PSK PSK Bulten KOMKAR Roja Nû Weşan / Yayın Link Arşiv
Dengê Kurdistan
PSK
PSK Bulten
KOMKAR
Roja Nû
Weşan/Yayın
Arşiv
Link
Pirs û Bersiv
Soru - Cevap
Webmaster
psk@kurdistan.nu
 
 
Orman Yakan TC

Cemali

Ovacık’taki orman yangını Türk devletinin cibilliyetini bir kez daha ortaya döktü.

Türk askeri birlikleri, içinde gerilla barınıyor diyerek Ovacık yöresindeki asırlık meşe ormanlarını ateşe verdi. Bunu kendi eliyle yaptığı için de yangını söndürmeye gelen araçları ve halkı yaklaştırmadı. Binlerce dönümlük güzelim orman yandı kül oldu. Bunun resimleri bizim sayfamızda da yer alıyor.

Tunceli Doğal Yaşamı Koruma Derneği, bununla ilgili olarak suç duyurusunda bulundu. Tunceli milletvekili Hasan Göyüldar da aynı konuda bir demeç verdi; ancak derin devlet politikalarına angaje kendi partisi CHP, her zaman olduğu gibi susuyor.

Bu dünyada görülmüş şey mi, bir ordu kendi ülkesinin ormanını yaksın…

Türkiye’nin batı yörelerinde, Ege’de, Marmara ve Akdeniz yöresinde bu olur mu? Besbelli olmaz. Aksine ormanın korunması, yangınların engellenmesi, bir yangın durumunda kısa sürede söndürülmesi, ağaçsız alanların yeşillendirilmesi için Türkiye’de de küçümsenmeyecek çabalar var. Medya bu konuda destek oluyor. Silahlı kuvvetler zaman zaman, şirin görünme programları çerçevesinde, halkla birlikte ağaç dikimi şovları yapıyor…

Orman yakmanın cezası ise ağır.

Ama Kürdistan farklıdır. Orası zaten baylarımızın kendi ülkeleri değil ki.. Orada orman da yakılır, insanlar da.. Nitekim Türk ordusu kirli savaş döneminde binlerce köyü, onlarca kasabayı yerle bir etti, pek çok kez ormanları ateşe verdi. Bu nedenle olan biten hiç sürpriz değil.

Bunu yapanlardan kimse hesap da soramaz. Ne parlamento, ne savcılar… Zaten Türk devleti bu konuda, yasama, yürütme ve yargısıyla tam bir iş ve anlayış birliği içinde; ulusal mutabakat var!

“Dördüncü kuvvet” Türk medyasının tutumu da farklı değil. O da, dün Kürdistan’da insana ve doğaya karşı işlenen bu tür akıl almaz cinayetler karşısında susmuştu, bugün de susuyor.

Sözde kirli savaş durmuştu. Türkiye AB’ye giriyor ve reformlar yapıyordu. Sözde bölgenin ekonomik ve sosyal gelişimi için de pek “şefkatli” Türk devleti çaba gösteriyordu. Bütün bunların boş laf olduğu bir kez daha göz önünde. Bu rejimin, onun güvenlik güçlerinin Kürt halkına düşmanlığının sınırı yok. Hala Kürdistan’da köy yıkmayı, orman yakmayı, kelle kulak kesmeyi sürdürüyorlar.

Kürt halkına yönelik vahşet durmuş değil.

Bunun son zamanlardaki gerekçesi ise Kongra Gel’in ateşkesi sona erdirmesi. Bir çatışma varmış havası veriliyor.

Oysa artık sağır sultan da biliyor ki, bu bizzat Türk devletinin militarist güçlerinin bir oyunu. İç ve dış kamuoyunu yanıltmak, ortalığı kızıştırmak, AB’ye yönelimi ve en basit demokratikleşme çabalarını bile engellemek için, hizmetlerindeki Öcalan ve Kongra Gel yönetimi eliyle sahnelenen bir danışıklı dövüş.

Diyarbakır’da karakola ateş açanların da, şurda burda yollara mayın döşeyenlerin de doğrudan Türk derin devletinin özel timleri olması hiç şaşırtıcı olmaz.

Ovacık’taki orman yangını bu rejimin kirli ve vahşi yüzünü bir kez daha ortaya koydu. Bunu ve rejmin benzer marifetlerini dünya kamuoyuna duyurmak, bu rejimi teşhir etmek ise Kürt örgütlerinin, aydınlarının görevi. Bunun için elden geleni yapmak, her olanağı değerlendirmek, hiç değilse bu rezillere yaptıklarını pahalıya ödetmek gerekir.

 
 
PSK Bulten © 2004