Dema
Nû ve “O Haa!” yönetimi..
Kürtçe
yayın Kürtlere yasak!
Bilindiği
gibi şimdiye kadar Kürtçe yayınlanan, ya da Kürt
sorununu gündemine alan gazete ve dergilerin Olağanüstü
Hal Bölgesi’ne yani Kürdistan’a girişi hep yasaklandı.
İlk sayısı 15 Mart’ta yayınlanan 15 günlük
Kürtçe-Türkçe gazete Dema
Nu da aynı akıbete uğramaktan kurtulamadı.
Olağanüstü Hal Bölge Valiliği ona da bölgeye girme
yasağı koydu. Diğer bir deyişle Kürtçe
yayın Kürtlere yasak!
Kürdistan
son 21 yıldır kesintisiz olarak sıkıyönetim
ve Olağanüstü halle yönetiliyor. Olağanüstü Hal
Valisi’nin (siz Kürdistan Genel Valisi anlayın) ve öteki
yerel yöneticilerin astığı astık, kestiği
kestik. Bu bölgede temel hak ve özgürlükler askıya alınmış.
Valiler, polis ve jandarma dilediği yayını,
müzik kasetlerini engelliyor.
Daha
kısa süre önce Diyarbakır’da kahvelerinde Kürtçe
müzik çalmak yasaklandı. 1 Mayısın kutlanması
yasaklandı.
Sanki
OHAL değil, “O Haa!” yönetimi..
Durum
yıllardır böyleyken, Türk rejimi, İstanbul’da
basılan, ama hemen her sayısı toplanan, Kürdistan’a
sokulması ise yasaklanan bu yayınları, çoğu
toplanan, ya da çalınması yasaklanan müzik kasetlerini
yabancılara göstererek, Türkiye’de Kürtçe yayının
serbest olduğunu ileri sürebiliyor. Türkiye’yi yönetenlerde
utanma duygusu yoktur. Bunlar hem zorba hem yalancı..
Bu
uygulama yalnızca Türkiye’nin aday üye olduğu AB
kurallarıyla çelişmekle kalmıyor, Türkiye böylece,
aynı zamanda Lozan Antlaşması’nı da çiğniyor.
Bu antlaşmanın 39. Maddesi, Türkiye Cumhuriyeti
yurttaşlarının kendi anadillerinde yayın
yapma hakkına bir engel çıkarılamıyacağını
belirliyor.
Ama
bu zorbalar ne AB ilkelerini tanıyorlar, ne altına
imza attıkları öteki uluslararası anlaşmaları.
Tam
bir korsan anlayışı ve 21 Yüzyılda tam
bir barbarlık!
|