AB sürecinde Kürtler ne
yapıyor?
”Avesto” adını kullanan ve ”bir kürt genci”
olduğunu söyleyen okurumuz, mektubunda şöyle diyor:
”Bir asra yakındır ki benliğimiz yasaklanıyor.
Bu süre zarfında çeşitli kulvarlarda mücadele
verildi, daha da veriliyor. Verilmesi de meşru. Çünkü
bu, politik bir sorundan öte insani bir sorundur. Kürtler,
tanık olduğum ve öğrendiğim kadarıyla,
insani birçok haktan yoksundurlar. Mesela kendi anadiliyle
hayata başlamak insan olan her ferdin hakkıdır;
ama bu bizlere layık görülmüyor. Batılı kolonyalistler
bile sömürge halklarına belli bir statü ve haklar tanımışlardı;
ama bize bu bile çok görüldü, hiçbir hak ve statü tanınmadı.
Biz onlara Kürdistan ve Anadolu’nun kapılarını
araladık, onlar bize sefalet, katliam, vahşet,
sürgün, cehennem kapılarını…
Biz farklıyız, dediğimizde, onlar, yok
kardeşiz dediler.
Biz kardeşiz ve kardeşlik haklarımızı
istiyoruz dediğimizde, onlar inkarı, zulmü uygun
gördüler.”
Okurumuzun sorusu ise şöyle:
”Avrupa Birliği’ne girmeyi çıkarlarına
uygun bulan Türkiye, bir yandan Kürt realitesi, öte yandan
AB’nin zorlamasıyla bazı reformlar yapıyor
görünüyor. Ama bunlar göz boyama türünden. Ortada henüz
hiçbir şey yok.
Bu uyum sürecinde Kürtlerin istemlerini dile getirmek
Kürt ulusal, demokratik kurum ve örgütlerinin işlevidir.
Kürt kurum ve örgütlerinin bu yönde diplomatik çabaları
oldu mu, ortak istemlerini AB kurumlarına ilettiler
mi?
Olduysa neden gündemde değil?”
Sayın okurumuz,
Biz en başta, elbet, kendi partimizin, yani PSK’nın
yaptıklarından sorumluyuz. Partimiz Avrupa Birliği
sürecini hep yakından izledi. Her aşamada Türkiye-AB
ilişkilerini değerlendirdi ve Kürt halkının
istemlerini dile getirdi. Sırası geldikçe görüşlerimizi
raporlar, bildiriler, mektuplar halinde kamuoyuna ve ilgili
AB kurumlarına ilettik. Bunlar parti basınımıza
yansıdılar. İnternet sayfamızda da,
hem Kürtçe ve Türkçe arşivde, hem de yabancı dil
bölümlerinde bu konuda yeter bilgi ve belge bulabilirsiniz.
Özellikle 2002 yılında hazırlayıp AB’nin
ve üye ülkelerin ilgili kurumlarına ve kamuoyuna sunduğumuz,
”Türkiye AB Yolunun Neresinde?” başlıklı
ve kapsamlı rapor bunlardan biridir. (Bak: Arşivimizde,
”PSK Bülten” bölümü, Eylül 2002.)
Bunun yanı sıra, PSK olarak, AB’nin ve üye ülkelerin
ilgili kurumlarına ve siyasi partilere birçok diplomatik
ziyaretlerde bulunarak bu konulardaki görüşlerimizi
ve Kürt halkının istemlerini sözlü olarak da ilettik.
Bunlar bize yandaş basına, bunun yanı sıra
internet sayfamıza yansıdı.
Ayrıca bu konuda diğer Kürt örgütleriyle ortaklaşa
olarak da belli çabalar gösterdik. Örneğin, 2001 yılında,
Kuzey Kürdistan’lı siyasi örgütler (PNK), Avrupa’daki
Kürt İnisiyatifleri ve Kürt demokratik dernekleri ortaklaşa,
Avrupa Birliği’ne yönelik bir çağrı hazırladılar.
Bu çağrı, söz konusu örgütlerin oluşturdukları
ortak bir heyet eliyle Bürüksel’deki AB kurumlarına
iletildi ve yetkililerle görüşmeler yapıldı.
(Bak: Kürt Deklerasyonu, arşivimizde ”PSK Bülten”
bölümü, Eylül 2001)
Yine bu konuda dış kamuoyunun ve AB kurumları
ile üye ülkelerin dikkatini Kürt halkının istemlerine
çekmek için, PSK olarak veya diğer örgütlerle ortaklaşa,
değişik Avrupa ülkeleri başkentlerinde zaman
zaman çeşitli eylemler de düzenlendi ve bunlar da gerçekleştikleri
dönemde, imkanlarımız oranında kamuoyuna
yansıtıldı.
Bu amaçla konferanslar düzenledik veya düzenlenen çeşitli
uluslararası konferanslarda konuştuk.
Görüldüğü gibi PSK olarak bu konuda elimizden geleni
yapıyor ve diğer örgütlerle ortaklaşa çabalar
da gösteriyoruz. Bunlar elbet boşa gitmiyor. Bu bilgilendirmeler,
diplomatik görüşmeler, eylemler, AB kurumlarının
ve tek tek AB ülkelerinin ilgili kurum ve kişilerinin
dikkatini Kürt sorununa çekiyor, onları etkiliyor ve
kararlara şu veya bu ölçüde yansıyor.
Elbet, Kürtler bu konuda el ele verir ve daha aktif, daha
örgütlü çalışırlarsa, etkisi daha da büyük
olacaktır. O zaman hem AB kurumlarını etkilemek,
hem de Türkiye’nin, ”reform” adı altında yaptığı
bazı göstermelik, göz boyama türünden şeylerden
öte, ciddi adımlar atmasını sağlamak
mümkün olur. Bizim de istediğimiz ve her zaman söylediğimiz
budur.
İlginize teşekkür eder, başarılar dileriz.