POLİTİKACI-YAZAR
YILMAZ ÇAMLIBEL WUPPERTAL’DA "YENİ DÜNYA
DÜZENİ, ORTADOĞU, TÜRKİYE VE KÜRTLER"
KONULU SEMİNER VERDİ
“Türkiye’nin Alman Devletinden
aldığı silahlar, Güney Kürdistana
karşı kullanılabilir”
Wuppertal
/ Songül
Wuppertal IKV’ın yeni yönetimi, üye ve sempatizanlarını
bilgilendirmek amacı ile düzenlediği seminerler
dizisinin ilkini 17 Ekim 2004 Pazar günü gerçekleştirdi.
YDD, Ortadoğu, Türkiye ve Kürtler konulu seminere
konuşmacı olarak; politikacI-yazar, Yılmaz
Çamlıbel katıldı. İki bölümden
oluşan seminerin ilk bölümünde, konu ile ilgili
bilgiler veren konuşmacı, ikinci bölümde
dinleyicilerin sorularını yanıtladı.
Çamlıbel, günümüzdeki politik gelişmeleri
anlamak için öncelikle yakın tarihe bir göz
atmak gerektiğini belirterek başladığı
konuşmasında, dünyanın siyasi dengesinin
sosyalizm ve kapitalizm’in iki büyük gücünden oluştuğunu
fakat sosyaliz ülkelerin çökmesinden sonra tüm gücün
ABD’nin eline geçerek tek kutuplu bir dünyanın
oluşuğunu belirtti. Böylece kendi çıkarları
doğrultusunda hareket etmek için karşısında
büyük bir güç kalmayan ABD’nin gözünü Ortadoğuya
diktiğini, işte konunun bu noktada Ortadoğu`nun
en köklü halklarından biri olan Kürtleri ilgilendirdiğini
vurguladı. Baas rejiminin baskısı
altında ezilen Kürtlerin çıkarlarının
ABD ile yakınlaşmalarını gerektirdiğini
söyleyen yazar, ‘’Eski tarihten beri birçok halkın
birarada yasadığı Ortadoğu,
bilhassa zengin yeraltı kaynakları ile
ilgiyi çekmiş ve çıkar odaklarnın
çatışma alanı olmuştur. ABD`nin
Ortadoğu’ya müdahale için orada yaşayan
halkların kabul göstereceği bir sebebe
ihtiyacı vardı. Ortadoğu’daki üniter
ve baskıcı rejimlerin halkları bıktırması
ile ABD bu sebebi kolayca buldu. Bu arada yıllarca
Baas rejiminin baskısı altında inleyip
toplu kıyımlara uğrayan, Kürtler
varolma mücadelesinde ABD`nin kendilerine sunduğu
şansı kullandılar. Fakat bu, Kürtlerin
ABD`nin bütün politikalarını paylaştığı
anlamına gelmez“ dedi.
ABD`nin müdahalesi sonucu yıkılan Baas
rejimi sonrasında Güney Kürdistan’da özerk
bir yapının oluştuğunu, bu
olumlu gelişmelerin her Kürdü sevindirmesi
gerektiğini vurgulayan konuşmacı,
‘’Güney’deki olumlu gelişmelere karşın
Kuzey Kürdistan talihsiz bir durumdadır. Kuzey
Kürdistan’ında 1970`lerde bilinçli ve entellektüel
bir Kürt kesimi ve faaliyet gösteren 15 Kürt partisinin
olmasına rağmen bu gün bu partilerden
sadece iki tanesi ayakta kalmıştır.
Bunlardan birisi kuruluşundan beri Kürt halkının
haklı istemlerini israrla ve doğru politikalarla
dile getiren PSK’dir. PSK kuruluşunun 30. yılında
Kürt siyasi tarihinde KDP`den sonra en istikrarlı
ve kalıcı parti olmuştur. Türkiye’de
bugüne kadar partiler değil parti başındaki
kişiler önemli olmuştur. Fakat PSK kurulduğundan
bu yana çoğulcu ve demokratik temeller üzerinde
mücadelesini sürdürmüştür. Ben inanıyorum
ki; Kuzey Kürdistan’daki bu olumsuz süreç fazla
sürmeyecek ve Türkiye Kürdistanı iç dinamiklerini
canlandırarak Kürtlerin geleceğinde önemli
rol oynayacaktır. ‘’ dedi.
Kürt halkn bu güne kadar sorunlarını
din, sınıf, aşiret ve cinsiyet argümanları
ile çözemediğini hatırlatan yazar Çamlıbel,
‘’Kendi tarihimize bakmasını bilmeliyiz.
Bütün bu yollar denendi ve başarısızlığı
uğradı. Büyük yaralar aldık. Geriye
bir tek yol kalıyor. O da, içimizde bulunan
farklılıkları muhafaza ederek ulusal
çıkar için el ele tutşmaktır. Önemli
olan ulusal birlikteliği sağlamaktır.
Ulusal birlik temelinde çalışmanın
iki ana yöntemi vardır. Birincisi üniter yol
, ikincisi çoğulcu, demokratik yol. Biz ikincisini
tercih etmeliyiz. Çünki üniter yöntem yöneticileri
diktatörlüğe iten bir yoldur. “ dedi.
Çamlıbel, Türkiye’nin son zamanlarda Almanya’dan
aldığı silahları Güney Kürdistana
karşı kullanmasının ihtimalinin
olup olmadığına ilişkin bir
soruyu “Evet bu olabilir. Çünkü kapalı kapılar
arkasında basına yansımayan ayrı
bir politika yürütülüyor. Eğer ABD Irak`ta
başarısızlığa uğrar
ve zamansız çekilirse orada büyük bir kaos
ortamı oluşur ve Türkiye bu fırsatı
kaçırmayarak Güney Kürdistan’ı işgal
edebilir” diye cevapladı.
|