Suriye’de iki ayda 800’ü aşkın sivil öldürüldü

Dema Nû-Hewlêr

Rudaw gazetesinde Besam Mustafa imzasıyla yayınlanan bir değerlendirme yazısında Suriye’de son iki ayda yaşanan olaylarda 800’ü aşkın sivil ve i00’ü aşkın askerin öldürüldüğü belirtildi.

“Sewasiye” adlı Suriye İnsan Hakları Örgütü’nün, gösterilerin başlamasının üzerinden geçen 7 haftada Suriye Güvenlik güçlerinin 800’ü aşkın sivili öldürdüklerini, 8 bini aşkın kişiyi tutukladıklarını bildirdiğini yazan Besam Mustafa, bir hayli olan yaralıların sayısının bilinmediğini dile getirdi.

Gösterilerin 15 Mart tarihinde Horan bölgesi diye bilinen Deraa kentinde başladığını, başlangıçta özgürlük ve demokrasi isteyen göstericilerin kendilerine karşı yasaklanmış silahların kullanılmasından sonra, Esad rejiminin yıkılmasını talep ettiklerini anlatan Besam Mustafa özetle şu görüşleri dile getiriyor:

“2011 yılında ‘Arab Âlemi’ diye bilinen bölgede ‘Arab Baharı’ başladı. Halk ilk önce Tunus’ta başkaldırdı. Kısa bir süre sonra Tunus Devlet Başkanı Zeynel Abidin Ben Ali ve eşi bu ülkeden kaçtılar. Daha sonra baş gösteren Mısır Devrimi sonrası Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek bu görevini bırakmak zorunda kaldı. Şu anda da Yemen, Libya ve Suriye’de halk devrimleri devam ediyor.”

Gösterilerin, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın teyzesi oğlu Atıf Necib’in güvenlik sorumlusu olduğu Deraa kentinde, 6 Mart günü duvara rejim karşıtı slogan yazan öğrencilerin tutuklanması ve işkenceden geçirilmesini protesto etmek amacıyla, öğrenci yakınlarının sokaklara dökülmesi ile başladığını anlatan Besam Mustafa devamla şöyle diyor:

“15 Mart Devrimi Şehidleri Komitesi’nin verdiği rakamlara göre bugün kadar 708 sivil güvenlik güçleri tarafından öldürüldü. Ama Sewasiya adlı insan hakları örgütünün verdiği bilgilere göre ölen sivillerini sayısı 800’e ulaştı. Sewasiye ölenlerin ad listesini tuttuklarını ve sadece Deraa yönelik tank saldırısı sonucunda 220 kişinin öldüğünü dile getirdi. Deraa’dan sonra gösteriler tüm kent ve kasabalara yayıldı. En fazla sivil kayıplar Deraa, Banyas, Humus’ta verildi. Bu kentleri Hama, Lazikiye, Şam ve çevresi, İdleb, Cehle ve Derezor takip ediyor. En fazla ölümler Cuma günü yapılan gösterilerde yaşandı. TC Başbakanı Erdoğan, Kanal7’ye yaptığı açıklamada, Suriye’de yaşanan olaylarda ölenlerin sayısı 1000’i aştığını, bu ülkede hiçbir silahlı gurubun bulunmadığını belirterek, rejimi Halepçe ve hama katliamlarının tekrarlanmaması konusunda uyardı. Güvenlik güçlerinin halka ateş açmasının yanlış olduğunu dile getiren Erdoğan, Suriye hükümetinden halkın güvenini kazanacak projeler hazırlaması istedik, biz de kendilerine bazı ciddi projeler sunduk dedi. Geçmişte Hama, Halepçe ve Humus katliamlarını yaşadık, bu tür olayların tekrarlanmasını istemiyoruz, diyen Erdoğan, ama öyle anlaşılıyor ki Suriye’de eskiye benzer bir dönem başladı. Suriye’de hiçbir silahlı gurup yok ama güvenlik güçleri halka ateş açıyor ki bu yanlıştır ve yapılmaması gerekir dedi.”

Batılı diplomatik kaynakların şimdiye kadar Suriye’de 7 bini aşkın kişinin tutuklandığını açıkladıklarını belirten Besam Mustafa, Suriye insan hakları örgütlerin açıklamalarına göre bu rakamın 8 binden fazla olduğunu dile getiriyor. Beşar Esad’ın, gösteriler başladığında olağanüstü halin kaldırılacağına dair söz vermesine karşın göstericilerin gözaltına alınması ve işkenceye tabii tutulmalarının devam ettiğini yazan Mustafa, her gün en az 500 kişinin tutuklandığını belirtiyor.

Suriye İnsan Hakları Komitesi ve merkezi Londra’da bulunan “Şarkularab” adlı stratejik araştırma kurumunun yayınladığı listeye göre tutuklu sayısının 8 bini aştığını belirten Besam Mustafa, gösterilerde yüzü aşkın asker ve polisin öldürüldüğü iddiasını dile getirdi. “Esad’ın danışmalarından Buseyna Şaban’ın New York Times gazetesine yaptığı açıklamada yüze yakın asker ve polisin silahlı “terör” guruplarınca öldürüldüğünü söyledi” diye yazan Besam Mustafa, devamla şunları dile getirdi: “Rejimin bu iddiası muhalifler tarafından reddedildi. İnsan hakları örgütü ve eylemcilere göre, ölen asker ve polisler göstericilerin öldürülmesine karşı çıkanlar ve devlet eliyle öldürüldüler.”