Türkiye Bir Kez Daha Yol Ayrımında..
Mesud Tek
Bu köşede, birkaç hafta önce yayınlanan “Obama’nın Ziyareti ve Derinlerin Çiçeği’ne Dair..” başlıklı yazımda, Obama’nın ziyareti dönemindeki nispeten yumuşak ortamın ve söylediklerinin abartılmasına dikkat çekmiş; Kürtlerin yoğurdu üfleyerek yemek zorunda olduklarını hatırlatmıştım.
Bir başka ifade ile, “dereyi görmeden paçalarımızı sıvamayalım”, “devletin ve AKP’nin yerel seçimleri ve DTP’nin başarısını nasıl yorumlayacaklarını bekleyelim”, demiştim.
Gerçi, Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek’in söyledikleri ve Genelkurmay adına yapılan açıklamalar söz konusu değerlendirmenin nasıl olacağının ipuçlarını veriyordu.
DTP’ye yönelik son operasyonlar ve sonrası yaşanan gerginlik ve çatışmalar ise, söz konusu ipuçlarının, ipucu olmaktan çıkıp birer gösterge haline geldiğini ortaya koyuyor.
Geldiği yol ayrımında hangi yola gireceğine bir türlü karar veremeyen ve bu nedenle de kısır bir döngünün içinde dolanıp duran Türkiye, aynı zamanda ilginç bir ülke.
Ergenekon Davası’nda her gün yeni, yeni gelişmeler oluyor.
“Fırat’ın öte yakasında” asit kuyuları ve toplu mezarlar açılıyor, “faili devlet” cinayetlerinin sorumlularından bir kısmı açığa çıkartılıp, tutuklanıyorlar..
Bunun yanı sıra, Ergenekon’un en mağdurlarının desteğini almak dururken, yerel seçimlerden başarıyla çıkmış legal bir Kürt partisine yönelik tutuklama fırtınası estiriliyor.
Partilerine yönelik uygulamalara karşı çıkanların, protesto edenlerin üzerine panzerler sürülüyor.
Dünya alemin gözü önünde 14 yaşındaki bir çocuğun kafası, kundak darbeleri ile param parça ediliyor.
Bu yapılanlar, sadece Ergenekon’un işime gelmekle kalmıyor.
Aynı zamanda Kürtler ile barışmak istemeyenlerin devlette ağırlığını koruduklarını da ortaya koyuyor.
Kürt sorununun çözümünde şiddetin dışlanması konusunda belirli bir umudun doğduğu, “sorunu çözümüne yönelik yapılan öneriler ve uluslar arası baskıların arttığı ve PKK’nin de sürece katkıda bulunmak amacıyla ateşkesi uzattığı bir dönemde”, DTP gibi legal bir kuruluşa yönelik saldırılar, başka türlü nasıl izah edilir ki?..
Son gelişmeler, Türkiye’nin yeni bir kaos ve kargaşa ortamına doğru sürüklenmek istendiğini gösteriyor.
Devlet davulunu boynunda taşıyan ve Kürt sorununda “devlet çekirdeği”nin çaldığı makama göre oynamayı adet haline getiren AKP hükümetinin tavrı, sessizliği ve atıl durumu da Türk şahinlerinin işini kolaylaştırıyor.
Kapatma davası ile yüz yüze kalmış bir iktidar partisi olan AKP, DTP’ye yönelik saldırılar konusunda, dut yiyen bülbül tavrını sürdürmeye davam ediyor.
Filistinli çocuklar için ağlayan, İsrail Devlet Başkanı’na posta koyan, “one minut Recep”, bir Kürt çocuğunun kafasının dipçikle paramparça edilmesi karşısında kılını dahi kıpırdatmıyor.
Polis şeflerinin istem ve arzuları doğrultusunda yasalar çıkartıyor, AB’ye üyelik sürecinde yaptığı reformlardan geri dönüyor, adımlarını Genelkurmay’ın adımları ile uyumlu hale getirmeye çalışıyor.
Oysa kaos ve kargaşa ortamı yaratanların hedeflerinden birisi de AKP hükümeti.
Kör topal yürüyen demokratikleşme sürecini engellemek, AB’ye üyelik sürecini tıkamak, Kürt yurtsever hareketinin sesini kesmek ve AKP hükümetini alaşağı etmek, amaçların arasında bulunuyor.
AKP’nin iktidara gelmesinden sonra yaşanan süreç, AKP istese de istemese de O’nu demokratlar, liberaller ve Kürt yurtsever hareketi ile aynı saflara itiyor.
Militaristlerin, generallerin ve içindeki tutucu kesimlerin gönlünü hoş etme, onların tepkisini çekmeme adına, bu sürecin dayattıklarına direnmek AKP’ye kaybettirir.
Sürecin gereklerinin yapılması halinde ise, sadece AKP değil, demokrasi kazanır.
Bu konuda yapılacaklar da belli, dünden bugüne değişmedi.
AKP, her şeyden önce, daha dün DTP’nin, Genel Başkanı Ahmet Türk kanalıyla uzattığı eli tutmalı, Kürt sorununun diyalog yoluyla, barışçıl çözümünü kolaylaştıracak siyasal ve sosyal ve ekonomik adımları atmalıdır.
AB’ye üyelik sürecine yeniden ve güçlü bir biçimde dönmelidir.
Var olan Anayasa’da bazı değişiklikler ile yetinmemeli, AB normlarına uygun, çağdaş bir anayasa için harekete geçmeli, bu amaçla demokrat çevreler ile ilişki kurmalıdır.
Güney Kürdistan Hükümeti’nin uzattığı dostluk elini sıkıca tutmalı, ekonomik, siyasal ve kültürel ilişkilerin daha da geliştirilmesi için çaba sarf etmelidir.
Elbette, bugüne kadarki pratiği AKP’nin bu adımları atmaya pek de hevesli olmadığını gösteriyor.
Değim yerinde ise AKP bu adımları atmaya zorlanmalıdır.
Zorlayacak güçler ise uluslara arası ve iç dinamiklerdir.
AB ve ABD gibi dış dinamiklerin, Türkiye’yi bu noktada zorladıkları bir sır değil.
Kürdistani bir hareket veya “çatı”, bu alanda güçlü bir iç dinamik olabilir.
Bir de AKP içinde bir dinamik var.
Ne yazık ki bu dinamik bugüne kadar iyi bir sınav vermedi.
Yurtseverliklerinden kuşku duyulmayan AKP’li Kürt milletvekilleri, parti disiplini adına, anti demokratik adımlara destek olacaklarına, örneğin Newroz’un resmi tatil olmasını öneren yasa tasarısına ret oyu vereceklerine, AKP yönetimini demokrasi ve barış doğrultusunda zorlamalı, AKP ile dışındaki legal Kürt hareketi arasında köprü olmalıdırlar.
Unutulmamalıdır ki Türk şahinlerinin başarılı olmaları, kaos, kargaşa ve çatışmaların yeniden şiddetlenmesi halinde kaybedecek olanlar sadece Kürtler değil.
Türkiye’de var olan kör-topal demokrasi de kaybeder.
**
1 Mayıs Emekçi Günü, tüm dünya emekçilerine kutlu olsun.
Yazarın önceki yazılarından:
Musul’da Neler Oluyor?
“Türkiyelileşme"
Mi, Kürdistanileşme Mi?
Obama’nın
Ziyareti ve Derinlerin Çiçeği’ne Dair..
Şehidler
Günü
Soğukkanlı
Olmanın Zamanı
29
Mart Sonrasına Dair
“Ya
Hezar ya Hiç”
Mart
Ayı ve Dersleri
Can
Kurban Bu Provokasyona
Kim
Korkar Diyalogdan?
Onur..
“Bu
da böyle biline”
Yêzidiler,
Güven ve Vefa
“Kürdistanlı
Partiler Konferansı”
Bilim
İnsanı Siyaset İlişkisi Ya Da Atı
Arabanın Önüne Bağlamak
Eğri
Oturup Doğru konuşursak..
Darısı
Diyarbekir’in Başına!..
Tilkinin
Şahidi; Türk toplumu Ne zaman Isyan Edecek?
“Vatan”
ve teferruat!..
Tekrarın
getireceği sıkıcılığı da
göze alarak..
Velev
ki dedirtmesin!..
İtiraf..
Terk
Etmesi Gerekenler..
Arap
Şovenizmi ve Tersyüz Edilen Gerçekler
Başbakan’ın
Yeri ve Sakızı
Fırsat..
İkinci
Tezkereye Dair..
Kirli
Çamaşırlar Ortaya Dökülürken..
Beklenen Oldu..
Ben Işık Koşaner’i Sevdim
Bu
Sonbahar Güney’de Sıcak Geçecek
Yalandan
Kimin Evi Yanmış ki!.
Kürdi
Çatı
Uzlaşmak…
Güngören,
Kerkük ve Ergenekon’a Dair
Birlikte
Yaşama Üstüne
Taraf Olmak Yetmez Müdahil Olmak Gerek
Taraf Olmak
Takke Düştü Kel Göründü..
Malumun İlami Ya da Yeni Bir Şey Yok
“Ordu
Yargı El Ele”
Anayasa
Mahkemesi Kararı Neyi Gösteriyor?
1000
İmza ve “Yabancı”lar
1000
İmzanın Önemi
Samimiyetölçer!..
Gerçekçi
Olmak Gerekirse..
İyi
Şeyler
Kürt
Çatısı
Kargalar
Bile Gülmüştür
Kemalizmi
Kurtarmak Kürtlerin İşi Değil
Ağız
Bir Kere Yanmaya Görsün
“Bir
Musibet Bin Nasihattan Evladır”
Şehitler
Günü
Kendisine
Dokunulunca
Aklına Hukuk Ve Demokrasi Gelenler
Hasan
Cemal, Çocuk ve Berekete Dair
Haydi
Şaşırt Bizi Erdoğan!..
Kara Harekatı ve Acı
Gerçeklerimiz
Türk
Medyası, Çifte Standart ve Çocuk
“Türk
Devleti İnsanlık Suçu İşliyor”
Zorlukların
Üstesinden Gelmek İçin..
Allah
Söyletiyor!.
Sevinmek İçin Erken
“Gelin
Canlar Bir Olalım”
Havuç-Sopa
ve AKP’ye Dair
“Hak
İçin Haklıdan Yana Olmak”
Sorti,
Bombalama ve Bilime Katkıya Dair..
"Müslüman
Mahallesinde Salyangoz Satmak"
"Ya
Hezar Ya Sıfır"
Erdoğan
ve Nobel
Baykal’ın
Başına Düşen Taş
Samimiyet
Sınavı-2
Türkiye
Paşalar Cumhuriyeti
PKK
Ateşkes İlan Etmelidir (*)
Tezkere
ve Kararlılık
Çıkmaz
Sokak
Olması
Gereken..
Kemalizm
İçin Kaygılanmak Kimin İşi?
Perşembenin
Gelişi
Gerginlik
Kapıda
Sözcüklerin
Önemi!..
Şeyh
Elo’nun Söyledikleri..
Bölücü
Masalları
Kıyamet
Koparken...
Anayasa
ve Kürtler
Qandil’e
Uzanmanın Ne Gereği Var?..
Çuvaldızı
Kendimize Batırmalıyız
Seçimler
ve Sonrası..
Rektörün
Tuttuğu Ayna
Öcalan
İçin Fırsat
Sular
Giderek Isınırken..
Lafla
Peynir Gemisi Yüzdürmek..
“İyi
Çocuklar”a İş Çıktı
Polis
Devleti
Papatya
Falı
İran-ABD
İlişkileri Açısından Ortadoğu
Zorlu
Süreç
Hazır
Başlamışken..
“Ne Şeriat Ne Darbe”
Malatya Katliamı ve Uğur Kaymaz
Bir
Kez Daha Birlik Üstüne
Bremen
Mızıkacıları
Şehidler Günü
Bağımsız
Kürdistan
Newrozu
Özüne Uygun Kutlamak İçin..
Malumun
İlani
Evren
Vakası ve Eli Taşın Altına Koymak
Kürtlere Ateş Etmek Serbest..
Davul
ve Tokmak
Atı
Arabanın Önüne Koymak
Milliyetçilik
Yarışı
Ben
Erdoğan Hayranıyım!..
Katil
Kim?
Zor
Günler
Samimiyet
Sınavı
Yeni
Yıl
Ankara
Kriterleri-2
Geç
Olmadan
Gelenek
“Ne
Olacak Bu Irak’ın Hali”?
Bir
Kez Daha Kerkük Üzerine
Sembol
mü?
Demokrasi
Hayalleri
Yasaklamak
Erken
Ölüm
Törkiş
İşi Demokrasi ve Sivil Çözüm!..
Her
ikisi de aynı Orhan Pamuk
“Paşalar
Cumhuriyeti”
Cadı
Kazanı
Sıcak
Günler
Başbakan’ın
TİT Aşkı
“Bayrak
Krizi”, Gerçekler ve Görevlerimiz
“Qandil
Gönüllüleri”
Enfal
Yapışık
Üçüzler
Kirlenme,
Çürüme ve Çifte Standart
Hizaya
Getirmek
Başbakan Doğru Söylemiyor
Şahinler ve Riyakarlar
Madımak
Zeytin Dalı
Yanlışta
İsrar
“İyi
Çocuk”lar Cenneti..
Filmi
Başa Sarmak
Erdoğan’ın
Sınavı
Süreç
ve Önümüze Koyduğu Görevler
Tek
Yanlı Aşk
Sadak’ın Sadakati
İpe
Un Sermek
Güneyli
Kürtlerin Büyük Sınavı
Kansere
Razı Etmek İçin Ölümle Tehdit Etmek
Acaba
Öyle mi?
Halepçe
Olayları Neyi Gösteriyor, Neyi Gerektiriyor?
“Çeteler
Cenneti”
Arapsaçı
Söyleyemediklerim
ve Yapmadıklarımız..
Buzdağının Ucu (Mu?)
Aynaya
Bakmak
Saygı
Mı? Özgürlük Mü?
Militarizm
Ve Çürüme
Yavaş
Ama Emin Adımlarla İlerlemek...
İspanyol
General Ve Ağca
Gel
De Niyazi Usta’yı Anma
MGK’nin
Yeni Yıl Hediyesi..
Hazırlıklı
Olmak
Gündemimizin
Değişmeyeni..
Fırıldak
15
Aralık Seçimleri ve Olası Sonuçları
Biz İşimize Bakalım-2
Demokrasi
ve Ortadoğu
İyi
Asker
Ayna
Tutmak
Alışmakta
Fayda Var
Üçüncü
Ses
“Uzun, İnce Bir Yol”
3
Ekim, 15 Ekim ve Protokol
3
Ekim Sonrası..
Çürüme
Ne
yazmalı?
DİSK
Zorlu
Süreç ve Görevler
Yoğurdu
Üfleyerek Yemek!..
Kim(ler)in
kafası Karışık?
Başbakan
Samimi Olmak İstiyorsa…
"Emrin
Olur"
Sorun
Kürt aydınları mı?
Ülkenin
Gerçek Efendileri
Maksat “Terörün Kökünü kazımak”sa...
Londra Ve Kerkük
“Hukuk Herkese Lazım”
Aydınların Çağrısı ve Geçmişi
Hatırlamak
Cellad Çağrısı
Eşik Aşındırmak
Rüzgarı Arkaya Almak İçin
Gaf
Yapılacak
Başka İşler De Var
Bayrak
Ve Ekmek
Endişe
Ar
Damarı
Kürdistan
Parlamentosu
“Sözde”
Darısı
Başımıza!...
Bayrak
ve Asimilasyon
Adar û Newroz
AB Ve “Bölücü Tilkiler, Koyunlar”
|