PSK PSK Bulten KOMKAR Roja Nû Weşan / Yayın Link Arşiv
Dengê Kurdistan
 PSK
PSK Bulten
 KOMKAR
 Roja Nû
 Weşan/Yayın
 Arşiv
 Link
Pirs û Bersîv
Soru / Cevap
Webmaster
1
 
 
 
"Onikisinde Bir Terörist" ve AB Türkiye'si

Mehmet Ünlüdere

21 kasım tarihin de Mardin'in Kızıltepe ilçesinde, evlerinin önünde, babasına yardım ederek kamyonlarına yük taşıdıkları sırada TC devletinin "güvenlik" güçleri tarafından kurşun yağmuruna tutularak, babası Ahmet Kaymaz ile birlikte hunharca katledildi küçük Uğur...

Uğur henüz onikisindeydi. Ama onun küçük bedenine sıkılan kurşunların sayısı yaşının bir fazlasıydı..

Bu katliam kendine "Demokratım" diyen ve AB'ye girmek için kendini yeterli sayan bir ülke de, Türkiye de işlendi; ve devletin kolluk güçlerince hayata geçirildi  bu çirkin olay.

Burası Türkiye! Onun için de şaşırmamak gerek!

Kürtlere karşı işlenen bu vahşet ve cinayetler yeni ve ilk değildir.. Geçmişte, bundan daha ibret verici katliamlar biz Kürtlere karşı yapıldı; bundan sonra da bu ülke degişmedi ve degişmedikçe de beklenen şeylerdir bunlar...

17 aralıkta Türkiye'nin Avrupa Birliği'nden müzakereler için tarih alması, Türkiye'nin bu halde olmasına rağmen büyük bir olasılık.. Bir anlamda AB, Türkiye'nin Kopenhag kriterlerine göre gerekli düzenlemeleri yapmasını 17 aralıktan sonraki sürece yayacak. 10-15 yıl gibi hesaplanan ve Türkiye'nin üye olabilmesi için bu belirlenen zaman dilimine kadar, AB açısından ancak olgun bir konuma gelebileceği tahmin edilen rakamsal yıllar..

Peki sizce de, Türkiye bu süreye kadar gerekli olgunluğa ulaşabilecekmi? Hiç bir suçu olmamasına rağmen Türk devletinin "güvenlik" güçlerince faşist bir saldırı sonucu, küçük Uğur'u açık açık ve acımasızca katleden ve bu militarist yapısını koruyan bu ülke, bu şekliyle nasıl bir Avrupa ülkesi olabilir? Bu ülke sizce kısa süre de cağdaş dünya normlarını yakalayabilir mi?..

Uğur henüz onikisindeydi. Onüçüncü yaşını tatmadan, küçük bedeninde onüç kurşunun acısını tattı..

Hatta kurşunlar 40 santim kadar kısa bir mesafede, bilinçlice ve vahşice sıkılmıştı küçük Uğur'un küçücük bedenine.. Çünkü o küçük olsa da Kürttü. Bu yüzden de hemen terörist damgası yemişti katledildikten sonra. ''Onikisinde bir terörist!.'' Belkide terösist kelimesinin ne manaya geldiğini henüz bilmeyen bir terörist!. TC'nin gözünde ister onikisinde Uğur, ister kundakta bebek olmak, Kürt olduktan sonra ''terörist'' olmaya yetiyor!. Bu terörizm etiketini devlet birileri kanalıyla kendisi yarattı yıllar önce; o birilerinin savunduğu Kemalist devletin Kemalist ordusu ise, geçmişte olduğu gibi, militarist saldırılarını Kürtler üzerinde halen sürdürüyor ne yazık ki!..

Evet burası Türkiye şaşırmamak gerek!

Kendince değiştiğini iddia eden ve AB'ye üye olabilmek için hayata geçirdik diye savunduğu ve şişerek propaganda ettiği bütün yasal degişiklikler, maalesef sözde kalıyor. O sınırlar içinde ki 20 milyonluk biz Kürtler için henüz ele avuca sığacak bir değişimin olmaması bir yana, hepsi oyun, hepsi makyajdan ibaret iddia ettikleri değişimin! Ve halen lastikli maddeleriyle, bir deli gömleği olan cunta anayasası hüküm sürüyor Türkiye de!..

Avrupa komisyonu 6 ekim 2004 tarihli raporunda Türkiye'nin Kopenhag siyasi kriterlerini karşılayan bir konuma ulastigini belirtmekte. Bu konuda yorum yapmak gereği duymuyorum. (Hak ve Özgürlükler Partisi) Hak-Par'ın konuya ilişkin yaptığı değerlendirmeyi içeren bildirisinde, konu gereğince işlenmiş ve hassas yanlarına değinilmiş; kanımca yeterlidir de!.

Ama belki de dönem gereği, kendince Ortadoğu da stratejik çıkarlara dayalı hesaplar yapan AB'nin, bütün bu olanları göre göre Türkiye'ye belki de bu yüzden göz kırpması bile, AB'yi bu aceleci tutumundan dolayı zor bir sürece sokacağı bu haliyle kuşku götürmez bir durum.  Öyle ki, AB Türkiye'ye gereği gibi yüklenmezse, kendi içine Türkiye'yle birlikte ağır sorunlar taşıyacaktır. Kısacası AB Kürt sorununun çözümünü gözardı ettiği müddetçe, karşısında ısrarcı bir muhalefet ve büyük bir Kürt potansiyeli bulacaktır!

Evet onikisinde onüç kez kurşunlanarak katledildi küçük Uğur babasıyla. Hem de AB serüvenine artık daha gerçekçi ve farklı bir açıdan girmeye hazırlanan bir ülke, Türkiye tarafından. O cografyanın kaderini belirleyecek en öncelikli dinamik olarak biz Kürtlerin, artık rolümüzü gerçek anlamda ulusal bir bütünlükle oynama zamanı da gelmiştir!.. Bu tarihi bir süreçtir! Omuz omuza, ulusal bir birlik çerçevesinde yürüdüğümüz oranda kazanabileceğimizi unutmayalım!..

m.unludere@web.de

 

  Dengê Kurdistan © 2004