psk@kurdistan.nu
PSK PSK Bulten Komkar Komjin Roja Nû Weşan / Yayın Arşiv Link Webmaster
Dengê Kurdistan
 PSK
PSK Bulten
 KOMKAR
Komjin
 Roja Nû
 Weşan/Yayın
 Arşiv
 Link
Webmaster
 

Zihniyet Değişmedikçe....

Veli Yarar

Türkiye’yi yönetenler; 30 yıldır süren savaşın adını koymak istemediler, soruna ya dolaylı ya da inkar temelinde yaklaştılar. İyi şeylerin olabileciği bir ortam vardır derken bir yerlerde silahlar veya bombalar patlıyor. Ortalığı toz-duman kaplıyor. Duygusallık, mantığın önüne geçiyor ve hiçbir kesimin yararına olmayan olaylar yaşanıyor. Son yaşanan olaylar bunun somut örneğidir.  Yüksek Seçim Kurulu’nun 12 bağımsız adayının veto kararından (Bu karar kısmende olsa olumlu yönde düzeltildi) sonra birçok kente olaylar yaşandı, can ve mal kaybı oldu.

Savaş ve kargaşa ortamı; kitlelerin manipülasyonunu kolaylaştırır. Böyle ortamlarda, tolerans, dayanışma, sevgi ve saygı, fırsat eşitliği gibi değerler yer bulmaz. Sadece bazı kişi veya kişilerin, kurum veya kurumların kendi çıkarları doğrultusunda ve kişisel egolarını tatmin etmek için kitleler yönlendirilir. Toplumda endişe ve korku yaratılır. Durum böyle olunca gerçek sorunların çözümünden uzak gümdem oluşturulur. Bunun da bir avuç insan dışında kimseye yararı yoktur. Anlaşılan, halen bir yerlerde ‘derin devlet’in’ yapısını korumak için çırpınan müesseseler vardır.

Sıcak bir seçim atmosferi yaşayan Türkiye’de de herkes heyecanlı. Siyasi partiler kesenin ağzını sonuna kadar açmışlar (vaadler anlamında).

Keşke bütün siyasi partiler eşit koşullarda seçime girebilseydiler. ‘İleri’ demokrasiden bahseden bir Başbakanın ülkesinde, demokrasi ayıbı olan % 10 seçim barajını kaldırılabilseydi veya makul bir seviyeye çekilebilseydi. TBMM’ de temsil hakkı bulunan her parti Hazine yardımını alabilseydi. Legal alanda özgür bir ortamda siyaset yapma olanakları yaratılabilseydi. Bunlar yapılmayacak şeyler değildi. Eğer yapılmış olsaydı yukarda belirtiğim hadiseler yaşanmayacaktı. İki dönem hükümet olan AKP’nin bütün bu yasal değişiklikleri yapabilirdi. Ama bu  ‘ileri’ demoksiden dem vuran AKP’nin işine gelmezdi.

Büyük olasılıkla Adalet ve Kalkınma Partisi bu seçimden de birinci parti çıkacak. Recep Tayyip Erdoğan, gerçekleri olduğu gibi değil, olması lazım geldiği gibi konuşuyor. Herkesin hemfikir olduğu demokratik bir Anayasa, AKP’nin seçim propagandasının en güçlü argümanıdır. AKP bunda ne kadar samimidir o ayrı bir tartışma konusudur. Bunu seçimden sonra göreceğiz.

Erdoğan, ‘Hedef 2023’ şiarıyla partisinin seçim beyannamesini açıkladı. Tıpkı Eylül 2010 referandumunda olduğu gibi, yine nabza göre şerbet veren bir seçim beyannamesi. ‘İleri demokrasi, lider ülke, güçlü toplum, büyük ekonomi’ gibi herkesin arzuladığı istemler. Elbetteki ‘Milli Birlik ve Kardeşlik’ projesi de unutulmamış.

Sayın Erdoğan, ‘birlik ve kardeşlik’ projesinden bahsederken teklik üzerine değil çoğulcu ve realist politikaların uygulanmasından geçer. Kürtlerin legal siyaset yapması engelleniyorsa, meydanlarda ‘tek dil, tek tarih, tek soy, tek bayrak’ tektekler üzerinde nutuklar veriliyorsa, biz, ne birliği oluştururuz ne de kardeş oluruz.

Toplumsal barışın sağlanması için bu tekçi zihniyetten vazgeçilmeli, çoğulcu ve kültürel farklılıklarla barışık olmak zorundasınız. Yoksa ‘ileri’ demokrasiniz, ‘birlik ve kardeşlik’ projeleriniz beyhude.

23 Nisan 2011

 
   
Dengê Kurdistan © 2011