Ezberi Bozmamak...
Mesud Tek
Başbakan Erdoğan 3 Eylül günü akşamı,
bir televizyon kanalında kendisiyle yapılan şöyleşide
gene döktürdü.
Erdoğan, herşey gün gibi ortadayken bu kez de ezberini
bozmadı.
Kuzey Osetya’da bir okulu basarak bini aşkın öğrenciyi
ve velilerini rehin alıp, kurşun ve bomba yağmuruna
tutan teröristlerin İslamcı Çeçenler ve onlara yardımcı
olan Arap kökenli fanatikler olduklarını söylemeye
dili varmadı.
Erdoğan’a göre terörist teroristtir!; teröristin beynelmineli
olur, bölücüsü olur, ama dincisi olmaz, hele Müslümanı
hiç mi hiç olmaz, çünkü Semavi dinlerde (İslamiyet, Hırıstiyanlık,
musevilik) şiddet, şiddete başvurma yoktur!.
Erdoğan’a göre, masum insanları öldüren, öğrencileri
rehin alan teröristleri dinleri ve milliyetleriyle anmak,
anılan halkın ve dinin mensuplarını toptan
terörist ilan etmek anlamına gelir. Ki bu da onları
incitir...
Başbakan Erdoğan demagoji yapıyor, televizyonlarda
kendisini izleyenleri aptal yerine koyuyor.
Sokakların MHP ve Ülkü Ocakları üyesi faşistlerin
döktükleri kanlarla kızıla boyandığı
dönemde, “bana milliyetçiler cinayet işliyor dedirtemezsiniz”
diyen Demirel’in izinden gidiyor.
Koruduğu “tosuncuklar”ın da akıttığı
kanı durdurma bahanesiyle esen “Eylül Fırtınası”
Demirel’i de önüne katıp Zincirbozan’a attı!..
Erdoğan’ın akıbeti inşallah Demirel’inki
gibi olmaz...
“Semavi dinlerde terör yoktur” diyen Erdoğan çok iddıali
konuşuyor.
Eskilere gidip Haçlı Seferlerinden, Ortaçağ’da
Kilisenin halk üzerindeki egemenliğini sürdürmek amacıyla
başvurduğu şiddetten, İslamiyetin işgal
ve fetihler yoluyla dünyaya yayıldığı
dönemlerde, yüzbinlerce insanın katledilmesinden, şehirlerin
yakılıp yıkılmasından, kütüphanelerin
ateşe verilmesinden bahsetmenin gereği yok. Müslümanları,
Hırıstiyanları incitmemek amacıyla değil,
yazıyı uzatmamak için, yer darlığı
nedeniyle!..
Daha dün denilecek kadar yakın bir tarihte, Erdoğan’ın
da feyz aldığı İran İslam devriminden
sonra, dini lider Humeyni’nin Kürtlere karşı “cihad”
ilan etmesi üzerine saldırıya geçen ordu ve fanatik
sivillerin, Kürt köylerini yerle bir etmeleri, önüne gelenleri
ayrım yapmadan katletmeleri “terör” değil mi?
Din adına, islamiyet adına, islam devrimini, İslam
Cumhuriyeti’ni korumak için, en yüksek dini mercinin emriyle
estirilen terör, İslami devlet terörüdür. Ayetullah Halhali’nin,
Kürt gençlerin yargılanmadan kurşuna dizilmelerine
karşı çıkanlara, “eğer suçlularsa cezalarını
bulmuş olacaklar, suçsuzlarsa İslam devleti eliyle
öldürüldükleri için cennete gideceklerdir” deyip, terörü cennete
gitmenin bir aracı göstermesi, dini teröre kılıf
bulmak değilse nedir?
Peki ya Taliban’ın, İran’dan sonra “İslam
Devriminin İkinci Kalesi” haline gelen Afganistan’da
yaptıklarını nasıl tanımlamak lazım?
Hepimiz, televizyonlardan, İslami örgütler tarafından
kaçırılan kişilerin, tekbir sesleri eşliğinde,
İslami usullere uygun olarak boğazlarının
kesildiğini izlemedik mi?
Bu ve başka ülkelerdeki benzer uygulamaları adıyla
nitelemek, İslamiyete, teröre karşı olan müslümanlara
kara çalmak değil, “eşyayı adıyla çağırmak”tır.
İslamiyete zarar veren bunun tersi tutumdur. “Müslümanları
incitmemek” adına gerçeklerin üstünü örtmek, tozu halının
altına süpürmektir. Halının altına süpürülen
tozun yaptığı kurt ise herşeyden önce
halıyı kemirir!
Varolan otonomiyle yetinmeyip kendi devletini kurmak da dahil
daha fazla haklar istemesi Çeçenlerin en doğal hakkıdır,
bu uğurda yürüttükleri mücadele haklı bir mücadeledir.
Ayrıca Çeçenler kuracakları devletin islami olmasını
isiyorlarsa buna saygı göstermek gerekir.
Çeçenlerin bu amaçlarını gerçekleştirmek amacıyla
sivil insanların hayatına malolan eylemlerini kınamaktan,
bu eylemleri gerçekleştirenleri “İslamcı Çeçenler”
diye nitelemekten kaçınmak ise, bu halka duyulan saygıdan
değil, ideolojik tercihlerden dolayıdır.
Erdoğan söyleşinin bir bölümünde bunun böyle olduğunu
da itiraf ediyor. Terörü yaratan nedenlerle ilgili görüşlerini
açıklarken, ideolojik akımların, yoksullar
arasında devşirdiği kişileri eğitip
bunlar eliyle teröre başvurduklarını söylüyor.
Erdoğan’ın, siyasal islamın da yoksullar arasında
kadro devşirdiğini, eğitip eyleme geçirdiğini
görmezden gelmesi siyasi ve ideolojik tercihleri nedeniyledir.
Ezberini bozmak istememesindendir.
Oysa bu ülke ezberini bozmayan yöneticilerden çok çekmiştir.
Halen de çekmektedir...
|