psk@kurdistan.nu
PSK PSK Bulten Komkar Komjin Roja Nû Weşan / Yayın Arşiv Link Webmaster
Dengê Kurdistan
 PSK
PSK Bulten
 KOMKAR
Komjin
 Roja Nû
 Weşan/Yayın
 Arşiv
 Link
Webmaster
 
Gençlik Mücadelesi Yeniden Hareketlenirken…

Ramazan Moray

Son günlerde Hak-Par gençliğinin yaptığı çalışmalar insanda moral ve motivasyonun artmasına, mücadelede, istenirse başarılmayacak iş olmayacağı gerçeğini bir kez daha gözler önüne çıkarıyor. Bu heyecan ve çalışmaların oluşmasında emeği geçen tüm yoldaşları kutluyorum.

Bugün yoldaşlarımızın yaptığı çalışmalar bana DBP döneminde yapılan gençlik çalışmaları dönemini hatırlattı. O dönem merkezi gençlik komisyonunun aldığı kararla Türkiye ve Kürdistan’da örgütlü olduğumuz tüm illerin özverili çalışmaları sonucunda örgüte hareketlilik gelmiş, çalışmalar canla başla yürütülmüş ve nihayetinde gençlik kurultayı yapılmıştı. O dönem yapılan çalışmalar Türkiye ve Kürdistan Gençlik hareketinde ilklerden biri idi. Gelinen süreçte bu çalışmaların benzeri de şu an Hak-Par’da yapılıyor. Genç arkadaşlar canla başla her ilde gençlik yapılanmasına girişiyor. İl gençlik komisyonları oluşturuluyor. Aktif olmayan, süreçten uzak veya bir şekilde dışında kalmış gençler tekrar mücadele bayrağını omuzluyorlar. Her ilin gençlik yapılanmasında doğrudan müdahil oluyorlar. Deyim yerindeyse tüm yükü sırtlamaya çalışıyorlar. Kuşkusuz genç yoldaşlarımızın bu özverili çabaları Türkiye - Kürdistan ve özelde partimizdeki mevcut durumu tasvip etmemesinden kaynaklandığı su götürmez bir gerçek.

Gençlik önceki yazılarımda sık sık ifade ettiğim gibi bir örgütün motor gücü, harekete dinamizm katan kesimidir. Partinin Politikalarını topluma ve her katmandaki kesimlere ulaşmasında öncü olandır. Bu yazımda gençlik yapılanmasındaki yoldaşlara birkaç önerim olmakla beraber onların yaptığı ve yapacağı her çalışmada aktif çaba içerisinde olmamız gerektiğini ifade etmekte yarar buluyorum. Özlemini duyduğumuz kitleselleşme sorununu bu tip çalışma ve aktivitelerin sıklıkla yapılmasıyla aşılacağına eminim. Doğru ve sağlam bir çalışma programı ile çalışma ve aktivitelerimizi organize edersek, Türkiye ve Kürdistan’da sağlam bir gençlik yapılanması oluşturabiliriz.

Her şey den önce bilinmelidir ki; biz gençlik olarak tek başımıza partinin her türlü sorun ve problemini çözecek güce sahip değiliz. Bunu ancak partinin merkezi ve yetkili birimleri çözebilir. Bizi ilgilendiren kendi sorunlarımıza yoğunlaşarak sorunları tespit etmek, çözüm önerilerimizi ortaya koymaktır. Merkezi ve yerel düzeyde kendi örgütlülüğümüzü oluşturmalı, partimizin diğer merkezi ve yerel birimleri ile koordineli bir çalışma içerisinde olmalıyız. İlerki süreçlerde yılgınlığa ve yorgunluğa kapılmamamız için gücümüzü ve performansımızı idareli ve kontrollü bir şekilde kullanmalıyız. Bunu ifade ederken yavaş ya da ağır aksak işler yapılsın demiyorum. Elbette mücadele istikrarlı ve kararlı çalışmaların yapılmasıyla sonuca ulaşabilir. Bizim biraz daha bekleme gibi bir lüksümüzün olmadığı doğru. Ancak reel koşullar ve geçmişte yaşanmış deneyimler bize göstermiştir ki çalışmalar doğru bir alana kanalize edilmezse, ete kemiğe bürünmezse, gençliğin kurumsallaşması sağlanmazsa, yapılan onca çalışma, fedakârlık, özveri, çaba ve enerji boşa gidebilir. Bunun için önceden tedbirli olmakta fayda vardır.

Bu nedenledir ki; deneyimli ve rehberlik yapacak genç arkadaşlarımıza ihtiyaç vardır. Çağrım bu süreçlerde bir şekilde sürecin dışında kalmış mücadeleye omuz vermemiş, ya da kendi özel durumlarından dolayı aktivite ve çalışmalar içerisinde yer almamış yoldaşlarımızın da bu sürece dâhil olmasıdır. Bizler bu mücadelede halkımızın zafere ulaşması için çalışıyoruz. Halkımızın haklı davasının savunucularıyız. Bireyler ya da kişiler gelip geçicidir. Onların varlığı bizleri rahatsız etmemelidir. Bu sürecin başarıya ulaştırılması demek; özgürlük yolundaki yürüyüşümüzün de başarıya ulaşması demektir.

Biz köklü bir geleneğin genç neferleriyiz. Amaç ve gayemiz özgür yarınları inşa etmekse gerisi ayrıntıdır. Birey ya da kurumlara bakış açımız farklı olabilir. Sevmediğimiz, hoşlanmadığımız şahsiyetler olabilir. Sosyalist dünya görüşümüze ters düşen bazı açmazları olabilir. Ama bu gerekçeler hiçbir zaman bizim Kürt Ulusal Mücadelesinin saflarında yer almamıza engel olmamalıdır. Dar grupçu ve basit gerekçeler sonucunda mücadelenin tıkandığını, kitlelerde umut ve inancın yok olacağını herkes adı gibi biliyor. Bize düşen her ne sebeple olursa olsun mücadele bayrağını omuzlamaktan çekinmememizdir. Yapılan çalışma ve aktivitelerde görev almamızdır.

Değişen ve küreselleşen dünyamızda iletişimin bu denli ilerlediği bir süreçte Kürdistan’daki tüm kesimler, özelde Kürt gençliğinin kendisini yenilemesinde yarar vardır. Yenilik ve değişimlere açık bir yapılanma geliştirilmeli, her katmandan gençlerle iletişim kurabilmeli, istikrarlı bir gençlik tabanı oluşturmalı, kalıcı ve gelecekte hareketimize ışık tutacak gençleri yetiştirmeliyiz. Onları sahiplenmeli, yoldaşlık bağı kurmalıyız. Ufkumuzu genişletmeli, bakış açımızın doğru ve sağlıklı bir ortamda evirilip, serpilmesi için mücadele etmek olmazsa olmaz olmalıdır.

Mücadelemizin birçok aracı olmakla beraber en etkili silahı söylediklerimiz ile yaptıklarımızın birbiriyle uyumlu ve paralellik göstermesidir. Diğer adıyla teori ve pratiğimizin bir olmasıdır. Bana göre; bu iki ana ilke Kürt Ulusal Mücadelesi ile Devrimci Mücadelemizin olmazsa olmazlarıdır. Haklılığımız, politikalarımızın doğruluğu, söylediklerimizin kararlıca savunulması bu ana ilkelerin pratikte uygulanıp, geliştirilmesiyle olgulaşacaktır. Toplum ile kitleler arasında yankı uyandıracak, Gençlik tabanımızın gelişmesine iyi bir zemin hazırlayacaktır. Türkiye ve Kürdistan’daki Gençlik yapılanmasının oluşması da bu bağlamda yapılacak çalışmaların ışığında meyvesini verecektir.

Doğru ilişki ve iletişimler kalıcı sonuçlar almamızı sağlar. Biz gençler kitle ile iletişimlerimizde yapıcı dil kullanmalı, gerçekleri ifade ederken politik davranmalı, yanlışları açığa çıkarırken karşımızdakini alt etmek için değil, onun değişip dönüşmesi ve ileriki aşamada gerçekleri görmesine yardımcı olmalıyız. Kararlı duruş gösterilmesi ve en nihayetinde de söylediklerimizin pratik hayata yansıtılması inandırıcılığımızı daha da arttırır.

Bize düşen yapılan tüm bu çalışmaların başarıya ulaşması için maddi-manevi katkıda bulunmak, örgütlü mücadelenin parçası olmak, çalışmaları yürüten yoldaşlara destek olmak, güçlerine güç katmaktır. Başarılı olabilmemiz için umut ve inanç olmazsa olmazdır.

Yukarıda değinmeye çalıştığın durumu özetleyip alt başlıklar altında somutlaştırırsak;

- Öncelikle Gençlik arasındaki iletişimi iyi koordine etmeli, bu alanda görev alan arkadaşlarımıza yardımcı olmalıyız.

- Merkezi ve yerelde görev alan Genç yoldaşlarımızın çalışma programlarında kısa, orta ve uzun vadede bir çalışma programı oluşturmalı, çalışmalarını yazılı olarak kayıt altına almalıdırlar. Gerçekçi ve yapılabilir etkinlikler hedeflenmeli, dış eylemliklere ağırlık verilmelidir.

— Yereldeki il yönetimleri ile koordineli bilgi alışverişinde bulunulmalı mümkünse il örgütlerinin harekete geçirilmesi için baskıcı unsur olmalıdırlar.

—İşleyen demir paslanmaz şiarıyla hareket edilmeli sürekli Genç kesimlerin olduğu mekanlarda Politik, sosyal, kültürel çalışma ve etkinlikler düzenlenmelidir.

— Gençlik çalışmalarının tam ete kemiğe bürünmesiyle bir gençlik kurultayı hedeflenmeli; bunun startı en son yapılacak Merkezi Gençlik Komisyonu toplantısında karar altına alınmalıdır.

— Zaman zaman diğer kesimlerdeki Gençlerin yaptıkları tahriklere kapılmamalı, akılcı ve sağduyulu kararlar alınması için bir gençlik kriz koordinasyonu oluşturulmalıdır. (bu sayı 3-5 kişiden oluşabilir.)

— Üniversite, lise, çalışan, işsiz ve dershane gençliğine ayrı ayrı hitap edecek çalışma programları hazırlanmalı, bu genç arkadaşlarımızın koşulları göz önünde bulundurularak çalışmaların yürütülmesi gerekir.

— Eğitim çalışmaları, salon konferansları, dinletiler organize edilmeli, bu konuda etkin ve yetkin olan partili yoldaşların desteğiyle alanında uzman kişiler getirilmelidir.

— Takvimde belirli olan günlerde etkinlik-anma konulmalı, (11 Şubat, 8 Mart, 16 Mart, 21 Mart, 31 Mart, 1 Mayıs, 6 Kasım, Kürt ulusal mücadelesinde yaşamını yitirmiş yoldaş ve şahsiyetlerin anılması vb.)

— Kürt gençliği arasındaki diyalogsuzluğu giderici önlem ve çalışmalar yürütülmeli,

— Farklı düşüncelerin organize ettiği etkinlik, konferans, salon toplantılarında çağrılı isek iştirak etmeli, görüş ve düşüncelerimizi politik bir kararlılıkla ifade etmeliyiz.

— Anadilde eğitim ile ilgili yürütülen kampanyayı daha da genişletmeliyiz.

— Yaşça bizden büyük yoldaşlarımızın bugün itibariyle beceremediği Kürt ulusal birlikteliğini biz gençler de sorumluluk alarak işin muhatapları ile tartışacak zeminin oluşturulmasında katkıcı olmalıyız. Belki onların yapamadığı birlikteliği biz gençlerin yapacağı çalışmalar ve özverili işler sonucunda yapabiliriz.*

— Her mücadele risklerini de beraberinde doğurur. Bunun bilincinde hareket edilmeli, yarınlarda oluşabilecek sorunlarda kararsız kalınmamalıdır.

— Yolumuzun uzun erimli ve sıkıntılı olduğunun bilincinde olmalı düşmana inat devrimci bir kararlılıkla hareket edilmelidir.

— Kürt sorununda tüm Kürtlerin taraf olduğu şiarıyla hareket edilmeli, bu sorunun sistemle ancak çözüleceği unutulmamalıdır.

* Elbette tüm enerjimizi sadece birlik üzerinden hareket ederek harcamamalıyız. Bizim hareketimizin bu konuda ki ısrarlı ve kararlı tutumu sürekli kan kaybı yaşamamıza neden olmuştur. Birlik olacaksa artık çağrıcı biz olmamalıyız. Biz üstümüze düşeni fazlasıyla yaptık. Bugüne kadar ki mücadelemiz bunun somut örneğidir.

**Urfa da yoldaşlarımıza yapılan çirkin saldırıyı kınıyorum. Devrimcilik, Yurtseverlik Kürt Gençlerinin kanını bir hiç uğruna akıtmak, onları yaralamakla olmaz. Sırf sizin gibi düşünmüyorlar diye onları sindirmeye çalışarak bir yere varamazsınız. Unutmayın ki buna gücünüz de yetmez.

 

 
   
Dengê Kurdistan © 2011