Yurt içinde ve yurt dışında yaşıyan tüm Kürdistanlılar,

2002 yılı da ülkemiz ve halkımız bakımından büyük değişikliklere yol açmadan geçip gitti.

Güney Kürdistan’da KDP ve KYB arasındaki iyi ilişkilerin gelişmesi, ortak parlamentonun başkent Hewlêr’de yeniden toplanması, Kürt halkı bakımından en olumlu gelişme idi. Dileriz ki bu olumlu hava yeni yılda da devam etsin, hükümetin de birliği sağlansın ve bu yıl genel serbest seçimlerle parlamento ve hükümet yenilensin.

Kuzey Kürdistan’da Kürt halkının hak ve özgürlükleri bakımından geçtiğimiz 2002 yılında da bir değişiklik olmadı. Sözde AB’ye uyum planında yapılanlar, Kürtçe öğrenim ve yayın hakkıyla ilgili düzenlemeler, tümüyle bir aldatmacadan ibaret.

3 Kasım seçimleri sonucunda eski politikacıların çoğunun çöp sepetine atılması kuşkusuz olumlu bir olaydı. Ama sorun bununla bitmiyor. Türkiye’nin ciddi bir değişime ihtiyacı var. Yeni hükümetin bu ihtiyaca ne ölçüde cevap verip vermeyeceğini 2003 yılı gösterecek. Biz bu hükümetin değişim yönünde atacağı tüm olumlu adımları destekleriz. Öte yandan bu konuda fazla iyimser de değiliz.

2003 yılına girerken Irak sorunu nedeniyle bölgemizde savaş bulutları yoğunlaşıyor ve Kürdistan tam da bu gerilim ve çatışmanın ortasında yer alıyor. Irak’a yönelik bir savaş yalnızca Irak bakımından önemli değişikliklere yol açmakla kalmayacak, bölgeyi bir bütün olarak sarsıp etkileyecektir. Bu nedenle bölgedeki tutucu, gerici güçler, -Türkiye de dahil- baskı rejimleri büyük bir telaş içindeler.

Kuşkusuz savaş her zaman insanlar bakımından büyük acılara yol açar ve istenir bir olay değildir. Buna karşılık, bölgedeki statükonun yıkılması, bölge halkları için değişim yönünde bir fırsatın ortaya çıkmasına da yol açabilir. Biz statükonun yıkılmasına, bölge halklarının bugünkü gerici, baskıcı diktatörlüklerden kurtulmasına, özgürlük ve demokrasi yönünde adım atmalarına yol açacak her değişimi destekleriz.

Öte yandan Türkiye ve öteki tutucu, baskıcı rejimler de statükoyu korumak, herhangi bir savaş durumunda özgürlük ve demokrasi yönündeki değişimleri önlemek için büyük çaba içindeler.

Özellikle Türk rejimi, Güney Kürdistan’a yönelik bir işgal hazırlığının içindedir. Amacı çok yönlüdür. Hem Güney Kürtlerinin daha iyi bir statü elde etmelerini önlemek, mümkünse Güney’de var olan özgür ortama ve Kürt halkının mevcut kazanımlarına da son vermek, hem de Kerkük ve Musul petrollerini elde etmek, en azından pastaya ortak olmaktır. Bunun yanı sıra, bir yandan savaş karşıtı görünürken, diğer yandan savaşa yataklık karşılığı iyi bir vurgun yapmak için ABD ile pazarlığı kızıştırıyor.

Böylesine tarihi bir süreçte Kürt halkı da uyanık, kararlı ve aktif olmalı. Ulusal güçlerin birliğine ve ortak tutumuna gerek var.

Türkiye’nin ve Kürdistan’ı kendi aralarında bölüşmüş öteki sömürgeci devletlerin planlarını boşa çıkarmalıyız. Güney Kürdistan’a yönelik Türkiye’den veya ötekilerden gelecek bir saldırı ve işgale ortaklaşa karşı durmalıyız.

Kürt yurtsever güçleri, siyasi partileri, en başta da Güney’deki ulusal güçler Türkiye’nin bu işgalci arzu ve planlarına karşı net bir tutum içinde olmalı.

Başarı için en başta kendi birliğimize ve halkın gücüne güvenmeliyiz.

Yurtsever halkımız, tüm onurlu, şerefli Kürdistanlılar,

Yaşadığımız şu günler hayati önemdedir. Halkımızın hak ve çıkarlarını korumak, istemlerini yükseltmek için yurt içinde ve dışında el ele verelim, mücadele alanında olalım.

2003 yılı halkımıza ve öteki bölge halklarına özgürlük, barış ve demokrasi getirsin.

2003 yılı, adalet ve daha güzel bir dünya yönündeki özlem ve isteklerimize uygun geçsin.

Bu istekle tüm insanlarımızın yeni yılını kutlarım.

Kemal Burkay
Kürdistan Sosyalist Partisi
Genel Sekreter

31 Aralık 2002