DUISBURG´TA KONFERANS
Azad Roj-Duisburg

Kürdistan Sosyalist Partisi (PSK) Genel Sekreteri  Mesut Tek´in konuşmacı olarak katıldığı „Kürdistan ve Ortadoğu‘daki Gelişmeler, Kürt Hareketini Bekleyen Görevler“ adlı konferanslar dizisinin biri de 17 Temmuz 2005 tarihinde Almanya‘nın Duisburg kentinde gerçekleşti.

PSK taraftarlarının yanısıra diğer yurtsever çevrelerden kişilerin de izlediği konferansta, dinleyicilerin sorularını da yanıtlayan PSK Genel Sekreteri Mesut Tek, Güney Kürdistan‘daki gelişmeler, Kürdistan‘ın diğer parçaları üzerine etkileri, ABD‘nin müdahalesiyle Ortadoğu‘da oluşan durum, birlik sorunuyla ilgili yaklaşımları konjünktürel açıdan ele alarak detaylı açıklamalarda bulundu.

Konferansa Ortadoğu‘daki gelişmeleri aktararak başlayan Tek, Ortadoğu‘da mücadelenin statükocularla değişimden yana olanların arasında geçtiğini ve bu mücadelenin Ortadoğu‘nun kaderini etkileyeceğini belirtti. Güney Kürdistan‘da toplumsal, ekonomik, politik, kültürel ve askeri anlamda önemli atılımların gerçekleştiğini ve varolan sorunların da zamanla aşılabilir olduğunu, çünkü bu sorunların bir günde ortaya çıkmadığını belirtti. Güney Kürdistan‘daki demokrasinin Ortadoğu‘da yaşatılan tek ve örnek demokrasi olduğunu belirten tek, Kürdistan‘ın diğer parçalarına bakış açısında pozitif bir değişiklik olduğunu ve bunun da diğer parçalardaki mücadele ve olumlu gelişmelere nefes aldıracağını belirtti.

Güney kürdistan‘daki oluşumun İran ve Suriye Kürdistanı‘nın da mücadeleye ivme kazandırdığını ama aynı şeyin Türkiye Kürdistanı‘na yansımadığını, bunun da birlik olunmamasından kaynaklandığını söyledi.

Kuzey Kürdistan‘daki Kürtlerin Güney‘deki kazanımlardan yararlanması için tüm Kürtlerin hiçbir şahsiyet, kurum, parti gözetmeden bir araya gelmesini ve kimsenin dışlanmaması gerektiğini söyledi. Kürtlerin kırmızı çizgilerinin yurtseverlik çizgisi olması gerektiğinin altını çizdi. Bölgede statükonun kırılmaya başlamasıyla birlikte özgürlük mücadalasi açısından yeni sonuçlar ortaya çıktığı ve bu sonuçların başarıya ulaşması için de tüm parçalardaki Kürtleri içine alan bir kurum oluşturulmasını, bunun da ulusal konsey veya kongre biçiminde olabileceğini belirtti. Kuzey Kürdistan'da HAK-PAR‘ın programına federasyonu almalarını önemsediklerini söyledi.