Van'da deprem oldu...
Mehmet Ünlüdere
Van'da deprem oldu...
İnci kefal'in yurdunda...
Van Denizi'nin süslü dilberi sarsıldı...
Canlarımız yandı, yüreklerimizde kor
bir acı sökün etti...
Nice canımızı, ne çok insamızı
yitirdik...
Kolay mı?..
Ne zordur insanın çaresizce ölüme bakakalması...
Vicdanı körelmişler de türedi bir anda dört
bir yanda...
Bir doğa olayının mağrdur ettiği
insanın haline kıs kıs gülenler vardı...
İnsanlıkları kaldı onların
da enkazın altında...
İçlerindeki faşisti kudurtanların, o
kıçları açıkta kalanların, o zombilerin
hal-i ahvali idi gördüklerimiz...
Van'da deprem oldu...
Kelimelerin kifayetine sığmaz bir keder birikti
yüreğimizde...
İnsandı giden, insandı yitirilen...
Bunu bilmezler de vardı...
Mağdura kimlik sorar oldular...
Rengine bakar oldular...
Faşizmin azgın sularında fütursuzca kulaç
atar oldular...
Alçalmışlığın en son noktasında
durdular...
Utanmazca, arsızca, pervasızca...
Van'da deprem oldu...
Makus talihimize sitem ettik gene...
Enkaz altında Yunus'u gördük önce...
O gözleri umut, o esmer çocuğu...
Bir an kendimizi buluyorduk siluetinde...
Sonra kaybolmasaydı o ışıyan kocaman
gözleri...
Ah Yunus'um, can Yunus'um...
Desem ki...
Bir mucize oluverdin önce...
Sonra ölüverdin sessizce...
Kalbimizin çatlamış yerinde adını
taşısak...
Gözlerinde savurup zamanı, sana ağıtlar
yaksak...
Hep gözlerine, gözlerine baksak...
Ne çare can, ne çare!..
Her ölüm erkendir derler ya Yunus'um...
Her ölüm erkendir de, ya seninki;
Öyle çok erkendi, öyle çok erken!
Van'da deprem oldu...
Yunus'ları yitirdik...
Canları, insanları yitirdik...
İnsanlığını yitirenler de vardı...
Vicdanı körelmiş haydutlar da vardı...
Ölüme kıs kıs gülen ceberrutlar da vardı...
8 Kasım 2011
|