol, Doğu Kürdistan’dan Kürdistan
Demokrat Parti temsilcisi Abdulmajid Hakki ve Batı
Kürdistan’dan Yekitiya Demokrat – Suriye temsilcisi
Ahmad mahmoud Cheto birer konuşma yaptılar.
Konuşmalarında kısa bir durum degerlerlendirmesi
yapan temsilciler, daha sonra sorunun çözümü için
Kürtlerin taleplerinin neler olduğunu, dile
getirdiler.
Bu bölümde konuşan Keya İzol, Türkiye’nin Kopenhag Kriterlerini yerine
getirmedigini, Kürt sorununun sadece Türkiye’nin
degil aynı zamanda Avrupa’nın da sorunu
olduğunu, Avrupa’nın şu anda bir
anayasa yapmaya çalıştığını
ve bu anayasa da Kürtlerinde kollektif ve eşit
haklarının garanti altına almasını,
dile getiren İzol, Kürt sorununun çözüm yolunun
açılması için Türkiye’nin yapması
gerektigi konuları maddeler halinde sıraladıktan
sonra, Avrupa Komisyonu’nun Kürt temsilcileri muhattab
kabul etmesini ve AB Komisyonu’nun Türkiye’nin Kürtlerin
haklarını garanti etmesi için Kürt temsilcileri
ile birlikte çalışması gerektigini,
söyledi.
İkinci bölümde konuşan Kürt temsilcileri daha çok güncel durumu degerlendirdiler.
Bu bölümde, HAK-PAR Başkan Yardımcısı,
yazar-gazeteci Bayram Bozyel, Kürdistan Barış
Komitesi (İran) temsilcisi Jahanbakhsh Khalidi,
yazar Abdulbesad Seida – Suriye, Feyli Kürtleri
Genel Konseyi temsilcisi Dr. Akram Hawas birer konuşma
yaptılar.
Bu bölümde konuşan Bayram Bozyel, Türkiye’nin, AB’ye girmek için dokuz
reform paketi parlamento dan geçirdigini ama bunların
hiç birinin pratige yansımadığını
örneklerle açıkladı. Son olarak partilerinin
kongresinde Kürtçe konuşma yapmalarından
dolayı, partilerinin kapatılmak istendigini,
hatta kendilerinin bu nisan ayında düzenlemek
istedikeleri “Türkiye, Avrupa Birligi ve Kürtler”
konulu panellerine Diyarbakır valiligince izin
verilmedigini, söyleyen Bozyel, Türkiye’nin AB’ye
girmesinden yana olduklarını ama Avrupa’nın
Türkiye’yi bu haliyle alması halinde Kürt sorunu
gibi büyük bir sorunuda Avrupa’ya taşımış
olacağını ve bu nedenle Avrupa’nın,
Kürtlerin haklarının verilmesi için Türkiye
daha fazla baskı yapması gerektigini,
dile getirdi. Bozyel, Türkiye’de askeri cunta tarafından
yapılan anayasanın yerine, Kürtlerin kimlik
ve eşit haklarını tanıyan, demokratik
bir anayasa yapılması gerektigini ve bunun
Kürt sorununun çözüm yolunu açacağını,
söyledi.
Danimarka-Kürt Konseyi yöneticileri, Konferansa katılması beklenen
Süleymaniye’deki Kürdistan Hükümeti İnformasyon
Bakanı’ın güvenlik nedeniyle gelemedigini,
ve bir mesaj gönderdigini, söylediler ve onun mesajı
da Yekiti’nin Danimarka temsilcisi tarafından
okundu.
Ayrıca DKR yöneticileri, konferansa davetli olan, Suriye’de17 yıl
hapiste yatmış, Suriye’nin tanınmış
Arap insan hakları savunucusu Fateh Jamous
Mohammed’in Şam’da uçaga binecegi sırada
Suriye polisince durdurulduğunu ve bu yüzden
konferansa katılmadığını,
söylediler. Konferans oybirligi ile Suriye Hükümetine
bir protesto gönderilmesini kararlaştırdı.
Bütün gün süren konferansın kapanış konuşmasını
yapan Başkan Lars Kramer Mikkelsen, katılanlara
teşekkür etti ve konferans dökümanlarının
basılıp ulusal ve uluslararası bütün
kuruluşlara gönderilecegini, söyledi.
Konferansta konuşmaların çoğu ingilizce yapıldı ve
konuşmaların hepsi ingilizce olarak dağıtıldı.
Yine konferansta PSK’nin hazırlamış
olduğu, Türkiye’nin Avrupa Birligi üyeligi
ve Kürtlerin talepleri ilgili ingilizce raporuda
dağıtıldı.
Konferans akşamı da, konferansın Kürt ve diger konuşmacılarının
yanısıra, Danimarkalı parti ve örgüt
temsilcilerin katıldığı bir
resepsiyon düzenlendi.
|
Bent Christensen ve
Lars Kramer Mikkelsen
|
|
Nina Rasmussen
ve
Tina Hjalte
|
|
Kürdistan Hükümeti’nin Kuzey Avrupa ülkeleri temsilcisi Taha
Berwarî |
|
HAK-PAR Başkan Yardımcısı, yazar-gazeteci
Bayram Bozyel |
|
|
Kuzey kürdistan’dan Avrupa Kürt Platformu’nu temsilen Keya İzol |
|
|
|