PSK PSK Bulten KOMKAR Roja Nû Weşan / Yayın Link Arşiv
Dengê Kurdistan
PSK
PSK Bulten
KOMKAR
Roja Nû
Weşan/Yayın
Arşiv
Link
Webmaster
psk@kurdistan.nu
 

Açılım devam etmeli

Mesud Tek

İlk adıyla “Kürt açılımı” başladığında bir çokları gibi ben de, sürecin kolay işlemeyeceğini, başta devlet kaynaklıları olmak üzere birçok engelle karşılaşacağını tahmin ediyordum.

Süreç başladıktan sonraki gelişmelerin de gösterdiği gibi, sürecin önündeki en büyük engeller devlet markasını taşıyor, Başbakan “bu bir devlet projesidir” dese de..

Ve bu nedenle açılım süreci biraz da AKP Hükümeti ile devlet arasındaki bilek güreşiydi ve öyle olmaya da devam ediyor.

Ulusal, bölgesel ve uluslararası şartları iyi okuyan Hükümet, devletin var olan yapısıyla devam etmesinin mümkün olmadığını görüyor, “devletin bekası” için bazı değişiklikler yapmak istiyor.

“Devlet” ise düşünülen değişikliğe karşı, bölünüp parçalanacağı inancında.

“Bölünüp, parçalanma, dağılıp un ufak olma söyleminin”, CHP ve MHP’nin ağzından düşmemesi bu nedenle.

Onların, devletin, kurulduğu andan itibaren her türlü değişime karşı direnirken dile getirdiği söyleme sarılmaları gayet normal.

Çünkü onlardan birisi Sunni Müslüman-Türk devletinin kurucusu, ötekisi ise kendisini “son Türk devletinin idamesi”ne adayan bir parti.

CHP, açılımda ısrar edilmesi halinde onlarca “İzmir Olayı”nın yaşanacağını, ülkesinin birliğine sahip çıkanların dünyayı “açılımcılara” dar edeceğini söylüyor.

Geçmişte “son Türk devletinin komünistlerin eline geçmemesi” için binlerce devrimci ve demokratın kanını akıtmaktan geri kalmayan MHP, bugün devleti korumak için dağa çıkmaktan dem vuruyor, halkı ayağa kalkmaya çağırıyor.

Ve akabinde Ankara ve ilçesi Keçiören’de DTP binaları kundaklanıyor..

Sadece bu mu?

Türkiye’de Umut yeşermeye, “iyi şeyler” olmaya başladığında yaşananlar yeniden yaşanıyor.

Genelkurmay’da , askeri vesayet rejiminin devamını sağlamak ve darbeye zemin oluşturmak  amacıyla hazırlanan ve gayri Müslimleri hedef alan “Kafes” planının ortaya çıktığı, Ergenekon Davası’nın kuvvet komutanlarının sanık olarak ifadeye çağrıldıkları bir aşamaya ulaştığı anda, sayın Ahmet Türk’ün dediği gibi, bir yerlerde bazıları bir kez daha düğmeye bastılar.

Ve tarih bir kez daha tekerrür etmeye başladı.

Öcalan, AB’nin de talepleri doğrultusunda yeni hücresine taşınıyor ve taşındığı yeni yerinden verdiği ilk mesajında yeni yerinde havasız kaldığını, yarı ölü yarı sağ halde olduğunu belirtiyor ve taraflarını tepki vermeye çağırıyor; kendisi ve PKK’yi tasfiyeyi amaçladığını iddia ettiği açılımın sona erdiğini ilan ediyor..

TBMM İnsan Hakları Komisyonu, DTP’nin Öcalan’ın tutulduğu odayı yerinde incelemek amacıyla heyet gönderilmesi önerisini reddediyor.

Her zaman asık suratlı olan DTP Eşbaşkanı Ayna da, güleç bir yüzle gazetecilere, “ne açılımı, açılım İmralı’ya yönelik tavır ile sona erdi, açılım maçılım kalmadı arkadaşlar”, “sorun odanın büyüklüğü, küçüklüğü değil. Bakın biz ‘muhataplık’ diyoruz.” diyor.

Ve “Öcalansız dünyayı size dar ederiz” diyerek sokaklara çıkıp, yakıp yıkanların sırtını sıvazlıyor.

Daha önce de MHP ve CHP de değişik vesilelerle örneğin Genelkurmay Başkanı Başbuğ’un Nusaybin’de söylediklerine bakarak “açılım sona erdi” demişlerdi..

Sayın Ayna da Öcalan muhatap alınmadığı için açılımın sona erdiğini müjdeliyor!.

Tokat’ta ise pusuya düşürülen 7 asker öldürülüyor.

Aynı gün aşağı yukarı iki yıldır bekletilen DTP hakkında açılan kapatma davasının görüşülmesine başlanıyor.

Ve Türk-Kürt gerginliği giderek artıyor, artırılıyor..

Bu ve benzeri gelişmeler olurken, açılımı başlatan AKP hükümeti, yapacak başka bir şey yokmuş gibi, taş atan çocukların terör olaylarına bakan mahkemelerde yargılanmasını sağlayan kanunun değiştirilmesini belirsiz bir tarihe erteliyor!..

Ve süreç bu yaşananların gölgesinde işliyor.

İşlemeli.

Çünkü devlet Kürt sorununu şiddet yolu ile çözmek için her yola başvurdu, ama başarılı olmadığı görüldü.

Aynı belirleme PKK için de geçerlidir.

PKK yöneticileri yaptıkları açıklamada bu gerçeği defalarca dile getirdiler.

Bu nedenle sayın Ayna, üstü kapalı tehdit içeren “tabanımız bize dağa çıkın diyor” söylemi ve benzerlerini bir kenara bırakırsa çok hayırlı bir iş yapmış olacak.

Sayın Ayna da bilir ki sorumlu politikacılar tabana kulak verir ama her istediğini yapmazlar, tabii eğer bağımlı ve muti değillerse!..

Kürt sorunun şiddet yoluyla çözülemediği görüldü.

Mevlana’nın dediği gibi “artık  yeni şeyler söylemek” gerek.

Yani bugüne kadar denenmeyeni denemek, sorunu barışçıl çözümünü sağlamak, buna uygun söylem tutturmak, eylemler yapmak, adımlar atmak...

Bunun için yapılması gerekenlerin başında son gelişmelerin de gösterdiği gibi Ergenekon’un işine yarayan, derindeki ve serindeki devletin ekmeğine yağ süren eylem ve söylemlerden vazgeçmek, Diyarbekir’de öldürülen gencin katili ile Tokat eyleminin arkasındaki güçleri açığa çıkarmaktır.

Ki, bu görev en başta olayı “ikinci 33 asker olayı” olarak niteleyen AKP hükümetinindir.

AKP hükümeti zorda kaldığında, Diyarbekirlilerin dediği gibi “cızıxlıx” yapmayı bir kenara bırakmalı, kendi başlattığı sürece kararlılıkla sahip çıkmalıdır.

Sürecin başarısı, ilk elden, gelecekte gerginlik kaynağı olmaya aday olan bazı DTP’li milletvekillerinin polis zoruyla mahkemeye götürülmesini engelleyecek yasal düzenlemelerin yapılmasını zorunlu kılıyor.

PKK ve çevresinin, bir halkın özgürlüğünün, ne kadar önemli olursa olsun bir tek kişiden daha önemli olduğu bilinci ile hareket etmesinin süreci olumlu yönde etkileyeceğine kuşku yok.

PKK, şartları iyi okumalı, Öcalan’ın muhatap alınmasının var olan şartlarda mümkün olmayacağını, açılım sürecinin ilerlemesinin, Öcalan’ın durumunun daha da düzelmesine neden olacağını  görmeli.

PKK dışında kalanlar ise, ki -buna biz de dahiliz- süreci devlet-PKK düetinden çıkartmak için, amiyane tabirle üzerlerindeki ölü toprağını atmalı, kendi görüş ve önerileri ile daha görünür hale gelmelidirler.

 Biz Kürtler sık sık “bu lo lo, daha bunun lê lêsi var” deriz.

Yaşananlar, sürecin ilk ve çok önemli sıkıntıları; önümüzdeki dönemde benzeri ve daha ağırı sıkıntılarla yüz yüze kalabilir.

Ama ben sürecin belirli bir müddet kesintiye uğrasa da devam edeceğini düşünüyorum.
Çünkü süreci zorunlu kılan ulusal, bölgesel ve uluslar arası etkenlerde bir değişiklik yok, olduğu gibi duruyorlar.

Süreç devam etmelidir.

Aksi durumu hiçbir vicdan ve izan sahibi kişi düşünmek bile istemiyor.

Bu nedenle aklı selim davranmanın ve barışta ısrarcı olmanınve kararlı bir duruş sergilemenin tam zamanı..

Yazarın önceki yazılarından:

Demek ki Neymiş!..
Her İkisi De Doğru Söylüyor
Açık Mektup
Sayın Erdoğan Devamını da Getirin
Zorlu Ama Önemli Bir Başlangıç
Kurd û Proseyê Aşitî Li Tirkiyê
6. Kürdistan Hükümeti
“Ortadoğu’da Allah’ın Dediği Olur”
Ez jî Çûme Hecê
Kendi Liderlerimizden Öğrenmek..
Bir kez daha “Keşke” Dememek İçin
“Türk Sorunu” mu?
1 Eylül ve Süreç
“Ölüm ile Korkutup Sıtmaya Razı Etmek”
Xala Hertimî Ya Rojeva me Ya Siyasî
İyimserlik ve Olmazsa Olmazlar...
Seçim Sonrası Sınavı
Güney Seçimleri Ve Tavrımız
Halwesta me
Demokrasi, Dipçik ve Cop
Yetersiz ama önemli..
“Peygamber Ocağı” Böyle İse Eğer..
Olmazsa olmazlar!..
Erdoğan Samimi İse Eğer..
Eğitim, ama nasıl?
Gözden Kaçırılmaması Gerekenler..
Türk Devleti PKK İle De Görüşmelidir!..
Türkiye Bir Kez Daha Yol Ayrımında..
Musul’da Neler Oluyor?
Türkiyelileşme" Mi, Kürdistanileşme Mi?
Obama’nın Ziyareti ve Derinlerin Çiçeği’ne Dair..
Şehidler Günü
Soğukkanlı Olmanın Zamanı
29 Mart Sonrasına Dair
“Ya Hezar ya Hiç”
Mart Ayı ve Dersleri
Can Kurban Bu Provokasyona
Kim Korkar Diyalogdan?
Onur..
“Bu da böyle biline”
Yêzidiler, Güven ve Vefa
“Kürdistanlı Partiler Konferansı”
Bilim İnsanı Siyaset İlişkisi Ya Da Atı Arabanın Önüne Bağlamak
Eğri Oturup Doğru konuşursak..
Darısı Diyarbekir’in Başına!..
Tilkinin Şahidi; Türk toplumu Ne zaman Isyan Edecek?
“Vatan” ve teferruat!..
Tekrarın getireceği sıkıcılığı da göze alarak..
Velev ki dedirtmesin!..
İtiraf..
Terk Etmesi Gerekenler..
Arap Şovenizmi ve Tersyüz Edilen Gerçekler
Başbakan’ın Yeri ve Sakızı
Fırsat..
İkinci Tezkereye Dair..
Kirli Çamaşırlar Ortaya Dökülürken..
Beklenen Oldu..
Ben Işık Koşaner’i Sevdim
Bu Sonbahar Güney’de Sıcak Geçecek
Yalandan Kimin Evi Yanmış ki!.
Kürdi Çatı
Uzlaşmak…
Güngören, Kerkük ve Ergenekon’a Dair
Birlikte Yaşama Üstüne
Taraf Olmak Yetmez Müdahil Olmak Gerek
Taraf Olmak
Takke Düştü Kel Göründü..
Malumun İlami Ya da Yeni Bir Şey Yok
Ordu Yargı El Ele”
Anayasa Mahkemesi Kararı Neyi Gösteriyor?
1000 İmza ve “Yabancı”lar
1000 İmzanın Önemi
Samimiyetölçer!..
Gerçekçi Olmak Gerekirse..
İyi Şeyler
Kürt Çatısı
Kargalar Bile Gülmüştür
Kemalizmi Kurtarmak Kürtlerin İşi Değil
Ağız Bir Kere Yanmaya Görsün
“Bir Musibet Bin Nasihattan Evladır”
Şehitler Günü
Kendisine Dokunulunca
Aklına Hukuk Ve Demokrasi Gelenler
Hasan Cemal, Çocuk ve Berekete Dair
Haydi Şaşırt Bizi Erdoğan!..
Kara Harekatı ve Acı Gerçeklerimiz
Türk Medyası, Çifte Standart ve Çocuk
“Türk Devleti İnsanlık Suçu İşliyor”
Zorlukların Üstesinden Gelmek İçin..
Allah Söyletiyor!.
Sevinmek İçin Erken
“Gelin Canlar Bir Olalım”
Havuç-Sopa ve AKP’ye Dair
“Hak İçin Haklıdan Yana Olmak”
Sorti, Bombalama ve Bilime Katkıya Dair..
"Müslüman Mahallesinde Salyangoz Satmak"
"Ya Hezar Ya Sıfır"
Erdoğan ve Nobel
Baykal’ın Başına Düşen Taş
Samimiyet Sınavı-2
Türkiye Paşalar Cumhuriyeti
PKK Ateşkes İlan Etmelidir (*)
Tezkere ve Kararlılık
Çıkmaz Sokak
Olması Gereken..
Kemalizm İçin Kaygılanmak Kimin İşi?
Perşembenin Gelişi
Gerginlik Kapıda
Sözcüklerin Önemi!..
Şeyh Elo’nun Söyledikleri..
Bölücü Masalları
Kıyamet Koparken...
Anayasa ve Kürtler
Qandil’e Uzanmanın Ne Gereği Var?..
Çuvaldızı Kendimize Batırmalıyız
Seçimler ve Sonrası..
Rektörün Tuttuğu Ayna
Öcalan İçin Fırsat
Sular Giderek Isınırken..
Lafla Peynir Gemisi Yüzdürmek..
“İyi Çocuklar”a İş Çıktı
Polis Devleti
Papatya Falı
İran-ABD İlişkileri Açısından Ortadoğu
Zorlu Süreç
Hazır Başlamışken..
“Ne Şeriat Ne Darbe”
Malatya Katliamı ve Uğur Kaymaz
Bir Kez Daha Birlik Üstüne
Bremen Mızıkacıları
Şehidler Günü
Bağımsız Kürdistan
Newrozu Özüne Uygun Kutlamak İçin..
Malumun İlani
Evren Vakası ve Eli Taşın Altına Koymak
Kürtlere Ateş Etmek Serbest..
Davul ve Tokmak
Atı Arabanın Önüne Koymak
Milliyetçilik Yarışı
Ben Erdoğan Hayranıyım!..
Katil Kim?
Zor Günler
Samimiyet Sınavı
Yeni Yıl
Ankara Kriterleri-2
Geç Olmadan
Gelenek
“Ne Olacak Bu Irak’ın Hali”?
Bir Kez Daha Kerkük Üzerine
Sembol mü?
Demokrasi
Hayalleri Yasaklamak
Erken Ölüm
Törkiş İşi Demokrasi ve Sivil Çözüm!..
Her ikisi de aynı Orhan Pamuk
“Paşalar Cumhuriyeti”
Cadı Kazanı
Sıcak Günler
Başbakan’ın TİT Aşkı
“Bayrak Krizi”, Gerçekler ve Görevlerimiz
“Qandil Gönüllüleri”
Enfal
Yapışık Üçüzler
Kirlenme, Çürüme ve Çifte Standart
Hizaya Getirmek
Başbakan Doğru Söylemiyor
Şahinler ve Riyakarlar
Madımak
Zeytin Dalı
Yanlışta İsrar
“İyi Çocuk”lar Cenneti..
Filmi Başa Sarmak
Erdoğan’ın Sınavı
Süreç ve Önümüze Koyduğu Görevler
Tek Yanlı Aşk
Sadak’ın Sadakati
İpe Un Sermek
Güneyli Kürtlerin Büyük Sınavı
Kansere Razı Etmek İçin Ölümle Tehdit Etmek
Acaba Öyle mi?
Halepçe Olayları Neyi Gösteriyor, Neyi Gerektiriyor?
“Çeteler Cenneti”
Arapsaçı
Söyleyemediklerim ve Yapmadıklarımız..
Buzdağının Ucu (Mu?)
Aynaya Bakmak
Saygı Mı? Özgürlük Mü?
Militarizm Ve Çürüme
Yavaş Ama Emin Adımlarla İlerlemek...
İspanyol General Ve Ağca
Gel De Niyazi Usta’yı Anma

MGK’nin Yeni Yıl Hediyesi..
Hazırlıklı Olmak
Gündemimizin Değişmeyeni..
Fırıldak
15 Aralık Seçimleri ve Olası Sonuçları
Biz İşimize Bakalım-2
Demokrasi ve Ortadoğu
İyi Asker
Ayna Tutmak
Alışmakta Fayda Var
Üçüncü Ses
“Uzun, İnce Bir Yol”
3 Ekim, 15 Ekim ve Protokol
3 Ekim Sonrası..
Çürüme
Ne yazmalı?
DİSK
Zorlu Süreç ve Görevler
Yoğurdu Üfleyerek Yemek!..
Kim(ler)in kafası Karışık?
Başbakan Samimi Olmak İstiyorsa…
"Emrin Olur"
Sorun Kürt aydınları mı?
Ülkenin Gerçek Efendileri
Maksat “Terörün Kökünü kazımak”sa...
Londra Ve Kerkük
“Hukuk Herkese Lazım

Aydınların Çağrısı ve Geçmişi Hatırlamak
Cellad Çağrısı
Eşik Aşındırmak
Rüzgarı Arkaya Almak İçin
Gaf
Yapılacak Başka İşler De Var
Bayrak Ve Ekmek
Endişe
Ar Damarı
Kürdistan Parlamentosu
“Sözde”
Darısı Başımıza!...
Bayrak ve Asimilasyon
Adar û Newroz
AB Ve “Bölücü Tilkiler, Koyunlar”

 

 
PSK Bulten © 2009