PSK PSK Bulten KOMKAR Roja Nû Weşan / Yayın Link Arşiv
Dengê Kurdistan
PSK
PSK Bulten
KOMKAR
Roja Nû
Weşan/Yayın
Arşiv
Link
Pirs û Bersiv
Soru - Cevap
Webmaster
psk@kurdistan.nu
 
 

Bu da “Kürt aydını”..

Hüseyin Azad

Önce 150 Türk aydını ortak bir bildiri yayınlayarak PKK-Kongra gel’in kayıtsız şartsız ateşkes yapmasını, Türk devletinin de sorunların çözümü için barışçı yöntemler izlemesini ve Kürt tarafının siyasal sürece katılmasına fırsat tanınmasını istediler. Bu olumlu bir adımdı.

Bunun ardından 264 Kürt aydını adına yapılan basın toplantısı ve yayınlanan bir bildiri ile, Türk aydınlarının önerisine destek verildi, benzer öneriler yapıldı, genel af istendi. Bu da olumlu bir adım.

Böylece her iki halkın aydınları, karşılıklı olarak şiddetin son bulması ve barışçı çözümler için görüş birliği içinde olduklarını gösterdiler.

Bu gelişmeler sevindirici. Aydınların bu girişimi mevsimlik, gel geç olmamalı, genişleyerek sürmeli; barış, demokrasi ve özgürlük isteyen herkesçe de desteklenmeli.

Benim burada üzerinde durmak istediğim ise, Kürt aydınlarının basın toplantısında Canip Yıldırım’ın söyledikleri. Sayın Canip Yıldırım, herhalde istemlerine güç kazandırmak, belki de yıldırımları peşin olarak uzaklaştırmak için şöyle sözler ediyor:

“Biz  hep Türklerle omuz omuza, örneğin Kore’de, Kıbrıs’ta birlikte savaştık…”

Bunları okuyunca doğrusu şaşırdım. Tamam, Canip yıldırım’ın, “aydın” olarak ne ürünü var, kültür ve bilim dünyamıza ne katkıları var, ayrı bir konu. Ama hiç değilse yılların sosyalisti ve Kürt sorunu nedeniyle onca zindanlara girip çıkmış, bu yolda saçları ağartmış, yaşı nerdeyse seksenlere varmış biri. Bunlar, böyle birinden beklenmeyecek sözler. Adama sormazlar mı: Ne uğruna savaştın? Savaştın da iyi mi ettin? Türk aydınları bile dünyanın öbür ucundaki Kore’ye asker gönderilmesine o denli karşıyken ve Kıbrıs bir işgal hareketiyken, sen Kürtler adına orada savaşmakla nasıl övünürsün? Bu ancak utanç duyulacak bir şeydir.

Bu sözler daha başından bir çuval inciri berbat etmiştir. Aydın mıyım, değil miyim, bilmem; ama benim bir Kürt olarak bu sözler karşısında yüzüm kızardı. Dışardan birisi acaba neler hisseder, böylesi aydına bakıp bıyık altından güler mi, yoksa Kürt halkına acır mı?.

Söz konusu 264 “Kürt aydını” için talihsiz bir durum. Demek ki bir bildiri hazırlamak yetmiyor, aynı zamanda ehil sözcüler de seçmek gerekir…

Bir de tabi akla şu geliyor: Söz konusu 264 kişi içinde bu sözleri edecek ya da etmeyecek kaç kişi var?..

“Aydın” olmak, ne yazık ki lafla olmuyor. Bu, toplumumuzun hali pür melalinden de belli olmuyor mu?.

 

 
 
PSK Bulten © 2003