Burkay´ın Mesajı:
2002 Newrozu kutlu olsun!
Yurtseverler,
Ülkemizin tüm onurlu kadın ve erkekleri,
Yiğit Kürdistan halkımız!
Geleneksel Kürt
takvimine göre 21 Mart´la yeni bir yıl başlıyor ve biz yeni
Newroz bayramını coşkuyla kutluyoruz. Sökün eden baharla yaşam
yeniden canlanıyor ve onunla birlikte yüreklerimiz de yeni
umutlarla, özgürlük tutkusuyla dolup taşıyor.
Güney Kürdistan´daki
özgür bölgede halkımız bu yıl da özgürlüğü solumakta devam
ediyor, ulusal yönetim ve ulusal kurumlar giderek pekişiyor.
Dileğimiz o ki, bu parçadaki yurtsever güçlerin ve tüm halkımızın
beklenti ve umutlarına uygun olarak, yakın bir zamanda Güney
tümden özgürleşsin, Irak´ta her iki halkın, Kürtlerle Arapların
eşitliği temelinde federal ve demokratik bir düzen oluşsun.
Diğer parçalarda ise ne yazık ki geçen yıl da durum değişmedi.
Yine dileğimiz o ki, diğer parçalarda da Kürt halkı bir bütün
olarak ve bir an önce kölelik zincirlerini kırsın, özgürlüğe
ulaşsın. Zulmün, işkencenin, göçmenliğin, acı ve yoksulluğun
artık sonu gelsin. Kürtler güzelim ülkelerini onarsınlar,
orada yeni bir yaşam kursunlar ve uygar uluslar kervanına
bir an önce ulaşsınlar...
Halkımızın bu
kutsal amaç yolundaki mücadelesi tüm parçalarda aralıksız
sürüyor.
Günümüzde tüm
dünyada büyük değişiklikler olmakta. Değişim dalgalarının
ülkemizin kıyılarına da vurması kaçınılmaz. Bu işgalci güçler,
bu çürümüş ve zorba rejimler de kaçınılmaz olarak yıkılıp
gidecekler. Çanlar şimdi onlar için çalıyor!
Yeter ki umutlu
olalım, özgürlük mücadelesini kararlıca sürdürelim. Bu zoba
ve ilkel rejimlerin bir an önce yıkılması ve bizim için kurtuluş
günlerini yakınlaştırmak buna bağlı.
Son üç yılda Kuzey
Kürdistan´da halkımızın mücadelesi bakımından hem olumsuz,
hem olumlu gelişmeler yaşandı. 15 yıl boyunca, bağımsız Kürdistan
iddiasıyla Kürt halkını zamansız bir savaşa sürükleyenler,
yanlış yol ve yöntemlerle ülkeyi alt üst ettikten, Kürt ulusal
potansiyelini dağıttıktan sonra, “başkan”larının ele geçmesiyle
birlikte tüm iddialarını bir yana ittiler, Kürt halkının tüm
temel istemlerinden vazgeçtiler ve kendi deyişleriyle, Türk
devletinin hizmetine girdiler!..
Bu onlar için bir yüz karasıdır.
Türk devleti bundan
yararlanarak Kürt halkını tümden teslim almaya, Kürt ulusal
mücadelesini söndürmeye çalışıyor.
Ama Kürt halkı
bu onursuzluğu asla kabul etmeyecek ve haklı davasından vazgeçmeyecek.
Halkımızın özgürlük mücadelesi asla durmayacak.
Kürt halkı Türk
devletinin niyet ve planlarının ve bu kişilerin rolünün farkındadır.
Yurtsever güçler, rejimin planlarını boşa çıkarmak ulusal
mücadeleyi sağlıklı bir kanala yöneltmek için son iki-üç yıl
içinde yoğun bir çaba içindedirler. Yurt içinde ve dışında
Kürt muhalefeti toparlanıyor, yurtsever güçlerin birliği yolunda
sevindirici adımlar atılıyor.
Bu umut veren,
karamsarlığı dağıtan sevindirici bir gelişmedir.
Her uyanık, dürüst, iyi yürekli Kürt; ülkesini, halkını seven,
özgürlüğe değer veren; kendisi, çocukları ve torunları için
iyi bir gelecek isteyen herkes bu çabaları desteklemeli, bu
yürüyüşe katılmalı, birlik çabalarına omuz vermeli.
Kürdistan´ın ve
Türkiye´nin tüm barışsever, demokrat insanları,
Türkiye şu
yaşadığımız günler önemli bir süreçten
geçiyor ve tam bir yol ayrımındadır. Avrupa
Birliği’ne tam üye olmak için üstüne düşeni yapacak
mı yapmayacak mı?
Türkiye eğer
Avrupa Birliği’ne üye olacaksa değişmek, herşeyden
önce de Kopenhag Kriterleri’ni yerine getirip demokratikleşmek
zorundadır. Böylesi bir değişim Kürt halkının
durumunu da güçlü biçimde etkiler. Bununla Kürt sorunu temelden
çözülmese bile, dil ve kültür alanında, radyo-televizyon
yayını ve anadilde eğitim gibi bazı kazanımlar
sağlayabilir. Bunun yanısıra düşünce,
basın ve örgütlenme özgürlüğü önündeki kimi engeller
kalkar ve siyasetin yolu açılır.
Ya da türkiye
değişime karşı direnerek bu köhne ve zorba
düzeni sürdürecektir. Böyle bir durumda Türkiye Avrupa kervanından
kopar, değişim ve ilerleme süreci kesintiye uğrar.
Böyle bir şey hem Türkiye’nin kendisi, hem de Kürt halkı
için kötü olur.
Şu günlerde
bu iki eğilim arasında büyük bir çatışma
yaşanıyor. Bir yanda demokrat, ilerici ve barışsever
güçler. Diğer yanda ırkçı, tutucu, militarist
güçler…
Sonucun ne olacağını
şimdiden kestirmek olanaksız. Ola ki yakın
dönem için tutuculuk güçleri ağır bassın ve
değişim süreci engellensin. Ne var ki, uzun dönem
için bu güçlerin hiçbir şansı yoktur.
Bu eski, çürümüş
rejim kendisini yenileyemezse, çöküp gidecek, sözkonusu taraftarları
da bu yıkıntının altında kalacaktır.
Bu günlerin uzak olmadığı kanısındayım.
Diğer bir
deyişle, önümüzdeki dönem, birkaç yıl erken ya da
geç, ama büyük bir değişime gebedir. Özgürlüğün,
demokrasinin, gelişmenin yolu bizim ülkemizde de açılacaktır.
Bundan hiçbir kuşkumuz yok.
2002 yılının
Newrozunu da bu inanç ve umutla kutluyoruz.
Ülkemizin tüm
onurlu, iyi yürekli kadın ve erkekleri, Newroz bayramınız
kutlu olsun!
Yeni yıl
size mutluluklar, Kürt halkına özgürlük, Türkiye´ye barış
ve demokrasi getirsin!
Yaşasın Kürt halkının özgürlük mücadelesi!
Yaşasın Newroz!
Kemal Burkay
Kürdistan Sosyalist Partisi Genel Sekreteri
Mart 2002
|