“Lozan Anlaşmasını
tanımıyoruz!”
Lozan Anlaşması
Karşıtları Komitesi yayınladığı
bildiri ile 88. yılında bir kez daha anılan
antlaşmayı nefretle kınıyor ve reddettikleri
dile getirildi. Komite ayrıca Lozan Anlaşmasının
imzalandığı yer olan İsviçre’nin Uşi
Sarayi/oteli önünde 24 Temmuz’da Pazar günü saat 13:00’te,
toplanma çağrısı yaptı.
Lozan Anlaşması
Karşıtları Komitesi’nin yayınladığı
bildirinin tam metni şöyle;
88. YILINDA LOZAN
ANTLAŞMASI!
Her ulusun-her halkın
tarihinde, yaşanmış kimi felaketler vardır
ki yarattığı tahribat ve verdiği acılarla
insanlık tarihine unutulmaz birer not olarak düşerler.
Bunlar; birer doğa feleketi veya herhangi bir hastalığın,
kıtlığın yolaçtığı
ölümler olabilir. Bu felaketlerin yaşandığı
coğrafya insanlarının tarihsel belleğinde
birer anı olarak kalırlar. Bir de bazı
ulus ve halkların tarihinde başka insan toplulukları
tarafından, sebep olunan felaket ve insanlık
dramları vardır ki; tarihte unutulması
mümkün olmayan derin acı ve izler taşırlar.
Bu felaketlerin en
acı verenleri; milyonlarca insanın hayatına
malolan, başka halkların vatanlarını
işgal, toplu katliam ve soykırım eylemleri
olarak sıralanabilir. Bir de, zamana yayılmış
soykırımlar vardır ki, insan bilincinde,
her gün yeni kin ve nefretlerin oluşmasına yol
açar. Ülkemiz Kürdistan ve Dünyanın başka bölgeleri
bunun sayısız örnekleriyle doludur.
Osmanlı devleti,
sömürgeleştirdiği
ve işgal altında tuttuğu Balkanlar
ve Ortadoğudaki toprakları kaybedip, büyük bir
hezimete uğrayınca, henüz işgal altında
tuttuğu Kürdistanda başta iki milyon Ermeni
olmak üzere, yüzbinlerce Asuri, Keldani vd. Halklara karşı
giriştiği soykırımlarla yarattığı
tahribatlar da yeni ırkçı ve sömürgeci Türk
devletinin temellerini attı. Birinci dünya savaşında,
mazlum halklara karşı yürüttüğü savaşta
yenik dişen Alman emperyalistlerinin ve “düşman”
olarak gördüğü diğer emperyalist güçlerin uşaklığını
yeni devlet politikaları için vazgeçilmez bir olgu
olarak kabullendi.
Osmanlı’nın
mirasını devralan yeni Türk Devleti; İşgal
altında tuttuğu Kürdistanda, soykırım
ve zulüm düzeninin uluslararası arenada da meşruiyet
kazanması için akla hayale gelmedik yalan ve hilelerle
yoğun bir diplomasi faaliyeti yürüttü. Bu faaliyetlerin
sonucunda, saf dışı bıraktığı
bölge halklarını emperyalist devletlerin de
sömürgeci çıkarları doğrultusunda, yeni
felaketlerin ve parçalanmışlıkların
yaratıcısı oldu. Bu kirli diplomasinin
sonucunda gündeme gelen 24 Temmuz 1923 Lozan antlaşması
Kürtlerin ülkesinin en büyük parçasını kendi
işgali altında tutmak koşuluyla dört ayrı
parçaya bölünmesinde belirleyici rol oynadı.
Kürdistan’da yaşayan
halklar için tarihin en karanlık ve kanlı sayfasının
açıldığı Lozan antlaşması;
büyük bir Türk ulus devleti yaratmak isteyen Türk ırkçılığının
temsilcileri dışında hiç bir halkın
iradesini temsil etmeyen, işgalci ve soykırımcı
yeni Türk Devletinin kuruluşuna uluslararası
meşruiyet kazandıran bir antlaşmadır.
Bu antlaşmayla tarıhsel sürece yayılacağı
bilinen soykırımcılığı gören
Kürtler; başta Şeyh Said, Ağrı, Sason,
Koçgiri ve daha nice başkaldırılarla
Türk sömürgeciliğine karşı durdular. Dersim
1938 başkaldırısında yetmişbinden
fazla insanın toplu katliama uğratılması,
binlerce köyün yakılıp yıkılması,
Kürtlerin vatanlarından zorla göcertilmesi ve Kürde
ait herşeyi yok sayıp, yasaklayarak, ırkçı
ve asimilasyon politikalarıyla tarihe yaydığı
bir soykırımı elinde bulundurduğu
uluslararası meşruiyet belgesi olan Lozan antlaşmasıyla
bu güne gelmiştir.
Türk ırkçı
devlet politikasının sadece son otuz yıllık
pratiğinde kırkbinin üzerinde Kürdün katledilmesi,
5000 köyün yakılarak, beşmilyona yakın
Kürdün yurtlarından sürgün edilmesi, insanları
toplu işkencelerden geçirip, dışkı
yedirerek egemen kıldığı devlet terörüyle
yarattığı korku ortamında türkleştirme
politikaları nedeniyle bile, arkasına sığındığı
Lozan antlaşmasının Türk sömürgeciliğine
nasıl bir ilham kaynağı olduğu daha
iyi anlaşılır.
Bütün bu nedenlerle,
Lozan antlaşması Kürtler tarafından lanetlenmiştir.
Lozan antlaşması karşıtları olarak
88. yılında bir kez daha anılan
antlaşmayı nefretle kınıyor ve redediyoruz!.
LOZAN ANTLAŞMASI KARŞITLARI KOMİTESİ
KAMUOYUNA ÇAĞRI!..
Yeni bir „24 Temmuz“ yaklaşırken,
halen ağır sonuçlarını yaşadığımız,
çokça bedel ödediğimiz ve daha da ödeyeceğimiz
„Lozan emperyalist
paylaşım antlaşması“nı unutmadık, unutmayacağız.
Sende Unutma!..
Kürdistan‘ın bölünüp paylaşılma antlaşması
olan Lozan antlaşması, aynı zamanda ülkemizi
işgal ve ilhak etmiş sömürgeci devletlerin kuruluş,
uluslararası tanınma ve siyasal sınırlarının
garanti altına alınma antlaşmasıdır.
Yani ülkemiz ve ulusumuzun boynuna geçirilen „yağlı
urganın“ ta kendisidir.
Lozan antlaşması; Emperaylizmin, Ortadoğuda
işbirlikçi sömürgeci suni devletler yaratma projesidir.
Ortadoğuda Kemalist, Baasçı ve Molla rejimlerinin
ülkemizdeki işgalinin „tapu senedi“, doğal kaynaklarının „talan“ fermanı olan
24 Temmuz 1923 Lozan paylaşım antlaşmasını
kabul etmiyor ve tanımıyoruz.
Sömürge ülkeler bir yana, beraber yaşayan uluslar
ve hatta küçücük özerk bölgelerin bağımsız
devletlere dönüştüğü günümüzde, „karar vericiler“
bize rağmen, bizim adımıza „ekolojik konfederalizm“,
„demokratik konfederalizm“ gibi ne olduğu belirsiz,
hiç bir statüye tekabül etmeyen, yada „demokratik ulus“, „demokratik özerklik“ gibi sistemi ve statükoyu yeniden cilalayarak Lozan antlaşmasını
güncelleştirmeye çalışmaktadırlar.
Seksensekiz yıldır ulusumuzun “1. Lozan
antlaşmasına” karşı direnme savaşı,
hiç kuşkusuz cilalanarak dayatılan “2.Lozan”a
karşı da aynı kararlılıkla devam
edecektir. 1. Lozan antlaşmasını kabul
etmediğimiz gibi 2. Lozanı da kabul etmeyecek
ve tanımayacağız..
Sende kabul etme!..
Ülkemizin “tapu senedi”, ulusumuzun boynundaki “yağlı
urgan” olan Lozan emperyalist paylaşım antlaşmasını
reddettiğimizi haykırmak için..
Dünyadaki diğer halkların sahip oldukları
ve kullandıkları “kendi kaderlerini belirleme
hakkını istediğimizi haykırmak için.
Fermanımızın imzalandığı
tarihte 24 Temmuz 2011 Pazar günü saat 13:00 te, aynı
yerde Uşi
sarayi/oteli önünde olacağız..
Sende katil..
Sesini sesimize kat, birlikte daha gür haykıralım..
LOZAN ANTLAŞMASINA HAYIR!..
LOZAN ANTLAŞMASI
KARŞITLARI KOMİTESI
|