Yılbaşı
Mesajı
Kürdistan halkına,
Ülkemizin hak ve özgürlüğe değer
veren tüm onurlu insanlarına,
Tüm dünya gibi Kürt halkı da bir yılı
daha geride bıraktı ve yeni bir yıl başlıyor.
2001 yılı da kendisinden öncekiler
gibi tüm dünya halkları için sorunlarla dolu olarak geçti.
Ekonomik ve siyasal sorunlar, işsizlik, açlık, salgın
hastalıklar, göç ve savaş… Çevre sorunları;
kuraklık, kıtlık, sel ve yangınlar gibi
hem doğal, hem sosyal felaketler…
2001’de en önemli olay, Amerika’da 11 Eylül
günü New York ve Washington’a yönelik saldırıydı.
Bunu Afgan savaşı izledi ve adına “teröre karşı
savaş” denen bu kapışma geniş bir alanda
devam ediyor. Görünen o ki gelişmeler tüm uluslararası
durumu, özellikle de Güney Asya ve Ortadoğu’yu derinden
etkileyecek. Ülkemiz Kürdistan da bunun içindedir.
Biz bölgede varolan statükonun sarsılmasını,
gerici ve zorba rejimlerin yıkılmasını,
haksız sınırların değişmesini
ve baskı altındaki halklara özgürlük, demokrasi
ve barış yolunun açılmasını istiyoruz.
Ortadoğu ülkelerinin de bir reforma ve rönesansa ihtiyaçları
var.
Kürt ulusu da elbet, baskı altında,
ülkesi parçalanmış, ulusal ve kültürel hak ve özgürlüklerden,
insan haklarından yoksun, eşi az görülür bir sömürü
ve zulme tabi bir halk olarak, geçtiğimiz yıl sözkonusu
sorunlardan kendi payına düşeni aldı. Halkımızın
özgürlük ve barış uğrundaki mücadelesi ise
devam ediyor.
Güney Kürdistan’daki özgür bölgede Kürt partileri
arasındaki barış ortamı, ekonomik ve sosyal
sorunların çözümü yönündeki çabalar geçtiğimiz yıl
da devam etti. Biz bu yöndeki çabaların sürmesini, biran
önce genel seçimler yapılarak parlamento ve hükümetin
birliğinin sağlanmasını ve demokratik
zeminin güçlendirilmesini diliyoruz.
Kuzey Kürdistan’da ise ne yazık ki geçtiğimiz
yıl da Türk rejiminin Kürt halkına yönelik baskı
ve zulüm politikası devam etti. Türk devleti, AB aday
üyesi olarak verdiği sözlere de aldırmayıp
eski ilkel, çağdışı politikasını
sürdürdü.
Ne var ki değişime, demokrasi ve
barışa karşı bu inatçı tutum, Kürt
halkı gibi Türk halkına da büyük zararlar vermektedir.
Bu yüzden Kürtler gibi Türkler de barış ve demokrasi
yüzü görmüyor. Ülkenin geliri silaha ve savaşa, yani
boşa harcanıyor. Türk ekonomisi 2001 yılında
çok daha derin krizler yaşadı. İzlenen çağdışı
politikalarla varolan ekonomik ve siyasal krizi aşmak,
düze çıkmak ise mümkün değil.
Ya değişim, ya da daha derin bir
batak; Türkiye’nin önünde başka seçenek yok.
Türk devleti bugün de, Kürt halkının
en doğal haklarını tanıyıp ülkeye
barış ve demokrasi yolunu açacağına, hala
hile ve hurda ile, yeni tuzaklarla, özellikle de İmralı
Tutsağı ve onu izleyen müridan takımından
yararlanarak Kürt ulusal mücadelesini tümden bastırmaya,
Kürt halkını teslim almaya çalışıyor.
Ne yazık ki Kürtler içinde bu oyuna gelenler
de var..
Ama Türk devleti de onun uşakları
ve kuyrukları da iyi bilsinler ki sözkonusu yeni oyun
ve planlar da beyhude bir çabadır. Kürtler uyumuyor ve
kimse, bu büyük ve onurlu ulusun yüzyıllardır süren
mücadelesini söndüremez.
Geçen yıl, Partimizin de içinde bulunduğu
Kuzey Kürdistan Ulusal Platformu (PNK-Bakur), Avrupa’daki
Kürt insiyatifleri ve demokratik örgütler biraraya gelerek
iç ve dış kamuoyunu Kürt sorunu konusunda bilgilendirmeye
ve uyarmaya yönelik çalışmalar yaptılar. Ülkede
de yurtsever güçlerin legal, demokratik bir örgütte biraraya
gelmesi için çabalar ilerliyor.
Bu henüz bir başlangıçtır. Umut
ediyoruz ki önümüzdeki yıl Kürt muhalefeti daha örgütlü
ve etkin olacaktır.
Tüm sorunlara ve çekişmelere karşılık
dünyanın yönü iyiyedir.
Zamanımızda tarihsel gelişme
süreci çok daha hızlıdır; Kürt halkı için
de özgürlük ve barış günlerinin yaklaştığına
kuşku yok.
Bu umut ve inançla, tüm onurlu, iyi yürekli
Kürtlerin ve öteki halklardan dostlarımızın
yeni yıllarını kutlar, kendilerine başarı
ve mutluluk dilerim.
Kemal Burkay
Kürdistan Sosyalist Partisi (PSK)
Genel Sekreteri
31 Aralık 2001
|