PSK PSK Bulten KOMKAR Roja Nû Weşan / Yayın Link Arşiv
Dengê Kurdistan
PSK
PSK Bulten
KOMKAR
Roja Nû
Weşan/Yayın
Arşiv
Link
Pirs û Bersiv
Soru - Cevap
Webmaster
psk@kurdistan.nu
 
 

Allah IMF’den razı olsun!

Türkiye’de elbette adalet olmaz. Nasıl olsun ki? Bu ülkede devlet bütçesinden adalet bakanlığına ayrılan pay yüzde bir bile değil, oysa askeriyeye ayrılan pay yüzde 34!

Bu ülkenin zaten ulusal gelir düzeyi düşük. Gelen de askeriyeye gidiyor, tank-top, savaş uçağı, savaş gemisi oluyor.

Halkın yoksulluğu bundan. Açlığın, işsizliğin nedeni bu.

Ülke ekonomisi dara düştüğü zaman hep halktan kemerleri sıkması istenir. Ama kemer sıkanlar yalnızca yoksullardır; işçiler, memurlar, emekliler, yoksul köylülerdir. Zamlar ve vergiler hep de onların omuzuna biner.

Memurun, işçinin satın alma gücü yıldan yıla düşüyor, yani maaşı azalıyor; ama askeri masraflar düşmüyor, tersine yıldan yıla artıyor.

Memurlar ve işçiler zaman zaman sıkıntılarını dile getirmek için sokaklara dökülüyorlar, hükümeti eleştiriyorlar, ama "“askeriyenin payını azaltın!“ demek hiç akıllarına gelmiyor..

Ya da “Ekmeğimizi kurşun ve bomba yapmayın!“ demiyorlar hiç..

Ne militarizme karşı çıkıyorlar, ne barış istiyorlar. Böyle şeyler akıllarına gelmiyor hiç..

Oysa askeriye bu kadar büyük pay kaptıkça, ülkenin geliri silaha ve savaşa, üstelik manasız, haksız savaşlara gittikçe, emekçilerin hali de elbet böyle olacak.

Asker bu parayı ne yapıyor? Kendi ülkesinin halkına karşı savaşarak, “ülkem“ dediği toprakları alt üst ederek harcıyor. Son 15 yılda Türk devleti Kürt halkına karşı savaşta 100 milyar doları aşkın para harcadı. Ama bu devlet, memurunun ve işçisinin zorunlu tasarruf fonundaki 5-6 milyar dolar alacağını ödemiyor, bunun için para yok diyor.

Türk devleti önümüzdeki birkaç yıl için yeni silah alımları ve silah yapımı için 150 milyar dolar harcamayı planlamıştır. Ama memurların ve işçilerin maaşlarına, hiç değilse enflasyon oranında zam yapmaktan kaçınıyor, “bu, uygulanan programa aykırı düşer“ diyor!..

Bütün bunlar Türk solcularının da pek aklına gelmiyor. Ordu sözkonusu olunca onlar bile susmayı tercih ediyor. Kimileri ise övgüyü ve alkışı.. Ordu hep kahramandır!

Türk solunun bir bölümü, yıllar yılı devrimde öncülük rolünü “asker-sivil aydınlara“ verdi.

Solcuların bir bölümü geçmişte şu sloganı atmayı pek severlerdi: “Ordu-millet el ele, milli cephede!"

Sol saflarda ve aydınlar arasında birçokları yıllar yılı askeri cuntalara bel bağladılar. Hala da kendilerini “cumhuriyetçi ve laik“ sayan bu türden “aydın“lar az değildir.

Bunlar cunta amigolarıdır.

Evet, bu ülkede politikacı ya da aydın, işçi ya da işveren, solcu ya da sağcı, kimse hükümete dönüp de “askeriyenin payını azaltın, daha az silah satın alın!“ demedi. Ya bu akıllarına gelmedi, ya da bunu söyleyecek cesaretten yoksundular.

Ama IMF söyledi! Türk solcularının, Türk emekçilerinin ve cuntacı aydınların düşmanı IMF…

Son krizden, ya da ekonominin dibe vurmasından sonra, IMF Türkiye’ye taze para vermek için şartlarını bir bir ortaya koydu. “Ya bunları yaparsınız, ya da tek kuruş vermem!“ dedi.

Türk hükümeti ise “başım gözüm üstüne!“ dedi. Başka yolu yoktu.

Bu şartlardan biri askeri masrafların kısıtlanmasına ilişkindir. Türkiye ilk elde ve önümüzdeki yıl için askeri masraflardan 500 milyon doları kısmayı kabul etti.

Elbet bu fazla birşey değil. Ama ilk kez böyle birşey oluyor, dokunulmazlık zırhı deliniyor..

Bu da IMF’nin sayesinde.. Koca koca komutanlar, IMF’ye de bir höt desenize!..

Sağolasın IMF! İyi ki varsın!.. Her ne kadar, yardım etme adına fakir fukara halkları soyan dünya tefecilerinin, zenginler kulübünün hazine bakanı isen de, hiç değilse bize bir faydan dokundu, generallerin arpasını biraz kıstın… Sen bu ülkenin insanlarına, sayısı pekçok alık kargalarına, bu ülkenin kurnaz tilkilerinden daha zararlı değilsin!..

 
PSK Bulten © 2001