Apocuların Berlin Newrozuna Saldırısı
Üzerine PSK’nınYayınladığıBildiri
Destek Olmuyorsanız
Hiç Değilse Engel Olmayın!
Berlin’de 15 Mart’ta birkaç Kürt derneğinin birlikte
düzenledikleri Newroz gecesi Apocuların saldırısına
uğradı.
Gece akşam saat altıda başladı, salon
tıklım tıklım doluydu ve Newroz büyük
bir coşku içinde kutlanmakta idi. Saat 7,5’ta, Şıvan
Perwer’in sahnede bulunduğu sırada 30 kişiyi
aşkın bir Apocu grup, arka kısımda, folklor
gruplarının kullandığı kapıdan
ellerinde sopa ve zincirlerle girerek sahneye çıkıp
„bıji Serok Apo!“ sloganları eşliğinde
Şıvan Perwer’e saldırıp geceyi dağıtmak
istediler. Ancak korumalar ve bizzat salondaki kitle bir ağızdan
“Bijî Azadiya Kurdistan” sloganını atarak onları
susturdu ve tartaklayıp dışarı attı.
Kadın ve çocuklar da dahil, salondan tek kişi ayrılmadı.
Saldırganlar dışarı atıldıktan
sonra gece yine coşku içinde programını tamamlıyarak
vaktinde, saat 10’da son buldu.
Apocular ertesi gün, yani 16 Mart akşamı da Paris’te
yapılan Newroz gecesine saldırıp yine zorla
girmek, aynı şeyi yapmak istediler. Ama bu kez yeterince
koruma tedbiri alındığı için çabaları
boşa gitti. Denedilerse de kapıdan tartaklanıp
yüz geri edildiler.
Görünen o ki, bu, bir grup PKK yandaşının
kendi başına ve serserice eylemleri değil.
PKK –KADEK üst sorumlularının onayı ve yönlendirmesi
olmadan onlar böyle bir şey yapamazlar.
Peki sebep ne? PKK veya KADEK yandaşı olmayan Kürtlerin
Newrozu kutlamalarının onlara ne zararı var?
Hem de Irak krizi nedeniyle Türkiye’nin Güney Kürdistan’ı
işgale hazırlandığı, Kürt halkının
ise yurt içinde ve dışında buna kitlesel ve
yaygın tepki gösterdiği böyle bir zamanda?. Kürtleri
karşı karşıya getiren bu tür saldırgan
eylemlerin yalnızca Türk devletinin ve öteki Kürt düşmanlarının
işine yarıyacağı açık değil
mi? Bu tam da onların istediği şey değil
mi?.
Kuşku olmasın ki Türk devleti şu dönemde tam
da böylesine oyunlar tezgahlamakta, PKK-KADEK’i kendisine
karşı ortak tavır alan Kürt ulusal hareketine
saldırtmaya, böylece Kürtleri kendi içlerinde çatıştırıp
zayıf düşürmeye, kendi müdahaleleri için de gerekçeler
yaratmaya çalışmaktadır. KADEK eğer Türkiye’nin
güneye girmesini istemiyorsa bu tür kışkırtmalardan
uzak durmalıdır.
Bir başka deyişle, Newroza saldıranlar, bilerek
ya da bilmeyerek Türk devletine hizmet etmekteler.
Eğer bu işi bilmeyerek yapıyorlarsa, onları
uyarıyoruz. Bir kez daha Kürt davasına ihanet eder
duruma düşmesinler, düşmanın elinde maşa
olmasınlar. Newroz tüm Kürtlerin bayramıdır.
Yurt içinde Türk polisi, askeri onu özgürce kutlamamızı
engelliyor. Yurt dışında da bu görev Apoculara
mı düşüyor?.
Adına “Başkanlık Konseyi” denen KADEK üst
yönetiminin dikkatini de bir kez daha çekiyoruz. Onlar geçmişte,
bilerek ya da bilmeyerek, yaptıkları yanlışlarla
Kürt davasına çok büyük zararlar verdiler, provokasyon
aracı oldular. Artık bu işten bıkmadılar
mı? Bu tür eylemler kimin işine yarar?
Biz, söz konusu saldırganlığın doğrudan
onların yönlendirmesiyle olduğu kanısındayız.
Eğer böyle değilse, kendi adlarına yapılan
bu eylemlere seyirci kalmasınlar, kamuoyunu aydınlatsınlar.
“Bu eylemler yanlıştır, biz onaylamıyoruz”
desinler. “Bunu yapanlar sömürgeci rejimin hizmetindeler,
provokatördür” desinler.
Evet, KADEK yöneticileri, halkın gözü şimdi sizin
üzerinizde. Elinizde televizyon ve günlük gazeteler var. Onaylamıyorsanız
susmayın, saldırganları teşhir edin. Öyle
ki bu oyun bozulsun.
Bunu yapmazsanız sorumlu sizsiniz!
Siz yıllarca böylesine yanlış şeyler
yaptınız, geçmişte de Newrozlara ve yurtseverlere
saldırdınız, hatta Güney’li güçlere karşı
savaştınız, böylece sömürgeci rejimin oyun
ve planlarına alet oldunuz. Ama görüldü ki Kürt halkı
Newrozu kutlamaya devam ediyor. Kürt halkının mücadelesi
bu tür oyun ve tuzaklarla, ihanetlerle önlenemiyor.
Bugün Kürtler her zamankinden daha çok birlik halindeler.
Ülkede ve yurt dışında, binler ve yüzbinler
halinde toplanıyor, yürüyor, istemlerini yükseltiyorlar.
Eğer buna destek olmuyorsanız, hiç değilse
engel olmayın.
Kürdistan Sosyalist Partisi
17 Mart 2003
|