Kürt Aydınları: “Bu
savaş, Kürtler’in savaşı değildir
ve Kürt Halkı’nın bu savaşta hiç
bir çıkarı yoktur.”
Bir gurup Kürt yazar, politikacı ve aydını,
Kongra Gel’in “ateşkesi sona erdirme” kararı
üzerine kamuoyuna yayınladıkları
bir bildiriyle, amaç ve hedefleri açısından
bu savaşın kabul edilemez olduğunu
belirttiler, bu amaçsız ve derin devletin çıkarına
olan savaşa karşı olanları ortak
hareket etmeye çağırdılar. Bildiride
şu görüşlere yer verildi: “16 şubat
1999 tarihinde PKK Genel Başkanı A. Öcalan’ın
Türk Devleti’ne teslim edilmesiyle, Öcalan tarafından
adına “Demokratik Cumhuriyet” denilen yeni
bir siyasal konsept başlatıldı. Bu
konsepte göre; Kürtler’in ulusal ve siyasal bütün
taleplerinden vazgeçildi. Kürt Halkı’nın
son yüzyıldaki bütün direnişleri, dış
güçlerin Türkiye’yi bölme amacı ile gerçekleştirdikleri
provakasyonlar olarak değerlendirildi. Kemalizm’in
Kürtler’i yok sayan resmi tezleri kabul edildi.
Öcalan, kendisini “Atatürk Milliyetçisi” olarak
adlandırarak, savunmalarında silahlı
mücadele yönteminin yanlış olduğunu
ifade etti. Türkiye’de demokratik- barışçıl
mücadele olanaklarının her dönemde mümkün
olduğunu, kazanma olanakları olsa bile,
bir daha kesinlikle silah kullanmayacaklarını
söyledi. Stratejik olarak silahlı mücadeleden
kesin olarak vazgeçtiklerini açıkladı.
“Türk Genelkurmayı’nın damgasını
taşıyan bu konsepte samimi bağlılığın
ifadesi olarak, Öcalan’ın talimatıyla,
ülkede bulunan bütün gerilla güçleri mevzilerini
terk ederek Güney Kürdistan’a çekildi. Bu çekiliş
süresince operasyonlarını sürdüren devlet
güçlerinin saldırısı sonucu beş
yüzün üzerinde gerilla yaşamını yitirdi.
Aynı dönemde, gerilla güçlerinden “Barış
Gurupları” Türk Devleti’ne teslim edildi, ancak
onlara da en ağır cezalar verildi.
“Demokratik Cumhuriyet” projesiyle, Kürt kitleleri
büyük bir manipülasyon altına alınarak,
Türk siyasal sistemine entegre edilmesi amaçlandı.
PKK feshedildi ve legal alanda yer alan oluşumlar
da, ya feshedildiler veya yeniden bu konsepte uygun
olarak düzenlendiler.
“Aradan geçen bu beş yıl süresince,
Türkiye ve Ortadoğu'da önemli siyasal değişimler
yaşandı ve yaşanmaya devam ediyor.
Bölge yakın gelecekte önemli gelişmelere
gebe ve tarihi bir değişimin arifesinde
bulunmakta... Amerika’nın, Irak’a müdahalesi,
Güney Kürdistan'da Kürt Halkı için önemli kazanımlar
yarattı... Türkiye'de yeni bir siyasi tablo
ortaya cikti, AKP hükümeti, Avrupa Birligi’ne tam
üyelik amacıyla bazı yasal düzenlemeler
yaptı.
“Diger tarafta, bu konseptin sonucu olarak PKK
kendi içinde ciddi zorlanmalar yaşadı
ve örgütsel dağılma aşamasına
geldi. Öcalan’ın örgüt içindeki “tartışmasız
lider” pozisyonu tartışmalı bir hale
geldi.
“Bu siyasal gelişmelerden rahatsızlık
duyan derin devlet, sürece bu savaş kararıyla
müdahale etmek istemektedir. Militarist güçler,
yeniden Türkiye'de tek belirleyici güç olmak istemektedir.
Güney Kürdistan'daki kazanımları yok etmek
ve Kürt Halki’nin geleceğini karartmak için,
buraya müdahale zemini yaratmaya calışmaktadır.
Nitekim, savaş kararının alındığı
mekan Türk Genelkurmayı’nın kontrolündedir.
“Bu savaşın nedeni olarak sıralanan
talepler, Kürt Halkı’nın ulusal, demokratik
ve siyasal taleplerini içermemektedir. Dolayısıyla
bu savaş, Kürtler’in savaşı değildir
ve Kürt Halkı’nın bu savaşta hiç
bir çıkarı yoktur.
Bu savaş; taşıdığı
amaç ve hedefleri açısından kabul edilemezdir.
Bu savaşın tek kazanan tarafı „Türk
derin devleti“ olacaktır.
“Bu savaş, Güney Kürdistan'daki ulusal kazanımları
riske etmekte, Güney'de oluşan ulusal yapıyı
ciddi bir biçimde tehdit etmektedir. Türk Ordusu’nun
Güney Kürdistan’a girmesi için zemin hazırlamaktadır.
“Türkiye'nin Avrupa Bırliği sürecine
dahil olmasından rahatsızlık duyan
derin devlet, bu süreci ve böylece kısmi de
olsa gelişen demokratikleşmeyi engellemek
için, bu savaşa ihtiyac duymaktadır.
“Diğer önemli bir neden de, giderek tartışılmaya
baslanılan Öcalan'ın siyasal pozisyonu
ve otoritesinin yeniden sağlamlaştırılması
için bu savaş gerekli görülmektedir. Bu savaş
kararıyla; PKK içinde Öcalan'ın hakimiyetinin
de yeniden tesis edilmesi amaçlanmaktadır
.
“Sonuç olarak;
“Bu savaş derhal durdurulmalı; Türk
Devleti, operasyonlarına son vermeli, PKK Gerillaları’da
herhangi bir saldırıda bulunmamalı
ve ayrıca savaşan taraflar, uluslararası
Cenevre Sözleşmeleri hükümlerine eksiksiz uymalıdırlar.
“Türk Devleti, silahlı çatışmaya
yol acan ırkçı-şovenist politikalarını
bir an önce terk etmeli ve Kürt Halkı’nın,
kendi siyasal geleceğini belirlemesi icin gerekli
demokratik ve hukuksal ortamı yaratmalıdır.
“PKK de, Kürt Halkı’nın ulusal, siyasal
ve demokratik haklarını, bir takım
marjinal kültürel taleplere indirgeyen politikasını
terk etmeli ve mücadelesini bu hakları içeren
bir program doğrultusunda sürdürmelidir.
“Bu amaçsız savaşa karşı olan
bütün çevreleri, ortak bir program dahilinde hareket
etmeye çağırıyoruz.”
Mahmut KILINÇ, Nejdet BULDAN, Yilmaz ÇAMLIBEl,
Ayhan ÇIFTÇI, Cuma YAKUT, Hüseyin
TURHALLI, Zeki ÖZTÜRK, Murat DAĞDELEN, Mehmet
BAYRAK, Eskerê BOYIK, Ahmet ÇAMLIBEL, Munzur ÇEM,
Cemil GÜNDOĞAN, Musa KAVAL, A.Haydar KOÇ, Seyidxan
KURIJ, Siraç BİLGİN, Rezan DİYAR,
Mehmet YAKUT, Murat ÜLGEN, PIRKEMAl ,Sevda BERCILE
, Fikret YILDIZ , Hadi BAGHISTANI, Recep MARAŞLI,
Arif BEYENCIR, Elif İLBAY, Kenan Fani DOĞAN,
Zınar ÖZTÜRK, Kutbettin ÖZER, Abdullah KAYA,
Yılmaz KAYA, Behram ALABAY, Suna GÜVEN, Ali
KARDAXOS, Serhat MERT, Selim ÇÜRÜKKAYA, Baran HEMZE,
Metin AYYILDIZ, Ikram OĞUZ, Ferman ÇÜRÜKKAYA,
BEDİL ,Mustafa ALADAĞ, Veysı ÖZGÜR,
Özcan SOYSAL, Bube ESER, Hüseyın KIZILOCAK,
Kazım TEMURLENK, Nazif TELEK, Ümit KAYA, Necmeddın
ALP, Serdar Fettah MUSTAFA, Xeyri AKIN, Cafer DARICI,
Brusk SOLDUK, Ali DÖNERTAŞ, Baran KARA, Mustafa
KISABACAK, Bervarto ŞAHİN, Sait ÇÜRÜKKAYA,
Mehmet ECE, Serpil İNANÇ, Osman ÇINAR, Bekir
ÜÇKEN, MALMISANIJ, Ali ALXASİ, Dara CİBRAN,
Fettah TİMAR, Veli ABBAS, Sema AYDIN, Zeynel
Abidin HAN, M.Sıddık ÖLÇER, Yücel SÖNMEZ
,Mustafa FİLİZ, M.Ali YILDIRIM
|