PSK PSK Bulten KOMKAR Roja Nû Weşan / Yayın Link Arşiv
Dengê Kurdistan
PSK
PSK Bulten
KOMKAR
Roja Nû
Weşan/Yayın
Arşiv
Link
Webmaster
psk@kurdistan.nu
 
 

Derin devlet seferber
Halka kurt masalları anlatılıyor...

Hüseyin Azad

Derin devlet, Şemdinli´yi de Susurluk gibi, belki ondan da hızlı biçimde hasıraltı etmek için seferber. Derin devlet yerine militarist rejim de diyebiliriz; çünkü iş artık bir Gladyo örgütünün, Türk Kontrgerillası ve JİTEM´in işi olmaktan çıktı.

Bir yandan, gösteri yapan halka kurşun yağdırıyor, pervasızca kan döküyor ve cenaze merasimindeki onbinlerin üzerinden F-16 uçuruyor, kitleleri tehdit ediyorlar. Diğer yandan halka kurt masalları anlatıyorlar:

Efendim kitabevi bombalanan Seferi Yılmaz PKK liderlerinden Murat Karayılan´la ile ilişkide imiş de... Jandarma istihbaratı onu izlemek için olay yerinde imiş de... Jandarmanın kullandığı PKK itirafçısı Veysel Ateş dükkana yaklaşınca patlama olmuş da... Halk da onu bombacı sanıp peşine düşmüş de....

Tanju Çavuş da saldırıya uğramış ve kendisini korumak için havaya eteş etmiş de...

Breh breh breh!..

Düzen basınındaki memetçik kalemler de ilk şaşkınlığı atlatıp silkindiler, şimdi onlar da bu kurt masallarına halkı inandırmak için kaleme deftere sarıldılar ve „şerefli ordumuzun“ yaptığı bütün bu işlerin vatan millet için çok gerekli olduğuna dair diller döküyorlar...

Anlatın anlatın, inanacak enayileri belki bulursunuz!

Org. Yaşar Büyükanıt da Mutkili Ali´nin ne denli bir yurtsever subay olduğunu tefrikaya devam ediyor. Bu Ali başka zaman da adam kaçırmış, yargısız infaz yapmış, PKK tutsaklarını türlü işkence ve oyunlarla itirafçı yapmanın uzmanıymış... Ne fark eder! Bunlar da madalyalarla donatılmayı hak eden derin yurtseverliğin birer göstergesi...

Unutmayalım, JİTEM şu anda 500 kadar PKK itirafçısı kullanıyormuş. Yani çok yurtsever subay ve assubaylarımızla birlikte gerekli yerlere bomba atan, gerekli kişileri kaçırıp öldüren, gerekli yerlerden haraç alan, uyuşturucu ticareti yapan vb...

Tabi ayrıca konu „adliyeye intikal etmiş“ ve de „komisyona havale edilmiştir!..“ Adalete müdahale etmemek ve güvenmek gerekir! O yüce adalet ise belki aylar yıllar sonra bir çavuşla bir PKK itirafçısını, belki de sadece itirafçıyı, birkaç yıla veya aya mahkum ederek bu defteri kapatacaktır. (Yüksekova Çetesi´ni öyle aklamadılar mı, tam da, kamuoyuna nanik yapar gibi, şu günlerde...)

Sevgili halkımız ise zaten hızlı unutkan olduğu için, bir ay, belki de bir hafta sonra dikkati dağılacak, yeni pembe dizilere veya dramatik yeni maceralara yönelecektir...

Evet baylarımız böyle düşünüyorlar...

Ne var ki yanılıyorlar. Susurluk´un birkaç tetikçiye ve bir yarbaya, adet yerini bulsun diye, kısa bir ceza verilerek atlatılması kamuoyunu ikna etmedi. Susurluk unutulmadı. Şemdinli´de ise dikişler çok daha fena atmıştır. Bu kez mızrağı çuvala sokmak çok daha zordur.

Bakın Şemdinli daha sovumadan Sılopi´de karakola bomba atanlar suçüstü yakalandılar. Bunlar da yine PKK itirafçıları ve korucular, yani devletin güdümündeki çeteler...

Başkale´de öldürülen üç askerin (üçü de Kürt) arkasında da aynı el var, kuşku olmasın.

Baylar, bundan böyle Kürt halkı size asla inanmayacaktır. Halkımız atılan her bombanın, her „faili meçhul“ denen cinayetin, her kaçırılıp kaybedilen kişinin arkasında bu devletin örgütlediği çetelerin, kontrgerilla ve JİTEM´in, özel timlerin, PKK itirafçılarının olduğunu bilecektir.

Yalnız Kürt halkı değil, Türk halkının da giderek daha geniş kesimleri oyunun farkına varmaktadır. Bu acımasız devlet pek çok Türk aydınını bile katletti, kendi kirli planlarına kurban etti.

Kendisine ters düştüğü zaman yüksek rütbeli subaylarını, komutanlarını bile... (PKK´lı tutsakların öldürülmesini eleştiren Albay Rıdvan Özden´i, Lice´nin yıkımını yanlış bulan Tümgenerali ve Özal´ın Kürt politikasına sıcak bakan Korgeneral Eşref Bitlisi´yi hatırlayalım.)

Bu derin devlet kendi başbakan ve cumhurbaşkanına bile suikast düzenledi ve Özal´ı zehirledi.

Böyle bir ülkede hiç kimse güvende olamaz.

Baylar, bir kez daha zorbalıkla, tehditle Şemdinli´yi de kapatıp gerçeklerin açığa çıkmasını, suçluların cezalandırılmasını, devleti ve toplumu esir alan çetelerin dağıtılmasını önleyebilirsiniz. Ama bunun adil bir karar olduğuna kimseyi ikna edemezsiniz.

Bundan böyle bütün parmaklar çeteleri koruyan, daha doğrusu çeteleşen devlete yönelecek: Suçlu ayağa kalk!

Kamu vicdanı sizi mahkum etti bile. Böyle bir devlet ise uzun süre ayakta kalamaz. Kendisini temizleyemeyen sistem çürür ve eninde sonunda çöküp gider.

 
 
PSK Bulten © 2005