Belki de iyi bir Çek...
Ilısu barajı üzerinde mücadele sürüyor.
Binlerce yılın paha biçilmez tarihi anıtları
ve kalıntılarıyla bezeli Hasankeyf’i, verimli
topraklarıyla yüzlerce köyü sulara gömeceği, üzerinde
yaşıyan yüzbine yakın nüfusu yersiz yurtsuz,
işsiz bırakacağı, yani tarihsel, çevresel
ve sosyal bir felakete yolaçacağı için yapım
işine soyunmuş yabancı şirketler kamuoyu
baskısıyla Ilısu Barajı inşaatından
bir bir çekilmekte. Ama Türk rejimi de hala direnmekte.
Son günlerde Çek Parlamenter Vlasta Stepova'ya bir rapor
hazırlatıldı. Stepova, Avrupa Konseyi Parlamenterler
Meclisi Kültür, Bilim ve Eğitim Komisyonu'na sunduğu
raporda Ilısu Barajının yapılmasından
yana görüş belirtmiş ve proje durursa bölge zarar
eder, kültür mirasına ilgi azalır!" demiş..
Şu işe bak sen! Yüzlerce köy, onca verimli toprak
sular altında kalınca, yüzbin kişi sürülünce
bölge zarar etmiyor da, baraj yapımı durunca ediyor!..
Hasankeyf sular altında kalırsa kültür mirasına
ilgi azalmıyor da kurtarılırsa azalıyor!..
Ne mantık ne mantık!..
Bu raporu hazırlayanın hangi güdü ve etkenlerle
böylesine saçma, akıl almaz bir rapor yazdığını
pek merak ediyorum. Türk yönetimi bu işlerde pek ustadır.
Onlar geçmişte, kimi Avrupalıların gönlünü
hoş etmek,"iyi" raporlar yazdırmak için
kendilerine deniz kıyısında tatiller yaptırdılar
ve yerli-yabancı nataşalar sundular. Ama bunu hazırlayan
bir madam; ona ne sundular bilemem..
Belki de bol miktarda çikolata ve ”iyi muz” sunmuşlardır.
Malum ya Doğu Avrupalıların bu konuda gözleri
pek açtır.. Garibanlar ”komünizm cehenneminde” yeterince
muz ve çikolata yiyemediler, gönüllerince sakız çiğneyemediler
ve ipekli çoraplara hasret kaldılar!..
Sebep belki de bir "Çek"tir..
|