Biz Kendi İşimize
Bakalım
Mesud Tek
PWD-PSK’nın son ortak açıklaması sitemizde
yer alıyor.
Bu önceki üzerine kopartılan fırtınanın,
son açıklama üzerine de estirileceğini tahmin etmek
zor değil. İnşallah yanılırım.
İlk açıklama konusunda yapılan kuru gürültü
yeni de değil. PSK-PKK Protokolu esnası ve sonrasında
da yaşananların bir tekrarı, kötü bir kopyası.
PKK-PSK Protokolu’un imzalanmasını takibeden yumuşama
sonucu başlayan cephe çalışmalarına katılıp,
bugün onu “TC-PKK planı” olarak değerlendiren Hasan
H. Yıldırım’a bildiği bir iki gerçeği
yeniden hatırlatmak gerekiyor.
Protokolu imzalayan Kemal Burkay Yoldaşımız,
Mam Celal Talabani’nin arabulucuğu üzerine, Abdullah
Öcalan’ın herkesin bildiği nedenlerden dolayı
Suriye’yi terkedemediği için Şam’a gitmiştir.
İkincisi, Kemal Burkay Yoldaşımız da
dahil, tüm PSK yöneticileri ulusal çıkarlara hizmet ettiği
müddetçe birilerinin ayaklarına gitmeyi küçük düşürücü
bir hareket olarak görmezler. Aksine, bunu ulusal bir görev
olarak adederler. Ben kendi adıma Hasan. H. Yıldırım’ın
ayağına da gitmeye hazırım, yeter ki gidişim
ulusal mücadeleye katkı sunsun!..
PSK-PKK Protokolunun imzalandığı dönemde Türk
solunun bilinen anlayışından doğan eleştiri
ve karalamaları bir yana. Protokole karşı olan
Kürt kesimlerinin hemen hepsinin cephe çalışmasına
katıldıkları hatırlatalım, bazılarının
desteksiz atışlarını engellemezse bile
gelişmeleri anlamaya çalışanlara yardımcı
olur.
Gelelim yakın döneme.
PWD’yi oluşturan kadrolara yönelik KONGRA-GEL kaynaklı
saldırılara karşı çıktığımızda
bizi eleştirenlerin başında, tahmin edilenin
aksine KONGRA-GEL dışındakiler geliyordu.
KONGRA-GEL Başkan Yardımcısı Remzi Kartal’ın
tutuklanmasına karşı çıktığımız
için “Gizli PKK’lilik yapmak”la suçlandık.
PSK-PWD’nin ilk ortak açıklamasına yönelik yapıcı
eleştiri, olumlu tepkilerin yanısıra, karalama,
iftira ve benzeri saldırılar ise biliniyor.
Özellikle de partimiz yurtsever güçler arasında gerginlikleri
giderici adımlar attıkça, gelişmeler karşışısında
ulusal demokratik bir güç olmasının gerektirdiği
görevlerini yerine getirmeye çalıştıkça, bir
kaşık suda fırtına kopartıldı.
İnternet sitelerini gezmekten, iletişim alanındaki
teknolojik gelişmelerden yararlanarak dedikodu yapmaktan
başka işi gücü olmayanlarla, yılda bir doğan
yıldızlar gibi ara sıra Kürt siyasal arenasında
görünenlerin karalamalarını ciddiye almıyoruz.
PSK üye, taraftarlar ve dostları da ciddiye almamalılar.
Üye, taraftar ve dostlarımızın partimize yönelik
haksız eleştiri ve karalamalara karşı
isyan etmelerini anlıyorum, ama işsiz-güçsüzlerle,
ulusal harekette bir görünüp bir yokolanlarla yersiz ve yararsız
tartışmalara girmelerini, onlara cevap yetiştirmeye
çalışmalarını doğru bulmuyorum.
Üyelerimiz, taraftar ve dostlarımız bu ve benzeri
durumlarda iftiracılara cevap vermek için harcadıkları
mesailerini başka alanlarda, örneğin kitap okumada,
eşiyle, dostuyla sohbet etmede harcarlarsa faydalı
bir iş yapmış olurlar.
Biz kendi işimize bakalım.
|