Nevin İl'in Türkiye'de Kürdistan
Konferansına sunduğu tebliğ
Kürtler 20 milyona yaklaşan nüfusuyla Türk nüfusunun
neredeyse üçte birini oluşturan oldukça büyük bir
kitledir. Bu duruma rağmen Kürt kimliğinin tanınmasına
yönelik somut hiç bir şey elde yoktur. Ne Kürt kültürünü,
dilini, tarihini yeterince koruyacak, geliştirecek,
kurumlaştıracak yapılar mevcuttur, ne de
pek çok yasal zorluklarla kurulmuş kurumların,
demokratik açılımların tartışıldığı
bu süreçte de, yaşaması için ortam şu an
bile mevcut değildir. Aksine Kürtlerin "tanınmaya"
ilişkin her turlu meşru talepleri çeşitli
manipülasyonlarla flulaştırılmaya çalışılıyor.
Kürt sorunu gelinen aşamada katmerleşerek farklı
boyutlar kazanmış durumdadır. Kürt sorunu
esas olarak ulusal bir sorun ama aynı zamanda ekonomik,
demokratik, güvenlik, kültürel, hukuki ve insani yanlar
içeriyor.
Kürt sorunu bir ulusun özgürlük sorundur. Kürt ulusunun
ulusal demokratik hakları iade edilmeden, kendi geleceğini
ve kaderini belirleme hakkı tanınmadan bu sorunun
gerçek anlamda çözümünden söz edilemez. Kürt ulusal sorunu,
geleceğini egemen güçlere endekslemiş bir kesimin
dışında, bütün toplumsal kesimlerin sorunudur.
Bu açıdan da herkesi birinci derecede etkilemektedir.
Sorunun çözümü ise Kürt ulusunu oluşturan bütün toplumsal
kesimlerin ulusal ittifakını ya da ulusal bir
mutabakatı gerektirir. Bugün sorunun geldiği
boyut ve çözüm ihtiyacı her kesimi ulusal birlik,
işbirliğine yöneltmiştir. Çünkü sorunun
çözümü içinde Kürtlerin de kendi arasında ortak davranmasını
zorunlu kılıyor. Tüm toplumsal kesimlerin de
bizlerden beklentisi bu yöndedir.
Dünyadaki tüm hemcinsleri gibi Kürt kadınları
da savaşın birinci derecede etkilendiği,
şiddetin yansımalarının direk hedefi
durumundadır. Ulusal ve cinsel sömürü çarkı
şiddet sarmalıyla yaşamını etkilemektedir.
Savaşın yarattığı ekonomik çöküntüden
de yine en çok Kürt kadınları etkilenmektedir.
Bu sebeple Kürt kadınlarının da ulusal
açıdan sorunlarının çözülmesi Kürt ulusal
demokratik güçlerin en geniş işbirliği
ve ittifakından geçtiği açıktır.
Ulusal demokratik güçlerinin işbirliği yapmalarının
yolu, Kürtler arasında bir diyalog, barış
ve konuşma kültürünü oluşturmasından geçer.
Bunun için Kürt siyasal güçlerin işbirliğine
hizmet edecek yapıcı bir dil, sorumlu bir söylem
ve üslup geliştirmeleri son derece elzemdir. Unutulmamalıdır
ki devletin anti demokratik uygulamalarına, tek sesli
ve tek renkli yaklaşımına karşı
çıkan bizlerin, birbirimize karşı yaklaşımlarımızda
daima hoşgörüyü esas almalıyız. Kürtlerin
çok kesimli ve çok katmanlı bir toplum olduğunu,
bunun sonucu çok farklı düşüncelerin olduğunu
ve her düşüncenin değerli ve dikkate değer
olduğunu akıldan çıkarmamamız gerekir.
Bu konferansın buna hizmet etmesi dileğimizdir.
Topraklarımızda geçmişin acı hatıralarını
toplumun hafızasından silmenin tek yolu; herkesin
kendini güvencede hissedebileceği bir kader birliğini
oluşturmaktan; Kürtlerin kendi arasında birliği
sağlamasından geçiyor. Kürtler açısından
Barışı ve Kürtlerin geleceğini hedefleyen
bu çözüm arayışı gücünü, hiç kuşkusuz
bu halkın özgür yaşama iradesinden almaktadır.
Bu iradeye olan saygıya binaen ortaklıklarımızı
çoğaltan ve besleyen yaklaşımları
esas almalıyız;
Bunun kolay olmadığını biliyoruz.
İnsanlık tarihi aynı zamanda farklılıklar
tarihidir. Temel sebebi insanların birbirlerini tanımaları
ve iyi işlerde birbirleriyle yarışmalarıdır.
Bu farklılaşma insanlık tarihindeki gelişmenin
ve ilerlemenin temel sebebini teşkil etmektedir.
Zira farklılık düşüncede ve eylemde zenginlik
demektir.
Bu yaklaşımla Kürtlerin de bütün farklı
fikre sahip yapılarıyla bunu başarabilecek
düzeye eriştiği kanaatindeyiz. Kürt halkının
kısa ve orta vadeli talepleri etrafında birleşmek,
halkımızın aleyhine geliştirilecek
uygulamalara karşı durmak, iş ve güç birliği
yapmak gerekliliği ortadadır.
Bu konferans dört parçada özgürlük için mücadele veren
Kürtlerin ve bölgede yaşayan diğer halkların,
kendi içinde dayanışması, deney ve birikimlerini
ortaklaştırması, bölge düzeyinde bir eşgüdüm
ve diyalog içinde olmasına hizmet etmelidir. Bu konferans
aynı zamanda bölgede yaşayan Mezopotamya halkları
için de umut dalgası yaratabilir. Böyle bir diyalog
ve işbirliğinin bütün parçalarda olumlu etkilere
yol açması kaçınılmazdır. Kürtler
arası işbirliği ve dayanışma,
Kürt ulusal bilincinin güçlenmesine, mücadelenin büyümesine,
ulusal başarı için yeni bir moralin oluşmasına
önemli katkıda bulunacaktır. Kürtler arası
etkin bir işbirliği mekanizması, bölge
devletlerini Kürt sorunun çözümü için etkileyeceği
büyük ihtimaldir.
Diyalog ve işbirliğinin, genel olarak ulusal
siyasal iklimin atmosferini olumlu etkileyeceği ve
bu olumluluğun hem tek tek örgütlere hem de genel
olarak ulusal harekete, iş dünyasına yansıyacağı,
bunun da mücadeleyi bir bütün olarak daha etkinleştireceği
açıktır. Bu diyalog ve işbirliğini
diğer parçalarda da, değişik alanlardaki
somut ortak iş ve eylem birlikleriyle geliştirmeli
ve giderek bu süreci sağlam temelli bir ulusal birlikle
sonuçlandırmalıdır.
Kürt sorununun çözümüne hizmet edecek konferans bileşenlerinin,
Kürt ulusal sorunun çözümü için, bütün parçalarda değişim,
demokrasi ve özgürlüklerden yana güçleriyle ittifak içinde
çalışmalar yürütmeyi programına almalıdır.
Bu konferans, ayrıca, iç ve dış dinamiklerin
etkileşip dayanışmasıyla yeniden dizayn
edilen bölgemizde, parça parça veya birlikte Kürt ulusal
hareketinin, bu süreçten azami kazancı sağlayabilmesinin
koşullarını ve gereklerini tartışarak,
bazı sonuçlara varmalı ve sonrasında bu
sonuçlara uygun adımlar atmalıdır.
Hiçbir kurum ve zümre, Kürt halkının sorunlarını
omuzlayıp tek başına çözemez, Ancak beraber
güçleri birleştirmek hedefe ulaşabilmeyi kolaylaştırabilir.
Ve hepimiz biliyoruz ki buradan çıkacak sonuç, silahların
susması, diyalog ve barış yolunun açılması,
düğümün çözülmesinde önemli bir halkadır. Hepimizin
Kürt halkının özgürlük ve eşitlik talebine
yanıtını burada vermesi dileğiyle.
17.09.2011
Nevin İL
|