Seçim Sonuçları Ve Görevlerimiz
Mesud Tek
Irak Yüksek Seçim Kurulu 17 şubat Perşembe günü,
30 Ocak tarihinde yapılan seçimlerin kesin sonuçlarını
açıkladı. Buna göre Irak Meclisi için yapılan
seçime Kürdistan Ulusal Demokratik İttifak Listesi
adı altında giren Kürtler, meclisde ikinci büyük
gurubu oluşturuyorlar.
Seçim sonuçlarının açıklanması, sadece
Irak Cumhurbaşkanı’nın belirlemesi, kurulacak
kabine ve hazırlanacak yeni anayasa ve benzeri konularda
Kürt elinin güçlendiğini ortaya koymakla kalmadı.
Bundan daha önemlisi Kürdistan Federasyonu’nu, silinmemek
üzere BM kayıtlarına geçirdi.
Sadece Hewler, Süleymaniye, Dıhok ve buralara bağlı
kazaları kapsayan Kürdistan Parlamentosu için yapılan
seçimlerin BM kayıtlarına geçirilmesi tarihi öneme
sahip bir gelişmedir. Başta Kerkük olmak üzere yeni
kurtarılmış illerin şimdilik Federasyonun
dışında kalması, kazanılan zaferin
önemini küçültmez.
Kürdistan Ulusal Demokratik İttifak Listesi’ni oluşturan
güçler başta olmak üzere, Güney Kürdistanlı örgütlerin
önünde, zorlu geçmesi beklenen görüşmelerle, amansız
mücadelelerin olduğunu bilmek için müneccim olmak gerekmiyor.
Kürdistan Ulusal Demokratik İttifak Listesi’ni
oluşturan güçler, federal sistemin Irak Anayasası’nda
yer alması, Kürt halkının kazanımları
koruma, her iki hükümeti birleştirme, BAAS diktatörlügünün
yıkılmasıyla kurtulan ve demografik yapısı
değiştirilen Kerkük, Haneqin, Zemar, Sıncar,
Mahmur gibi şehir ve kasabaların Kürdistan Bölgesine
yeniden bağlanması, tarihi, coğrafi ve siyasi
gerçeklere dayanarak Kürdistan bölgesinin sınırlarını
tesbit etme gibi, tarihi öneme sahip görevleri önüne koydular.
Kamuoyuna hukukun egemenliğini sağlamak, iktidarın
barışçıl yollardan değiştirilmesine
olanak verecek mekanizmaları oluşturmak, bağımsız
yargı, Kıldanilerin, Auriler’in, Türkmenlerle Kürdistan
yerlisi Araplar’ın tüm ulusal, siyasal, idari ve kültürel
haklarını tanımak ve yasal güvence altına
almak, Enfallerin, jenosid uygulamalarının, kimyasal
bombardımanlarının sonuçlarını gidermek,
insan haklarına saygılı, demokrasinin, kişi
hak ve özgürlüklerin sınırını genişleten
bir yapı oluşturmak, peşmerge güçlerini modern
askeri güçler olarak birleştirmek vb. sözünü verdiler.
Ulusal, uluslararası ve bölgesel şartlar, Güney
Kürdistanlı siyasi güçlerin verdikleri sözü tutmalarına,
kutsal görevlerini yerine getirmelerinde yardımcı
olduğu bir gerçek.
Bu alanlarda Güney Kürdistanlı güçlere yardımcı
olan bir başka faktör ise, temel ulusal taleplerde iş
ve güçbirliği yapmaları, “kırmızı
çizgilerini” birlikte tesbit etmeleridir.
Güneyli kardeşlerimizin kazandıkları zafer
ve sonucunda adımızın BM kayıtlarına
işlenmesi, tüm Kürtler gibi, bizleri sevince boğmuş,
özgürlüğe olan inancımızı güçlendirmiş,
mücadele azmimizi kamçılamıştır.
Ama başarı için bunların yeterli olduğunu
söylemek mümkün değil. Kuzey Kürdistan’daki ulusal demokratik
mücadelenin başarısı, bunların yanısıra
başka şeyleri de gerekli kılmaktadır.
Gerekli olanların başında Güney’deki kardeşlerimiz
gibi “kırmızı çizgilerimizi” birlikte tesbit
etme, temel konularda iş ve güçbirliği yapmak geliyor.
Bir başka gereksinim ise yurtdışında
“Tüm Kürdistanlı örgüt, kurum, kuruluş ve sahsiyetleri
bir araya getirmek, Kürtlerin yurtdışında temsilini
sağlamak ve AB sürecinde Kürtlerin talepleri doğrultusunda
çalışma yapacak bir kurum oluşturmak amacıyla
başlatılan çalışmaların bir kanalda
toplanması ve ortak bir kurum haline dönüşmesi”
, “Kuzey Kürdistan’daki halkımızın iradesini
ortaya koyması, başta siyasi parti olmak üzere,
ulusal kurum ve kuruluşların oluşturulması,
var olanların güçlendirilmesi” dir.
Güney’in bize kazandırdığı sinerjinin
ürün vermesi, ete kemiğe bürünmesi herşeyden önce
bu iki görevi yerine getirmekle mümkündür. Aksi durumda Güney’den
aldığımız moral gücü bir müddet sonra
etkisini yitirir.
KONGRA-GEL’in de seçim sonuçlarını tahlil etme,
sonuçlar çıkarıp gerekli adımları atma
gibi bir görevi var. Kanımca seçim sonuçları, başka
parçalarda kendine bağlı örgütler oluşturma
politikasının bir kez daha iflas ettiğini göstermiştir.
PÇDK’nin aldığı oyların sayısı
bunu göstermektedir.
Bunun yanısıra, KONGRA-GEL’in gerek seçim sürecinde,
gerekse seçimler sonrası izlediği politikayı,
sağduyulu tavrı devam ettirmesi, Güney Kürdistan’daki
kazanımları riske atacak davranışlardan
kaçınması, Kürdistan ulusal hareketinin olduğu
kadar, kendi çıkarınadır da.
Dönemin bize yüklediği görevleri yüzakıyla yerine
getiremezsek, tarih karşısında suçlu duruma
düşeriz.
Bir Kürt olarak hiçbir Kürdün yüzü kara çıkmasını
istemem.
|