Sayın Beran Bayrak’ın sorusuna cevap:
“Anadilimizi iyi bilmek, aynı zamanda bir onur meselesidir”

Genç okurumuz Beran Bayrak mektubunda şöyle diyor:

Ben İstanbul’da yaşayan bir Kürdüm. Ama Kürtçem çok az, bu da benim Kürt olmamla ilgili bir şeyi değiştirir mi?

Ben Kürtleri sonuna kadar savundum ve savunuyorum da. Yaşım belki biraz küçük (16), ama Kürtlerle ilgili bir konu açıldığında kendime yediremiyorum. Toplumda Kürtler eziliyor bunu yok etmek için ne yapmak gerekir?

Sevgili Beran,

Birinci sorundan başlayalım: Kürçenin az olması Kürt kimliğini değiştirmez. Ne yazık ki büyük kentlerde yaşayan pek çok Kürt gencinin durumu bu ve bu onların suçu değil. Çünkü, dünyada eşi az görülür, belki de görülmez bir uygulamayla, ne kendilerine ne de ana-babalarına anadilleriyle eğitim olanağı tanınmamış. Bu büyük bir eşitsizlik ve haksızlık.

Anadil elbet önemli. Ama bu zor koşullara ve engellere rağmen anadili öğrenmek, ya da var olanı geliştirmek mümkün. Günümüzde geçmişe göre bu alanda olanaklar daha fazla. Kürtçe kitaplar, dergiler, gazeteler var. Kürtçe eğitim için kitaplar, broşürler bulunabiliyor. İnsan genç yaşında isteyince, çaba gösterince birkaç dil birden öğrenebiliyor. Öyle olunca sen de kendi halkının dili olan Kürtçeyi hiç bilmesen bile öğrenebilir, biraz biliyorsan onu rahatlıkla geliştirebilirsin. Çevrende Kürtçeyi iyi bilenler varsa onların yardımına başvur. Mümkünse Kürtçe konuşulan bir çevreye, köye, yakınlarına, örneğin tatil zamanı konuk ol ve orada sadece Kürtçe konuş.

Kürtçeyi sonradan geliştirip, Kürtçe yazı dilini otuzundan sonra öğrenip Kürt dilinde iyi bir yazar olan insanlar var.

Kendi dilimizi bilmek, kültürümüzü, tarihimizi iyi tanımak, bize kişi ve halk olarak daha güven verir. Zorba güçler bu dili ve kültürü zorla, baskıyla yok etmeye çalıştıkları için de, bu ayrıca bir onur meselesi.

Diğer soruna gelince: İyi, haksever bir insan, baskı görenlerin, hakkı yenenlerin yanında olur, onları savunur. Senin de, Kürt olmasan bile Kürtleri savunman, onlara yapılan haksızlıklara tepki göstermen doğal. Ayrıca sen Kürt halkının bir parçasısın ve bu baskılar aynı zamanda sana da yönelik.

Kürtler, üzerlerindeki baskı sona erdiği, her halkın sahip olduğu temel haklara kavuştukları zaman Kürt sorunu da çözülür. Bu ise eşitlikle olur. Türklerin sahip olduğu haklara Kürtler de sahip olmalı. Örneğin Kürtçe de Türkçe gibi resmi dil olmalı. İlkokuldan üniversiteye kadar Kürt diliyle okullar olmalı..

Sen bir genç olarak bu konuda ne yapabilirsin? Öncelikle okuyup kendini eğitmelisin. Okulunda, seçeceğin meslekte başarılı olmaya çalış. Anadilini öğrenmenin yanı sıra kendini bilgiyle donatmalısın. Kürt tarihini, kültürünü tanı. Kürtlerin eski bir tarihi, zengin bir kültürü var.

Aynı zamanda dünya kültürünü tanımaya çalış. İyi kitaplar oku, özgür düşünceli ol. Bilgili insan güçlü insandır; hem kendisini hem Kürt halkını hem de başka ezilen toplum kesimlerini daha iyi savunabilir, onların hak ve özgürlük istemlerini daha iyi dile getirebilir. Kürt halkının böyle aydınlara ihtiyacı var.

Kürtlerle ilgili konuları başkalarıyla tartışırken, hoşuna gitmeyen şeyler söylendiği zaman hemen öfkelenme, kavga etme; onlarla sabırlıca tartışmaya, onları yumuşak dille ikna etmeye çalış. İnsan akıllıca tartıştı mı dost kazanır, öfke ve kızgınlıkla davrandı mı başkalarını kırar, düşman kazanır. Türklerden de arkadaşların, dostların olabilir, olmalı. Onlar bu arkadaşlık, dostluk ilişkileri içinde seni ve Kürt halkının durumunu daha iyi anlayabilirler, Kürt halkından yana tavır alabilirler. Unutmayalım ki özgürlük mücadelemizde Türk halkının hümaniter, haksever, barışsever kesimlerinin de desteğine ihtiyacımız var.

Sana başarılar, uzun bir ömür ve mutluluk dileriz.