İsrail’de gerçekleştirilen ve yüzlerce sivilin de hayatına malolan intihar saldırılarının bir bölümünü üstlenen HAMAS örgütünün kurucusu ve manevi lideri Şeyh Ahmed Yasin’in, İsrail helikopterlerince düzenlenen saldırı sonucu öldürülmesi, yangına benzin dökme anlamına gelmektedir. Filistin tarafındaki barışçıl çözüm ve uzlaşma karşıtlarının ekmeğine yağ süren, gerginliği daha da artıran saldırı, karşıt saldırılara davetiyedir ve terör sarmalını daha girift bir hale getirecektir.

Terör sarmalını çözecek anahtar, Filistin sorununu yaratan ekonomik, sosyal ve siyasal nedenlerin ortaya çıkartılması, Filistin halkının haklarının tam olarak tanınması, bu halkın ekonomik, sağlık, eğitim gibi sorunlarının çözüme kavuşturulması, İsrail devletinin güvenliği konusunda kılıcı güvencelerin sağlanmasıdır. İsrail’de sivilleri hedef alan intihar eylemlerine devlet terörü ile cevap vermek, bugüne kadar yaşananların gösterdiği gibi, sorunu çözmemekte, aksine daha da karmaşık bir hale getirmektedir.

Toplumsal, ulusal eşitsizliklerin, yoksulluk ve eğitimsizliğin, ulusal zulmün, etnik ve dini baskıların ürünlerinden biri olan terörün, devlet terörüyle önlenemeyeceği inancında olan Partimiz, Şaron hükümetinin Filistinlilere uyguladığı baskı ve şiddet politikasını terk etmesi, İsrail’de sivillere yönelik olarak gerçekleştirilen saldırılara son verilmesi gerektiği inancındadır.

İsrail-Filistin gerginliği ve yolaçtığı şiddet eylemlerinin etkisi sadece bölgeyle sınırlı değil, aynı zamanda uluslararası güvenliği de tehdit ediyor.  Bu nedenle, Birleşmiş Milletler Örgütü ve Avrupa Birliği başta olmak üzere öteki uluslararası kurum ve kuruluşlar, Filistin sorununa adil ve kalıcı bir çözüm bulunması amacıyla, her iki taraftaki barış ve uzlaşma yanlılarının işini kolaylaştıracak, tarafları yeniden barış masasına oturtacak girişimlerde bulunmalıdırlar.

23 Mart 2004

PSK Basın Bürosu