Den Haag’da "PSK'nin 30.
Yılı Dünden Bugüne Politikaları ve
Perspektifleri" konulu konferans verildi
Kürdistan Sosyalist Partisi, 30. kuruluş yılını
kutlamaya hazırlanıyor. Bu bağlamda, partinin
çalışmalarını, temel amaç ve ilkelerini
tanıtmak amacıyla Avrupa’nın çeşitli kentlerinde
bir dizi konferanslar veriliyor. Bunlardan biri de, 11 Nisan
Pazar günü, Hollanda’nın Den Haag kentinde, Yılmaz
Çamlıbel tarafından verildi. İlginin çok olduğu
konferansa, Parti programından da alıntılar
yaparak konuşmasını yapan Çamlıbel, şu
konulara dikkat çekti.
Kürt sorunu, sınıf, dil, kültür, ekonomi, cins,
din ve mezhep sorunlarını da içinde barındıran,
ulusal bir sorundur ve ancak ulusal bir birlikle çözülür.
Kürdistan Sosyalist Partisi, adından da anlaşılacağı
gibi, sosyalist bir partidir. Bazılarının dediği
gibi sosyalist olmak, ulus sorununu kulak ardı etmek
anlamına gelmez. Gerçek sosyalistler tam tersine ulusal
sorununun çözümünü, temel amaçları içinde görür. Bu konu,
PSK’nin programında şu şekilde dile getirilmiştir
dedi.
“Günümüzde Kürt toplumunun önündeki başlıca
tarihsel adım, ulusal kurtuluştur. Kürt halkı,
Kürdistan üzerindeki yabacı boyunduruğa son verip,
demokratik bir toplum kurmadan özgür olamaz, barışa
kavuşamaz, gelişme yoluna gidemez. Önümüzdeki temel
aşama ulusal demokratik devrimdir. Yabancı boyunduruğuna
son vermek, bir toprak reformuyla feodal kalıntılara
son vermek, köylüyü toprağa kavuşturmak, demokratik
bir toplum kurmak, Kürdistan’ın yer üstü ve yer altı
kaynaklarını denetleyip korumak, ulusal ekonomi
ve kültürü geliştirmektir.
Ulusal kurtuluş, Kürt halkının kendi eseri
olacaktır. Zorlu bir mücadele olmadan bu olanaksızdır.
Bunun için, işbirlikçi hain unsurların dışında
tüm ulusal güçler; işçiler, köylüler, aydınlar,
din adamları, küçük esnaf ve zanaatkarlar, ticaret ve
sanayi erbabı, yurtsever toprak sahipleri, bu toplum
kesimlerini temsil eden yurtsever partiler, kadın ve
gençlik örgütlerini ortak bir cephede birleştirmek gerekir”
PSK’ye göre, ulusal kurtuluşu gerçekleştirmek için
ulusal bir birliğin kurulması gerekir. Bunun yanında
diğer parçalardaki ulusal kurtuluş için çalışan
birey ve partilerle, yan yana yaşadığımız
halkların ilerici devrimci, demokrat kişi ve kurumlarıyla,
dünyadaki tüm hümaniter unsurlarla dostça ilişkiler kurulmalıdır.
PSK, otuz yıl içinde siyasal çalışmaların
yanında, dil, tarih, kültür, basın ve yayın
alanında da önemli çalışmalar da yaptı.
Hayatın her alanında örgütlü hale gelmeye çalıştı.
Bu süre içinde diğer ilerici devrimci kişilerle,
sendika, sivil toplum örgütleri, legal partiler içinde çalışmalar
yaptı. Kürt sorununun çözümü için dostlar kazanmaya çalıştı.
Konuşmacı daha sonra, Kürt sorunun çözümü konusunda
PSK’nin görüşünü şu şekilde açıkladı:
Kürt sorunu otonomi, federasyon veya bağımsızlık
biçiminde çözülebilinir. Otonomi Kürt halkının beklentilerine
yanıt vermez. Elbette bağımsız bir devlete
sahip olmak Kürt halkının da hakkı ve istemidir.
Ancak bu günkü tarihi koşullarda bu projenin yaşama
geçirilmesi zordur. Bu yüzden PSK kurulduğu günden bu
güne kadar, kuzey Kürdistan’da Türk ile Kürtlerin hak eşitliğine
dayalı bir federatif devlet içinde yaşamasını
savunmuştur, Parti programında bu konu şu şekilde
dile getirilmektedir dedi. ”PSK Kürt halkının
ulusal kurtuluşunu halkımızın kendi kaderini
özgürce tayin etmesinde görür. Kürt halkı kendi kendisini
yönetmelidir.
Partimiz, kuzey Kürdistan için bunun iki biçimde olabileceği
görüşündedir. Kürt halkı ayrılıp kendi
devletini kurabilir veya Türk halkıyla demokratik bir
birliği seçebilir.
İkinci durumda birlik, eşit haklara sahip iki
cumhuriyetli bir federasyon biçiminde olmalıdır.
Kendi parlamentosu, hükümeti olmalı ve her bakımdan
Türkiye ile eşit haklara sahip bulunmalıdır.
Kendi kaderini tayin hakkı için, koşullar olgunlaştığında,
Kürt halkı bu seçeneklerden birini yada diğerini
seçebilir. Her iki durumda da bağımsız devlet
statüsü söz konusudur. “
Konuşmacı, bu mücadelenin yapılacağı
yöntem üzerine de şunları söyledi: Kürt halkının
kaderini belirlemesi, savaş veya barışçı
yöntemle gerçekleştirile bilinir. PSK, bu konuda kurulduğundan
bu güne kadar barışçı yöntemi savuna gelmiştir.
“Ulusal kurtuluş mücadelemizin izleyeceği biçimler,
kullanacağı araçlar, somut koşullara bağlıdır.
Biz sorunun barışçı ve adil biçimde çözülmesini,
hem Kürt halkının hem de komşu halkların
daha fazla acı çekmemesini isteriz. Ancak bu salt bize
bağlı değildir. Sömürgeci güçler şimdiye
kadar Kürt halkının meşru haklarını
tanımaya razı olmadırlar. Ve bu günde özgürlük
mücadelemizi şiddetle bastırmaya çalışıyorlar.
Bu durumda, bizimde üzerimizdeki zulüm ve sömürü rejimine
son vermek ve özgür yaşamak için, meşru olan ve
koşullara uygun düşen her araç ve yöneteme başvurmamız
doğal ve gereklidir.”
Çamlıbel konuşmasını, şu şekilde
bitirdi. Dünyanın tek kutuplu hale gelmesi, yeni dünya
düzeni, Büyük Ortadoğu Projesi ve Amerika’nın Irak’a
girmesi sonucunda Ortadoğu’daki bütün taşlar yerinden
oynamıştır. Bunun sonucunda Kürt halkının
ulusal kurtuluş mücadelesinin önündeki zorluklar giderek
aşılmaktadır. İçinde bulunduğumuz
bu yeni durum Kürtler için yeni bir tarihi fırsattır.
Eğer sürece örgütlü bir biçimde ve ulusal çıkarımızı
temel aldığımızda, ciddi kazanımlar
elde etmemiz mümkündür.
PSK; kuruluşundan bu güne kadar Kürtler arasında
ulusal bir birliğin kurulması için yoğun bir
çaba gösterdi. Bu konu da adımlar atıldı. Ancak
yeterli seviyeye ulaşmış değildir. İçinde
bulunduğumuz koşullardan azami biçimde çıkarı
elde etmek için, örgütlenip sürece etkin biçimde katılmamız
gerekir.
Bunun için tüm yurtsever güçleri el ele tutuşmaya,
sürece güçlü bir birlikle katılmaya çağırıyoruz
dedi. Daha sonra, katılımcıların sorunlarını
yanıtlayan konferans sona erdi.
|