1 Mayıs
kutlu olsun!
Dünyamızın
dörtbir yanında işçiler ve emekçiler 1 Mayıs’ı
bir kez daha kutluyorlar.
1
Mayıs 19. Yüzyılda bir kanlı direnişten
doğdu, birlik, dayanışma ve mücadele günü olarak,
bir bayram havasında sürüp bugünlere geldi. Bugün, 3.
Binyılın başında işçiler ve emekçiler
bir kez daha alanlara çıkıyor, seslerini yükseltiyorlar.
Kendileri ve herkes için insanca bir yaşam, daha geniş
hak ve özgürlükler istiyorlar. Her türlü zulmün ve baskının
sona ermesini istiyorlar, barış istiyorlar.
Ülkemiz
Kürdistan’da ve Türkiye’de de Kürt ve Türk işçileri 1
Mayıs nedeniyle bir kez daha alanlara çıkıyor,
marşlar ve türkülerle, sloganlarla istemlerini dile getiriyor,
omuz omuza yürüyorlar.
Türk
rejimi son yıllara kadar, Newroz gibi 1 Mayıs’ı
da yasaklamış, zaman zaman sokakları ve alanları
kana bulamıştı. Ama şimdi artık eskisi
gibi yapamıyor, Newroz gibi 1 Mayıs’a da çaresiz
göz yumuyor. Yine de bu tam bir serbestlik değil. Örneğin
Kürdistan’ın bazı kentlerinde, örneğin Diyarbakır’da
1 Mayıs’ı kutlamak bu yıl da yine yasak. Öteki
illerde ise polis ve asker kuşatması bayramın
gönül tadıyla kutlanmasına fırsat vermeyecek.
Bu
ülkede Newroz gibi 1 Mayıs bayramı da hala, kavga
ve savaş ortamına benzer gergin bir ortamda kutlanıyor.
Rejim hala emekçilerin bayramından korkuyor, içine sindiremiyor.
Bu
yıl ülkemizin işçileri ve emekçileri için zor bir
yıldır. Yılın başlarında, üç
ay gibi kısa bir dönem içinde peşpeşe iki büyük
kriz yaşandı, Türk parası değerini yarı
yarıya yitirdi, halkın yoksulluğu katmerleşti.
Herkesten önce de işçiler, memurlar ve öteki emekçiler
çok daha zor durumdalar.
Derviş’in
eliyle başlatılan yeni ekonomik program da iç ve
dış büyük sermayenin çıkarlarına göre;
yoksullara, emekçilere göre değil.
İşçiler
ve öteki emekçiler bu konuda uyanık olmalı, bir
kez daha aldanmamalı.
Emekçilerin,
yoksulların çıkarı köklü bir değişimdedir.
Bu çürümüş, zorba ve militarist düzen artık değişmeli;
çağdaş, demokratik bir rejim kurulmalı. Kürt
sorunu barışçı yönetmlerle, Kürt halkının
hakları tanınarak, eşitlik temelinde çözülmeli.
Komşu ülkelerle var olan sorunlar da yine barışçı
yol ve yöntemlerle çözülmeli. Halkın geliri, vergisi
hırsız, uğursuz takımı tarafından
yağma edilmemeli; silahlara, savaşlara gitmemeli;
kurşun ve bomba olmamalı; iş, ekmek, okul ve
ilaç olmalı…
Yine,
cezaevlerindeki siyasi tutuklu ve hükümlüler üzerindeki zulüm
ve zorbalık aylardır devam ediyor. Rejim tutukluları
F-Tipi cezaevlerinde, hücrelerde soyutlayarak fizik ve moral
olarak yok etmek istiyor. Katliamlar ve ölüm oruçları
sürüp geliyor. Bu yüzden, son 5 ay içinde 50’yi aşkın
kişi (bunun 20 kadarı ölüm oruçlarında) yaşamını
yitirdi. Yüzlercesi ise ölüm sınırında. Bütün
bunlara rağmen, hukuk ve vicdandan yoksun hükümet bu
durumu önlemek için kıpırdamıyor.
Bu
zulüm ve kıyım bir an önce sona ermeli, tutuklu
ve hükümlülerin tüm hakları tanınmalı.
Kürdistan
Sosyalist Partisi olarak işçilerin ve emekçilerin bayramını
bir kez daha yürekten kutluyoruz.
Yaşasın
1 Mayıs!
Yaşasın
işçilerin ve tüm emekçilerin birliği ve mücadelesi!
Ülkemize
ve tüm dünyaya özgürlük ve barış!
Kürdistan Sosyalist
Partisi (PSK)
1 Mayıs 2001
|