PSK PSK Bulten KOMKAR Roja Nû Weşan / Yayın Link Arşiv
Dengê Kurdistan
PSK
PSK Bulten
KOMKAR
Roja Nû
Weşan/Yayın
Arşiv
Link
Pirs û Bersiv
Soru - Cevap
Webmaster
psk@kurdistan.nu
 
 

Burkay'ın Mektubu:

"KÜRTLERİ UNUTMAYIN!"

Kürdistan Sosyalist Partisi Genel Sekreteri Kemal Burkay, Avrupa Birliği Ülkelerinin Dışişleri Bakanlarına ve Avrupa Komisyonu temsilcilerine aşağıdaki mektubu gönderdi. Burkay mektubunda Avrupa Komisyonu'nun 8 Kasım’da açıkladığı Türkiye ile ilgili Katılım Ortaklığı Belgesi hakkında görüşlerini ve Kürtlerin istemlerini dile getirdi.

Sayın….

AB Komisyonu 8 Kasım’da Türkiye ile ile ilgili Katılım Ortaklığı Belgesi’ni yayınladı. Bu belgede, Türkiye’nin tam üyeliğe hazırlanmak için yapması gereken bir dizi ekonomik ve siyasal reform var.

Biz Kürdistan Sosyalist Partisi olarak bu önerileri Türkiye’nin değişimi için bir şans olarak görüyor, destekliyor ve sözkonusu reformların, özellikle de insan haklarına ve demokratikleşmeye ilişkin olanların dejenere edilmeden, iç ve dış kamuoyu oyalanmadan bir an önce gerçekleştirilmesini istiyoruz.

Öte yandan, bu belgede Kürt sorunu gibi Türkiye’nin en ciddi sorunu, ne yazık ki layık olduğu düzeyde ele alınmamış, hatta adı bile konmamıştır. Oysa Avrupa Birliği kurumları, özellikle de Avrupa Parlamentosu, daha önce kaç kez aldığı kararlarla, Kürt sorununun çözümünü bir koşul olarak öne koymuştu.

Eğer şimdi, bu çekingen tutum, Türkiye’de Kürt sorunu konusunda aşırı tepki gösteren şoven çevreleri yatıştırmak içinse, bunun Türkiye’nin demokratikleşme sürecine hizmet edeceğini sanmıyoruz. Çünkü Türkiye’deki bugünkü ağır baskı çarkının, antidemokratik yapının başlıca nedeni Kürt sorunudur. Türkiye, Kürt gerçeğini kabul etmeden, bu sorunun barışçı ve adil çözümü yönünde gerekli adımları atmadan insan hakları ve demokratikleşme alanında da ciddi adımlar atamaz, kendisinden beklenen reformları gerçekleştiremez.

Belgede elbet, herkesin anadilinde radyo ve televiyon yayınının serbest bırakılması ve ve orta vadede anadilde eğitim hakkı gibi öneriler de var ve bunlar Kürtleri de yakından ilgilendiriyor. Ancak bu istemler bile, “azınlık hakları” olarak açık biçimde adlandırılmadığı için, Türk tarafınca “bireysel haklar” çerçevesinde yorumlanıyor. Yani Türk devleti bu alanda bile üzerine hiçbir sorumluluk almak niyetinde değil. Kürtlerin kendi çabalarına ne ölçüde izin vereceği ise kuşkuludur.

Kaldı ki, Kürt sorunu ne bireysel haklar çerçevesine sığacak kadar basit bir sorundur, ne de hatta azınlık statüsü bu sorunu çözmeye elverir. Bu, 40 milyonluk, ülkesi parçalanmış koca bir ulusun sorunudur. Kürt halkı yıllardır Türkiye, Irak, İran ve Suriye’de özgürlük için büyük bir dirineş içindedir. Yeryüzünde pek az ulus bizim kadar baskı görmüş ve acı çekmiştir.

Kürt ulusunun yaklaşık yarısı, 20 milyonu, ülkemiz Kürdistan’ın Kuzey parçasında ve bugünkü Türkiye sınırları içinde yaşamaktadır.

Böylesine büyük bir sorun çözülmeden Türkiye’ye barış ve demokrasi gelebilir mi, insan hakları gerçekleşebilir mi? Bu sorun çözülmeden Türkiye kaynaklarını gelişmeye yöneltebilir mi? AB Türkiye’yi Kürt sorunu gibi büyük bir baş ağrısıyla içine alabilir mi?

O halde, başta Türkiye olmak üzere, herkesin Kürt sorununu gizlemeden, üstünü örtmeden, gerçek boyutlarıyla ele almasında yarar var. Sorunun çözümü Kürt ve Türk halkları için de, bölge ve Avrupa Birliği için de son derece gereklidir. Bu çözüm ise ancak eşitlik temelinde, adil bir çözüm olabilir.

Biz Kürdistan Sosyalist Partisi olarak yıllardır böylesi adil ve çağdaş bir çözümü savunuyoruz ve her iki halkın federal bir yapıda birarada yaşıyabileceği görüşündeyiz.

Sayın…..

AB’nin Katılım Ortaklığı Belgesinde Kürt sorununun gerçek boyutlarıyla ele alınmayışı, hatta adının bile konmayışı Kürt halkını derinden üzmüştür.

Hiç değilse, belgeye nihayi şeklinin verileceği bundan sonraki aşamalarda, özellikle de Nice zirvesinde bu haksızlık düzeltilmelidir, Kürtlerin asgari talepleri bu belgede yer almalıdır.

Milyonları bulan Kürt sürgünlerin en kısa zamanda ülkelerine dönmesine olanak sağlanmalı, zararları tazmin edilmelidir.

Kürt diliyle radyo-televizyon yayını hem serbest bırakılmalı, hem de devlet tarfından, nasıl Türkçe yapılıyorsa, Kürtçe de yapmalıdır; çünkü Kürtler de vergi veriyor.

Zorunlu ilk öğrenim Kürt dilinde de yapılmalıdır. Kürt diliyle liseler, üniversiteler ve meslek okulları açılmalıdır.

Kürt siyasi partilerine serbestçe faaliyet hakkı tanınmalıdır.

Yapılacak Anayasa değişikliğinde Kürt kimliği tanınmalı ve Kürt halkının hakları güvence altına alınmalıdır.

Sayın…

Sizden, Kuzey Kürdistan’da ve Batı Türkiye’de, en basit ulusal haklarından yoksun yaşayan, anadilleri bile yasaklı olan 20 milyonluk Kürt halkı için destek bekliyoruz.

Bizi unutmayın!

En içten saygılarımla..

Kemal Burkay

Kürdistan sosyalist Partisi (PSK)

Genel Sekreteri

 
PSK Bulten © 2001