PSK PSK Bulten KOMKAR Roja Nû Weşan / Yayın Link Arşiv
Dengê Kurdistan
PSK
PSK Bulten
KOMKAR
Roja Nû
Weşan/Yayın
Arşiv
Link
Pirs û Bersiv
Soru - Cevap
Webmaster
psk@kurdistan.nu
 
 
“Devlet güvenliği katile emanet edildi”

Eskiden beri biz böyle şeyler söyler ve yazardık, bu yüzden hakkımızda DGM’lerde dava açılırdı. Ama bu kez bu sözün sahibi biz değiliz, Devlet Güvenlik Mahkemesinin kendisi.

Evet, tarihin ne garip cilvesidir ki, İstanbul 6. Nolu DGM, Susurluk Çetesi ile ilgili yargılamanın sonucunda verdiği 188 sayfalık gerekçeli kararında aynen böyle diyor:

“Türkiye cumhuriyeti Devleti’nin ve Yüce Türk Milleti’nin iç ve dış güvenliğinin katillere, uyuşturucu kaçakçılarına, kumarhane işletmecilerine emanet edilmesi, bunlardan medet umulması, affedilmez, kabul edilemez bir davranıştır. Sanıkların devlet adına hareket ettikleri şeklindeki iddiaları kendilerini cezadan kurtarmaya yönelik görülmüş, itibar edilmemiştir.”

Özel Hareket Dairesi eski Başkanvekili İbrahim Şahin ve MİT görevlisi Korkut Eken’e altışar yıl, diğer 12 sanığa ise 4 yıl ceza verilen bu Kararda, devlet içinde çetelerin oluştuğu, en tehlikeli çetelerin ise emniyet yetkilileri tarafından yönetildiği belirtilmekte ve şöyle denmektedir:

“Başlıca görevi çetelerle mücadele etmek olan güvenlik görevlilerinin, kendilerinin çete oluşturup, görev ve yetkilerini kötüye kullanıp hareket edince, toplumun da devletin de şahısların da mal ve can güvenliği tehlikeye girer.”

Kararda Emniyet yetkilileri tarafından sözkonusu katil ve kaçakçılara verilen kimlik ve pasaportlarından söz edilmekte, Abdullah Çatlı ve Yaşar Öz’e verilen bu türden belgeler örnek gösterilmekte ve şöyle denmektedir:

“Bu iki şahsa bu belgeleri düzenleyerek veren, başlıca görevi bu şahısları yakalayıp adalete teslim etmek olan Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar’dır. Anayasa ve yasalarımızda Emniyet Genel Müdürü’ne, aranan uyuşturucu ve katliam sanıklarını şu veya bu şekilde operasyonlarda kullanma izni veren hüküm yoktur.”

Bu bilgiler ve bunların onlarca, yüzlerce kat fazlası, kamuoyu için yeni değil. Ama önemli olan bunun bir mahkeme kararı, hem de bir Devlet Güvenlik mahkemesi kararı haline gelmesidir.

Bu karar gerçekten tarihi nitelikte. Yalnız mahkeme önüne çıkarılabilen Şahin ve arkadaşları için değil, çıkarılamayan öteki yetkililer, emniyet genel müdürleri, içişleri bakanları, güvenlik aygıtının tepesindeki öteki yetkililer, örneğin Teoman Koman, Veli Küçük  türünden JİTEM sorumlusu generaller, Doğan Güreş gibi genelkurmay başkanları, başbakanlar, cumhurbaşkanları için de bir mahkumiyet kararı.

Peki mahkeme kararında adı geçen üst düzey sorumlular, örneğin o zamanki Emniyet Genel Müdürü ve daha sonraki İçişleri Bakanı Mehmet Ağar için neler yapıldı?  Geçen dönem sözde yargılanmasına fırsat tanımak için dokunulmazlığı kaldırıldı. Ama tekrar seçilince, dokunulmazlık zırhı yeniden geri geldi. Kimse kılına dokunamıyor. Ne hükümet ne de parlamento konunun üstünde durmuyor.

Demek ki yetkililer mahkeme kararıyla suçu sabit olanları, ülkenin emniyetini katillere ve uyuşturucu kaçakçılarına, çetelere emanet edenleri koruyor, kanundan kaçırıyor. Demek ki bu ülkede hukuk güçlü ve suçlular için işlemiyor.

Nerdesiniz Bay Ecevit, Bahçeli ve Yılmaz? Nerdesiniz ülkenin gerçek güçlüleri ve karar sahipleri generaller? Şimdi en azından, bu mahkeme kararı ortadayken neden kıpırdamıyorsunuz?

Buyrun baylar, kanun kanun deyip duruyorsunuz, işte kanun, mahkeme kararının gereğini yapın!

Mehmet Ağar, “ben bu işte yalnız değilim,” dedi. Çok doğru! Bu işte Pinoşe Evren var, Çiller var, “devlet zaman zaman rutin dışına çıkabilir” diyen Demirel var, MGK’nın kendisi var!.. 1980’den bu yana ülkeyi yöneten hemen herkes bu işten sorumlu. Kimisi bu mekanizmayı örgütledi, kimisi göz yumdu.

İşte bu nedenledir ki Ağar’ın üstüne gidemiyorlar. “Bir tuğla çekilse herkes altında kalır.”

Bütün bu olup bitenleri, kendisini hiç ilgilendirmezmiş gibi seyretmekle yetinen Türk milleti, mahkemenin kararında belirtildiği üzere “yüce” midir, değil midir, bilmiyorum; ama Türk devletinin hali bu. Bu dünyada eşi az bulunur komplocu bir devlet. Tam bir haydut. Şimdi bu devletten, bu adamlardan ne bekliyoruz, adalet mi? Gülelim bari!

 

 

 

 
PSK Bulten © 2001