Hak-Par Başkanlık Kurulu
üyesi, Reşit Deli ile röportaj
Brüksel Yürüyüşünü gerçekleştiren,
Hak-Par Komisyon Başkanı ve Başkanlık
Kurulu üyesi, sayın Reşit Deli, bize Partiniz’in
amaçladığı bu önemli ve zor görev
hakkında kısaca bilgi verebilir misiniz?
Biz parti olarak, Türkiye’nin AB süreci içinde
Kürt taraftarları konumu gereği olarak
Kürt sorununu AB’ye iletmek üzere hareket ettik.
Lozan’da olduğu gibi Kürtlerin bir kez daha
unutulması amacıyla Brüksel’e yürüyüşü
gerekli gördük.
Bu yürüyüş boyunca yaşadığınız
güzellikler ve zorluklardan kısaca bilgi verebilirmisiniz?
Ayrıca heyetinize gençlerin ve kadınların
olması kamu oyunda nasıl tepki gördü?
Bu yürüyüşün en güzel yönü, duyarlı kırktane
yiğit yurtsever, fedakar insanla böylesi kutsal
bir görevle 102 saati paylaşmaktı. Gerek
kendi programımızda gerekse de çalışmalarımızda
geleceğin temsilcileri olacak gençlere her
eylemimizde yer veriyoruz. Böylesi önemli bir yürüyüşte
gençlerin de olması bizim için değerli
ve önemlidir. Kamuoyunun değerlendirmelerini
de hep birlikte eylem sonrasında göreceğiz.
Böylesi bir eylem elbetteki, 80 yıllık
statükocu yapıya uygun olmadığı
bir gerçektir, bu eyleme başladığımız
üç aydan beri ne yazık ki, Türk basını
ve kamuoyu sanki ağız birliği yaparcasına
duyarsız kalmayı tercih etti ve ettirildiler.
Avrupa Birliği ülkelerine ve Avrupa’daki
Kürtlere vermek istediğiniz mesajınız
nedir?
Benim mesajım bu şudur ki, yüz yılda
bir Kürtlerin lehine çıkan bu fırsatı
iyi değerlendirmek gerektiği düşüncesindeyim.
Dolayısıyla bütün Avrupada yaşayan
Kürtlerin, din, mezhep, cinsiyet, örgüt farkı
gözetmeksizin bu girişimimizi desteklemesini
ve sahip çıkmasını istiyorum. Çünkü,
Kürtçede meşhur bir söz vardır. “ dız
malê be, gayê malê qulekê da derdıxwe”, “hırsız
aileden biriyse, evin öküzünü bacadan çıkarır.”
Bana göre evimin hırsızı evdendir.
Artık hırsızlara fırsat vermeyelim.
|