Kürtler Ne İstiyor?
Yılmaz Çamlıbel
Politika; toplumsal sorunları çözen, insanlara hizmet
eden, adalet dağıtan ve onları mutlu etmeye
çalışan soylu bir meslektir. Ben, bu yüzden
politikayla uğraşmaya başladım. Türkiye’de
bu meslek ne yazık ki sorun yaratan, adaletsizlik
ve zulüm getiren, insanları mutsuz eden bir konuma
getirilmiştir.
Bu nedenle, zaman zaman politikadan bıkıyorum,
ondan uzak durmaya çalışıyorum. Bunu başarmak
için de, kendimi mizahın yaratıcı, sevecen,
sıcak kollarına atıyorum. Böylece kendimi
rehabilite ediyorum. Şimdi de öyle yapacağım.
Ama daha önce kısa bir istatistiki bilgi vermek
istiyorum. Kürdistan’da ortalama yaşama süresi 58
yıl, Türkiye’de ise 75 yıldır. Yani Türkler
Kürtlerden 17 yıl daha fazla yaşıyorlar.
Kürdistan’da okuma yazma oranı %44, Türkiye’de ise
% 93 tür. Kürdistan’da okula gidenlerin oranı % 28,
Türkiye’de ise % 93 tür.
Kürdistan’da kişi başına düşen Gayri
Safi Yurtiçi Hasıla, diğer bir deyişle
satın alma kapasitesi 2300 dolar civarandadır.
Türkiye’de ise bu rakam 20 bin dolar civarındadır.
Örneğin Kocaelin’de yaşayan bir aile, Şırnakta
yaşayan bir aileden tam 10 kat daha fazla gelire
sahiptir.
Türk yöneticileri bu tablo karşında hala utanmadan
„Kürtlerin neyi eksik, bizden ne istiyorlar“ diyip duruyorlar.
Sahiden bunu merak ediyorlar mı? O halde buyursunlar,
okusunlar....
Zoro Axa, Marmaris’ta alacağı villa için, devletin
kendisine şöyle kallavi tarafından “Hayvancılık
kredisi” vermesini istiyor.
Zaza Husso, seçim nedeniyle hükümetin tüm Zaza ailelerine
birer çuval soğan dağıtmasını
istiyor.
Kibar Temo, Türk güvenlik güçlerinin Kürtlere ateş
ederken „Pardon canım kardeşim“ demesini istiyor.
Teşqele Mızo, Anıt Kabir’deki Türk bayrağının
yanına Kürt bayrağının da asılmasını
istiyor.
Şêx Şahabettin, yapılacak yeni anayasada
kadınların göbeğine yazı yazmanın
serbest olduğuna dair bir maddenin yer almasını
istiyor.
Şarapçı Selo, afyonlu şarap fiyatının
%50 oranında düşürülmesini istiyor.
CHP li Kürt Tanju, Kürdistan’daki panzerlerin üzerine
„Taş atma acılı lahmacun at“ yazısının
yazılmasını istiyor.
Hacı Cabbar, haç farizesinde harcanan paraların
vergiden düşürülmesini istiyor.
Açlık sınırında yaşayan Kürtler,
senede bir defa olsun, pilav üstü az döner yemek istiyor.
Heval Devrim, Tüm resmi mekanlarına Atatürk ile
Apo posterlerinin yan yana asılmasını istiyor.
Canavar Hesso, Kürtçeye „Anlaşılmayan bir dil“
diyen Türk hukukçularının Elazığ tımarhanesine
konulmasını istiyor.
Avukat Rızgo, Türk Anayasası’nın ilk dört
maddesinin şu şekilde değiştirilmesini
istiyor. „Türkiye’nin rejimi sözde cumhuriyettir. Türkiye,
sözde laik ve sosyal hukuk devletidir. Tüm insanlar sözde
vatandaştır. Buna itiraz etmeyi düşünenin
kellesi, söyleyenin ise dili kesilir. İşte o
kadar.“
|