PSK PSK Bulten KOMKAR Roja Nû Weşan / Yayın Link Arşiv
Dengê Kurdistan
PSK
PSK Bulten
KOMKAR
Roja Nû
Weşan/Yayın
Arşiv
Link
Pirs û Bersiv
Soru - Cevap
Webmaster
psk@kurdistan.nu
 
 
Ezberi Bozmamak...

Mesud Tek

Başbakan Erdoğan 3 Eylül günü akşamı, bir televizyon kanalında kendisiyle yapılan şöyleşide gene döktürdü.

Erdoğan, herşey gün gibi ortadayken bu kez de ezberini bozmadı. 

Kuzey Osetya’da bir okulu basarak bini aşkın öğrenciyi ve velilerini rehin alıp, kurşun ve bomba yağmuruna tutan teröristlerin İslamcı Çeçenler ve onlara yardımcı olan Arap kökenli fanatikler olduklarını söylemeye dili varmadı.

Erdoğan’a göre terörist teroristtir!; teröristin beynelmineli olur, bölücüsü olur, ama dincisi olmaz, hele Müslümanı hiç mi hiç olmaz, çünkü Semavi dinlerde (İslamiyet, Hırıstiyanlık, musevilik) şiddet, şiddete başvurma yoktur!.

Erdoğan’a göre, masum insanları öldüren, öğrencileri rehin alan teröristleri dinleri ve milliyetleriyle anmak, anılan halkın ve dinin mensuplarını toptan terörist ilan etmek anlamına gelir. Ki bu da onları incitir...

Başbakan Erdoğan demagoji yapıyor, televizyonlarda kendisini izleyenleri aptal yerine koyuyor.  

Sokakların MHP ve Ülkü Ocakları üyesi faşistlerin döktükleri kanlarla kızıla boyandığı dönemde, “bana milliyetçiler cinayet işliyor dedirtemezsiniz” diyen Demirel’in izinden gidiyor.

Koruduğu “tosuncuklar”ın da akıttığı kanı durdurma bahanesiyle esen “Eylül Fırtınası” Demirel’i de önüne katıp Zincirbozan’a attı!..

Erdoğan’ın akıbeti inşallah Demirel’inki gibi olmaz...

“Semavi dinlerde terör yoktur” diyen Erdoğan çok iddıali konuşuyor.

Eskilere gidip Haçlı Seferlerinden, Ortaçağ’da Kilisenin halk üzerindeki egemenliğini sürdürmek amacıyla başvurduğu şiddetten, İslamiyetin işgal ve fetihler yoluyla dünyaya yayıldığı dönemlerde, yüzbinlerce insanın katledilmesinden, şehirlerin yakılıp yıkılmasından, kütüphanelerin ateşe verilmesinden bahsetmenin gereği yok. Müslümanları, Hırıstiyanları incitmemek amacıyla değil, yazıyı uzatmamak için, yer darlığı nedeniyle!..

Daha dün denilecek kadar yakın bir tarihte, Erdoğan’ın da feyz aldığı İran İslam devriminden sonra, dini lider Humeyni’nin Kürtlere karşı  “cihad” ilan etmesi üzerine saldırıya geçen ordu ve fanatik sivillerin, Kürt köylerini yerle bir etmeleri, önüne gelenleri ayrım yapmadan katletmeleri “terör” değil mi?

Din adına, islamiyet adına, islam devrimini, İslam Cumhuriyeti’ni korumak için, en yüksek dini mercinin emriyle estirilen terör, İslami devlet terörüdür. Ayetullah Halhali’nin, Kürt gençlerin yargılanmadan kurşuna dizilmelerine karşı çıkanlara, “eğer suçlularsa cezalarını bulmuş olacaklar, suçsuzlarsa İslam devleti eliyle öldürüldükleri için cennete gideceklerdir” deyip, terörü cennete gitmenin bir aracı göstermesi, dini teröre kılıf bulmak değilse nedir?

Peki ya Taliban’ın, İran’dan sonra “İslam Devriminin İkinci Kalesi” haline gelen Afganistan’da yaptıklarını nasıl tanımlamak lazım?

 Hepimiz, televizyonlardan, İslami örgütler tarafından kaçırılan kişilerin, tekbir sesleri eşliğinde, İslami usullere uygun olarak boğazlarının kesildiğini izlemedik mi?

Bu ve başka ülkelerdeki benzer uygulamaları adıyla nitelemek, İslamiyete, teröre karşı olan müslümanlara kara çalmak değil, “eşyayı adıyla çağırmak”tır. İslamiyete zarar veren bunun tersi tutumdur. “Müslümanları incitmemek” adına gerçeklerin üstünü örtmek, tozu halının altına süpürmektir. Halının altına süpürülen tozun yaptığı kurt ise herşeyden önce halıyı kemirir! 

Varolan otonomiyle yetinmeyip kendi devletini kurmak da dahil daha fazla haklar istemesi Çeçenlerin en doğal hakkıdır, bu uğurda yürüttükleri mücadele haklı bir mücadeledir. Ayrıca Çeçenler kuracakları devletin islami olmasını isiyorlarsa buna saygı göstermek gerekir.

Çeçenlerin bu amaçlarını gerçekleştirmek amacıyla sivil insanların hayatına malolan eylemlerini kınamaktan, bu eylemleri gerçekleştirenleri “İslamcı Çeçenler” diye nitelemekten kaçınmak ise, bu halka duyulan saygıdan değil, ideolojik tercihlerden dolayıdır.

Erdoğan söyleşinin bir bölümünde bunun böyle olduğunu da itiraf ediyor.  Terörü yaratan nedenlerle ilgili görüşlerini açıklarken, ideolojik akımların, yoksullar arasında devşirdiği kişileri eğitip bunlar eliyle teröre başvurduklarını söylüyor.

Erdoğan’ın, siyasal islamın da yoksullar arasında kadro devşirdiğini, eğitip eyleme geçirdiğini görmezden gelmesi siyasi ve ideolojik tercihleri nedeniyledir. Ezberini bozmak istememesindendir.

Oysa bu ülke ezberini bozmayan yöneticilerden çok çekmiştir.

Halen de çekmektedir...   

 
 
PSK Bulten © 2004