|
|
|
|
Sen
Yılmaz Demir'din, adın gibiydin!
Mehmet Ünlüdere
Tarih 19 Ocak 1984 idi...
Yer Diyarbakır Hapishanesi'nin o pek namlı 5 No'lu
cehennemiydi...
Orda zulüm de, işkence de bitmek bilmiyor ve sonsuzluğa
dek sürecekmiş gibi peyderpeydi...
İnsanlığın bittiği andı ordaki
her an...
Hayatın durduğu, vahşetin büyüdüğü zamandı...
Ordaki zulüm tarihte eşine az rastlanan cinstendi...
Her dakikası ibretlikti...
Milyon kere çentik atsan da yetmeyecekti saymaya...
Anlatıyorlar ağabeylerimiz ve ablalarımız...
Boğazlarında düğüm düğüm acısı
çoğalıyor anlatırlarken...
Gözlerinde yaşlarla tezahür ediyor herşey yine
en başındaymış gibi...
Hiç unutmamışlar, hiç unutulmamış...
Onlarca roman, onlarca film yapsan da o karanlık yılları
anlatmak için yine de yetmeyecek...
Herşey kifayetsiz...
Onlar anlatıyor, anlatabiliyor yine de...
Biz dinliyor ve okuyorken kanımız donuyor, içimizde
sızım sızım kabarıyor herşey...
Onlar yine de anlatabiliyor...
Koca yürekleri daha da bilenmiş her birinin...
Ve birileri o zulmü, o vahşeti, o karanlığı,
o ışıksız zamanı, o cehennem azabını
durdurmak için, o utancı aleme duyurmak için hayatını
feda ediyor orada...
Onlardan biri de Yılmaz Demir'di...
Konya Kürtleri'ndendi...
Tarih 19 Ocak 1984 idi...
Faşist 12 Eylül darbesinin çirkin eseri Diyarbakır
işkencehanesindeki insanlık dışı
uygulamaları protesto etmek için o da canını
feda etti...
Kürdistan Sosyalist Partisi-PSK'nin yılmaz bir neferiydi...
Özgürlük Yolu'nun cesur bir savaşçısıydı...
Kürt halkının yiğit bir evladı, herkesin
gözbebeğiydi...
Ve O'nun tuttuğu, ve O'nun devrettiği bayrağı
yoldaşları hiç düşürmedi...
Şimdilerde artık binlerce Özgürlük Yolu neferi
olan genç yoldaşı O'nun anısını
her yerde yaşatıyor, hiç unutmuyor, unutturmuyorlar...
Dünyanın her köşesinde ve her bucağında
varız diyorlar...
Ve her yerde her zaman seni mutlaka hatırlarız
diyorlar...
Şimdi binlerce genç senin bıraktığın
o yolda, senin Özgürlük Yolu saflarında o bayrağı
en yükseğe, en hak ettiği yere koymak için daha
da bir çabalıyor ve tıpkı senin gibi yılmadan
hem de...
Özgürlük Yolu şenleniyor, yine büyüyor, yine çoğalıyor;
sizlerin anısı ve ışığıyla
oluyor Yılmaz Demir...
Seni unutmadılar, unutturmadılar...
Sen bir simgesin, onursun, gözümüzün nurusun...
Sen Yılmaz Demir'din, adın gibiydin!
19 Ocak 2011 |
|
|
|